Sabah gazetesinin haberine göre; olay geçen eylül ayında yaşandı. 23 Eylül Cuma günü İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı'nı arayan İmamoğlu, o gün yoğun toplantı trafiği olan Başsavcı Uçar'a ulaşamadı. 26 Eylül Pazartesi günü, İmamoğlu'na cevaben dönen Başsavcı İsmail Uçar, İmamoğlu'nun "kaba ve tehditvari" sözleriyle karşılaştı.
Başsavcı Uçar'a "Ben 16 milyonun temsilcisiyim. Telefonlarıma neden çıkmıyorsun? Duruşma günü adliyenin etrafını neden kapattın?" diyen İmamoğlu, başsavcının, adliyenin çevresinin kapatılmasının valilik ve kaymakamlık kararı olduğunu, muhatabının da vali ve kaymakam olduğunu hatırlatması üzerine, "Ararım bak valiyi. Bu işin peşini bırakmam. Ben takipçi birisiyim. Takip ederim bu işi sonuna kadar. Odana da geleceğim. Seni ilk gördüğüm yerde yüzüne de söyleyeceğim bunları" diye karşılık verdiği öğrenildi.
İmamoğlu'nun başsavcıyı tehdit ettiği telefon görüşmesine o anda makamda tesadüfen bulunan bir başsavcı vekilinin de şahitlik ettiği belirtildi. Başsavcı Uçar'ın söz konusu görüşmeyi Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) ile Adalet Bakanlığı'na bildirdiği kaydedildi.