DOĞRUHABER
"10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" münasebetiyle açıklamalarda bulunan Özcan, toplumun doğru bilgiye ulaşması adına yaptıkları yayınlarda çok hassas davrandıklarını vurgulayarak yanlış bilgi aktarımında bulunan, elindeki gazetecilik imkânının toplumun ifsadı için kullanan kişi ve kurumlara karşı dikkatli olunması tavsiyesinde bulundu.



GAZETECİLİK ÜZERİNDEN TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ YAPANLAR VAR

Öncelikle her türlü zor koşullarda görevlerini yerine getirerek kamuoyunun güvenilir ve sağlıklı bilgiye ulaşmasını sağlayan basın mensuplarının "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" nü tebrik eden Özcan, "Gazetecilik, toplumu ve bireyi hakkaniyet çerçevesinde aydınlatma işidir. Gazeteciler bu anlamda çalışır, mesleklerini icra ederler. Ancak şunu üzülerek ifade etmem gerekir ki; gazeteciliği bir sopa olarak kullanan, adeta kalemlerini silaha dönüştürerek gazetecilik yaptıklarını zannedenler var. Yaptıkları haberlerle ahlaksızlığın yayılmasına ve yalan haberlerle kaos ortamlarının oluşmasına sebebiyet vermekten asla çekinmezler. Basın ve medyayı kötü emelleri için kullanarak gazetecilik yaptıklarını zannedenler, maalesef toplumu ifsat ediyor, sürekli bir kaos ortamının devam etmesine sebebiyet veriyor. Gazeteciliği bir toplum mühendisliğine dönüştürüp toplumu kötüye, yanlışa sürüklemek isteyenler var, buna izin vermemeliyiz. Bu tür gazetecilik yapanlara karşı çok dikkatli olunmalı. Önümüze gelen haberlere ihtiyatla yaklaşmak, konuyu araştırmadan inanmamak gerekir." dedi.

BİLİNÇLİ OLARAK MÜSLÜMANLARI HEDEF ALAN GAZETELER VAR; BUNUN ADI GAZETECİLİK DEĞİL TETİKÇİLİKTİR

Bir olayın 'doğrusu eğrisi nedir?' diye tam bir araştırma yapmadan sadece daha fazla okunmak, ilgi çekmek adına sorumsuzca haber yapan çok sayıda medya kuruluşu ve gazetecinin olduğunu vurgulayan Özcan, "Maalesef bunun yanında bilinçli kurgu yaparak Müslümanları hedef tahtasına oturtan, onlara kumpas kuran, kötü algı oluşturmaya çalışan odaklar da var. Bunun adı gazetecilik değil tetikçiliktir." diye konuştu.

SOSYAL MEDYA KULLANANLAR ÇOK DİKKATLİ OLMALI

Sosyal medyadan yapılan paylaşımlara ve tehlikesine de dikkat çeken Özcan, “Diğer yandan sosyal medya gazeteciliği türedi. Artık üç beş kelimeyi bir araya getiren herkes gazetecilik yapabiliyor. Yanısıra gereksiz bir şekilde uzun süre zamanını sosyal mecralarda geçiren bir çoğunluk da var maalasef. Yalan yanlış eksik bilgiyle kaosa sebebiyet veren de var, iyi güzel paylaşımlarda bulunanlar da var. Ancak her özelini paylaşanların ne denli yanlış yaptıklarını söylemeye bile gerek yok. Sosyal medyayı kullananların, açtıkları sayfaların sadece kendilerinin özeliymiş gibi davranmaları hiç doğru değil. Kapitalist sermayeden, dolandırıcılara, istihbarat örgütlerine kadar birçok kurum kuruluşun girebildiği yada elde edebileceği bilgileri veriyor, alanlar oluşturuyoruz kendi elimizle. Dolayısıyla sosyal medyayı kullananların, kullandıkları platformu ne için kullandığını bilmesi çok önemli ve tüm toplumu ilgilendiren paylaşımlarında çok daha dikkatli olmamız gerekir.” şeklinde konuştu.

BASIN VE MEDYA KURULUŞLARI, TOPLUMUN İNANCINI, KÜLTÜR VE GELENEĞİNİ HEDEF ALMAMALI

Allah'u Teâlâ'nın Hucurat suresinde; 'Ey iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman olmamanız için, yoldan çıkmışın biri size bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın.' diye buyurduğunu hatırlatan Özcan, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Bunun için her habere inanmamak, haberin doğruluğunu araştırmak gerekir. Gazetecinin, kalemini doğru kullanması ve kamuoyunu yanıltmaması aydınlatması, kaos oluşturacak yayınlara imza atmaması gerekir. Basın ve medya kuruluşlarının toplumun dini inancını, kültür ve geleneğini hedef alan yayınlar yapmaması gerekir. Doğruhaber olarak bizler, yaptığımız haberlerin doğruluğuna inanmadığımız hiçbir habere yer vermiyoruz. Hakkaniyetle işlediğimiz objektif yayınlarımızın inanç ve kültürümüze uygun olmasına dikkat ederek toplumun ihyasına çalışan bir anlayışla yayın hizmeti sunuyoruz."