Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar;
Bugünden itibaren hizmet binamızın da kullanılmasıyla, vakfımızın yelpazesinin genişleyeceğini düşünüyorum. İstanbul'umuzun manevi muhafızı Eyüp Sultan Hz. komşu vakfımız, tüm vatandaşlarımıza sonuna kadar açıktır. Vakıf binamızın açılmasına vesile olan Şule ablamızın manevi mirasına sahip çıkan herkese teşekkür ediyorum.
Öyle insanlar vardır ki hayatlarıyla bize fener olurlar, rehberlik ederler. Kulluğumuzu hatırlatırlar, onların aydınlık yüzlerine bakınca insanı insan yapan yüce değerleri de görürüz. Ömürlerine sayısız eseri ve mücadeleyi sığdıran böylesi insanlar geride hep şükranla dua ile anılacak bir miras bırakmışlardır. Şule Yüksel Şenler hanımefendi işte böyle seçkin bir insandı. Şule ablamız mücadelesiyle sonucu ne olursa olsun, hakkın hatırını daima en üstte tutmuştur. Huzur Sokağı romanıyla yürekli bir dava kadınıydı. Kaleme aldığı kadın sayfaları, köşe yazıları ve kitaplarıyla milyonların gönüllerinde taht kurmuştu.
Güçlü kalemin yanında emsalsiz bir hatip olan Şule Yüksel Şenler, gittiği yerlerde meydanlar onu dinlemek için gelenlerle dolup taşmıştı. Türkiye'yi karış karış gezmesi, İslami tecrübelerini anlatması gençlerimizi derinden etkilemiştir. Şule hanım öyle günler yaşadı ki gazete manşetlerinde hedef gösterildi, dönemin Cumhurbaşkanı tarafından tehdit edildi. İsmi marjinal örgütlerin listelerinde yer aldı. Evi kundaklanmaya, ateşe verilmeye, canına kast edilmeye çalışıldı. Ama bunların hiçbiri inandığı değerleri savunmaktan bir an bile alıkoymadı.
Tüm baskılara rağmen Şule Yüksel hanım direnişin sembolü haline geldi.
Şule Hanım'ı itibarsızlaştırmaya çalışanların en büyük hazımsızlığı, Anadolu insanına verdiği cesaret duygusudur. Türkiye'de kadınların elde ettiği başarılarda Şule Yüksel Şenler'in büyük payı vardır.
Milletin iradesine vurulan vesayet zincirlerini tek tek parçaladık. Üniversite kapılarında gözyaşı döken genç kızlarımızın acılarını dindirdik. Kamu kurumlarında başörtülü kadınlarımızın baskı altında kalmadan çalışabilmesinin önünü açtık. Artık başörtülü valimiz, hakimlerimiz, savcılarımız var. İmam hatip okullarına yönelik katsayı zulmü gibi uygulamaları kaldırdık.
Kur-an Kurslarımızı hedef alan darbe düzenlemelerini tarihe gömdük. Darbelerin mağdur ettiği toplum kesimlerinin haklarını iade ettik. Bugün kadınlarımız kılık kıyafetleri sebebiyle haksızlığa uğramadan toplumda yer alıyor.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Kısa süre önce anayasa değişikliği teklifinin yasalaşması durumunda, reform sürecimizin zafer tacı olacaktır. Düzenleme kabul edilirse artık hiç kimse sosyal medyada aklına estiği gibi bir gece yarısı eski yaraları deşmeyecektir. Bu millete kimse bir daha ikna odalarını yaşatamayacak. Eski Türkiye meraklılarının boğazına bir düğüm daha atılacaktır. E, söyledin ortaya attın. Hadi devamını getir. Görüşmeyi bile kabule etmedin.
Arkadaşlarım ziyaret etmek istedi, kabul etmediler. Teklifimizle kadınlarımızın haklarını güçlendireceğiz. Özgürlük kılıfı altında aile müessesesinin yok edilmesine rıza göstermeyeceğiz. İnsan fıtratına aykırı sapkınlık virüsünün millet varlığımızı zehirlemesinin önüne set çekmek istiyoruz. Böyle bir meselede ipe un serilmesini, ne milletimiz ne kadınlarımız affedecektir. Başörtüsü ve aile konusunda kaçak güreşmenin bahanesi olamaz. Eğer 400'ün altında bir aritmetik oluşursa o halde 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletin' demiyor muyuz? Son sözü millet söyleyecek, killedi millet iradesi açacak."