İş kazaları sayısında artış yaşandığına dikkat çeken Tekçe, her yıl vahim bir tabloyla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.

İşçilerin genellikle çok kötü koşullar altında çalışmalarını sürdürdüklerini, bu durumun da istenemeyen kötü sonuçlara sebep olduğunu vurgulayan Tekçe, özellikle gençlerin ağır ve tehlikeli işlerde işçi olarak çalıştırıldığını, yeteri kadar önlem alınmadığı için bu gençlerin iş kazalarında hayatlarını kaybettiklerini kaydetti.

İş güvenliği ve çalışma koşulları hususunda yasal olarak birçok eksiğin bulunduğunu savunan Tekçe, yetkilileri iş kazalarını önlemeye çağırdı.

Yusuf Tekçe

"Mayıs, haziran, temmuz ve ağustos ayları kazaların yoğun olduğu aylar"

Yaz aylarında iş kazalarında ciddi bir artışın yaşandığını aktaran Tekçe, "Her sene olduğu gibi bir önceki yılın muhasebesini yaptığımızda vahim bir tabloyla karşı karşıya kalıyoruz ne yazık ki. Yılın başlarında başlayan ölümler, kazalar yılın ortalarında sayı olarak artmakta; özellikle mayıs, haziran, temmuz ve ağustos ayları en çok ölümlü iş kazalarına yol açan kazaların olduğu aylardır." dedi.

"Mevsimlik işçilerin yoğun çalıştığı dönemlerde iş kazaları artıyor"

"2022 yılında da ülkemizde nitekim bu durum bu şekilde devam etti" diyen Tekçe, "Yılın ortalarında, mevsimlik işçilerin yoğun çalıştığı dönemlerde ne yazık ki iş kazaları sayısında artış görmekteyiz. Ayrıca tersanelerde yeterli önlemlerin alınmaması sadece fiziki iş kazalarında değil, yoğun çalışma temposunda ve ağır kimyasallara maruz kaldıkları için insanlar kalp krizi ve mesleki hastalıklar nedeniyle hayatlarını kaybediyorlar." ifadelerini kullandı.

"Madenlerde vahim bir tabloyla karşı karşıyayız"

Madenlerde yaşanan ölümlü iş kazalarına da değinen Tekçe, şunları söyledi: "Yine madenlerde vahim bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu kadar ölümler olmasına rağmen halen kaçak madenlerin olduğunu görmekteyiz. Resmi olan madenlerde de yeterli denetimin olmayışı insanların hayatlarını kaybetmesine sebep olmaktadır. Sadece bu saydığımız sektörler değil, birçok alanda çalışanlar var. Çalışanlar kötü koşullarda iş hayatlarını sürdürmeye devam etmektedirler. En basitinden bir tuvalet sorunu nedeniyle hayatını kaybeden bir vatandaşımız oldu."

"Gölgede kalan bir çalışan kitlesi var"

İş kazalarının özellikle tarım, sanayi ve inşaatlarda daha çok ön plana çıktığını belirten Tekçe, "En çok dikkatimizi çeken bu alanlar. Ancak gölgede kalan bir çalışan kitlesi daha var. Bu çalışan kitlesi; sokaklarda kağıt toplayan, mendil satan, zorla çalıştırılan ya da çalışmak zorunda kalan çocuklarımız ne yazık ki sokaklarda karşılaştıkları durumlardan dolayı hayatlarını kaybetmekte; trafik kazalarına ve dolayısıyla iş kazalarına kurban gitmekteler. Bunlar gölgede kalan iş kazaları kurbanları." diye konuştu.

"İş güvenliği ve çalışma koşullarında birçok yasal boşluk var"

İş güvenliği ve çalışma koşulları hususunda yasal olarak birçok eksiğin bulunduğunu vurgulayan Tekçe, şöyle devam etti:

"İş güvenliği ve çalışma koşullarında birçok yasal boşluk var. İş kazalarına kurban giden çocuk işçiler konusunda ne bir denetleme var ne de yeteri kadar bir önlem alınıyor. Tam aksine ne yazık ki yasal yollarla bu çalışma meşrulaştırılıyor. Örneğin yönetmeliklerle mesleki eğitim programları, kursiyerlik adı altında genç işçilerimiz ağır ve tehlikeli işlerde işçi olarak çalıştırılmakta ve buna göz yumulmaktadır. Dolayısıyla yeteri kadar önlem alınmadığı için bu çocuklarımız, gençlerimiz hayatlarını kaybetmekteler."

"Bin 843 rakamı korkunç bir rakam"

2022 yılında yaptıkları araştırmalar neticesinde toplamda bin 843 vatandaşın iş cinayetlerine kurban gittiğini aktaran Tekçe, "Yeteri kadar önlem alınmış olsaydı bu rakam çok düşük olabilirdi veya hiç olmayabilirdi. Çünkü yapılan bir araştırmada iş kazalarında yüzde 98 oranında önlem alınabileceği tespit edilmiştir. Dolayısıyla bu bin 843 rakamı korkunç bir rakam." dedi.

"Yetkililer bu gidişata 'dur' demeli"

Ölümlü iş kazalarının en çok büyükşehirlerde meydana geldiğine dikkat çeken Tekçe, şu ifadeleri kullandı:

"İstanbul’da 256, İzmir’de 64, Bursa’da da 59 vatandaşımız hayatlarını kaybetti. Batman ve Diyarbakır çevresinde ise toplamda 35 vatandaşımız iş cinayetlerine kurban gitti. Bu gidişata 'dur' demek için yetkililere sesleniyoruz; yasal boşluklar doldurulsun, yasal düzenlemeler yerine getirilsin ve iş güvenliği uzmanları, ortak sağlık güvenlik birimlerine yasal statü tanınsın. Bunlar ücretlerini işverenden almasınlar ki yeteri kadar doğru bir denetleme yapsınlar ve iş kazalarını önlesinler."(İLKHA)