Bir konferans salonunda düzenlenen program, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
HÜDA PAR Mardin İl Başkanı İsmail Çevik'in selamlama konuşmasının ardından sinevizyon gösterimi yapıldı.
Programda konuşan Yapıcıoğlu, partisinin siyasetteki hedeflerini anlattı. Siyasetteki yürüyüşlerinde "Dürüst Siyaset Gerçek Adalet" ve "Önce İnsan Öncelik Adalet" şiarıyla hedeflerine adım adım yürüdüklerini söyledi.
Türkiye'nin 71'inci siyasi partisi olarak HÜDA PAR'ın kuruluşunun üzerinden 10 yıl geçtiğini hatırlatan Yapıcıoğlu, "Bu 10 yıllık yürüyüşümüzde başından beri 'Dürüst Siyaset Gerçek Adalet', 'Önce İnsan Öncelik Adalet' dedik. İnsanı merkeze alan bir siyaset ve birinci öncelikli hedefimiz olarak hep adaleti önceledik. Geldiğimiz noktada 'Türkiye'nin HÜDA PAR'ın siyaset anlayışına ihtiyacı var' diyoruz." dedi.
Siyasi üslup ve yaklaşımlara vurgu yapan Yapıcıoğlu "2012'de ilk 'Dürüst Siyaset Gerçek Adalet' dediğimizde bu sıradan bir söz olarak anlaşıldı. Rabbime hamdolsun 10 yıl boyunca ortaya koymuş olduğumuz pratiğimizle, takip ettiğimiz yol ve yöntemlerle dürüstlükten asla taviz vermediğimizi, inşallah bundan sonrada vermeyeceğimizi hem dostlarımıza hem rakiplerimize ve hatta düşmanlarımıza gösterdik." ifadelerini kullandı.
Yapıcıoğlu, "Siyasetin üslubundan şikayetçiydik, hâlâ o şikâyet ettiğimiz üslup maalesef devam ediyor. Genel manada siyasetle ilgili olarak rakip dünyanın en doğru sözünü de söylese muhalifler itiraz eder. Biz ehl-i siyaset olarak başkasının yaptığını ya da söylediğini eleştireceğimiz zaman, mutlaka eleştirimiz sınırlar içerisinde olmalı ve hakarete varmamalıdır. Fakat maalesef çokça hakarete varan ithamlar, küfürleşmeler siyasilerimizin bir kısmının dilindedir." şeklinde konuştu.
HÜDA PAR'ın "Ölçümüz İslam'dır" sözüne açıklık getiren Yapıcıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İslam'ın yasakladığı bir şeye kanunlar cevaz verse de ona yanaşmayacağız inşallah. Rabbimizin emrettiği şeye de türlü engeller çıkarılsa da engelleri aşıp o farzları yerine getireceğiz. En çok üzerinde durduğumuz çaba toplumun ıslahı, iyiliği emredip kötülükten sakındırmaktır. 'Hayat bir mücadeledir' diyenler hayatı mal biriktirme, evlat sayısını çoğaltma, daha çok ve toprağa hükmetmek için çabaları algıladılar. Hayat mücadelesi; hak ile batılı, zulüm ile adaleti, doğruyla yanlışı, aydınlıkla karanlığı ve bunlara taraftar olan insanların arasındaki mücadeledir. İnşallah bizde bildiğimiz yerde mevzi alıp adaleti ve kardeşliği hâkim kılmaya, huzuru temin etmeye; can, mal, akıl, nesil ve din hürriyeti karşısındaki tehlikelere set olmaya çalışan bir siyasi hareket olarak devam edeceğiz."
Siyaseti insanlara tahakküm etmek, mal ve servet biriktirmek, makam sahibi veya meşhur olmak için yapmadıklarının altını çizen Yapıcıoğlu, "Biz şuna inanıyoruz: Mülk de emir de Allah'ındır. Öyleyse o makamlara gelmeye çalışan insanlar makamlar kalıcı değil, insanlara tevdi edilmiş bir emanet olduğunu ve asıl vazifenin millete hizmet etmek olduğunu unutmamalıdırlar. HÜDA PAR'ın büyümesi ve sesinin yükselmesi bütün insanların, iktidarın ve muhalefetin menfaatinedir. Eğer söylediğimiz şeyler gerçekten bu ülkede siyasete hâkim olursa, kardeşlik ölçüsü olarak 'tüm müminler kardeştir' ayetini rehber edinirsek, farklı bir inanca sahip olanları Âdem babamızın evlatları olarak görüp yaratılışta ve kanun önünde eşit kabul etsek bu sorunların çoğunu halletmiş olacağız. Eğer kardeşlikte Allah-u Teâlâ'nın bize bildirdiği ölçüyü değiştirmek suretiyle haddimizi aşarak 'farklı siyasi düşünce', 'diğer partiye oy veren' veya 'bu dili konuşan' diye daraltıp bize benzemeyenleri düşman diye bellersek bu düşmanlık ve kaos asla bitmeyecek, huzur gelmeyecektir." diye belirtti.
Seçim sürecine de değinen Yapıcıoğlu, "Önümüzde bir seçim var. Nisan, Mayıs veya belki haziran ayında bir seçim olacak. En uzak ihtimalle haziran ayında yapılsa dahi son 5 ay gibi bir zaman kaldı. Şimdiye kadar her bir kardeşimiz farklı bir siyasi çizgide durmuş, farklı yerleri desteklemiş olabilir. Diyoruz ki eğer bu sefer bu seçimde birkaç sandalye de olsa bu ilkeleri Meclis'e taşıyacak, içinizden birkaç kardeşimizi meclise gönderirseniz siyasetin normalleşmesi, memlekette kardeşliğin biraz daha sağlam hale gelmesi, huzurun avdet etmesi ve inşallah siyasetin yeniden itibar kazanması için çorbanın içinde sizin de tuzunuz olmuş olacak." dedi. (İLKHA)