Ders çalışmak kadar ara vermeyi bilmek de önemlidir.
Ara vermek,
- Kişinin hem bedenen hem zihnen dinlenmesi
- Öğrenilen bilgilerin zihinde yer edinmesi (özümsenmesi)
- Zihnin yeni bilgilere hazır hale gelmesi için bir ihtiyaçtır.
Ancak, “ara vermek” uzun süreli ve etkinsiz bir sürece dönüşmemeli.
Uzun süreli ve etkinliksiz süreçler,
- Zihni tembelleştirir.
- Öğrenciyi öğrenmeye yabancılaştırır.
Tatilde, birkaç günlük tam aradan sonra yeni bir çalışma programına geçmekte yarar var.
Bu, tatilde olduğumuzu unutturmayan ve tatilimizi anlamsızlaştırmayan bir çalışma olacaktır.
Her gün 40-50 dakika çalışmak yeterli ve çok da verimli olabilir. Biraz konu anlatımı ve 20-30 soru...
Ne konuları eksiksiz anlamak zorundayız ne de soruları hep doğru çözmek...
Aklımıza derslerimizle ilgili soruların takılması, zihnimizin diri kalması ve yeni öğretim yılını hazır beklemesi bizim için yeterlidir. Bunu yapan bir öğrenci ile bunu yapmayan bir öğrenci arasında büyük fark olacaktır.
ANCAK DERS ÇALIŞMADAN DA DERSE ÇALIŞMAK MÜMKÜNDÜR
Özellikle sözel derslerde... Bu derslerde hem çok bilgi var hem bu bilgiler unutulmaya yatkındır.
Bunun için destekleyici programlara ihtiyaç vardır: Dersle ilgili kültürel kitaplar, dergiler, programlar...
Ders kitabı olarak düzenlenmeyen hatıra kitapları, eleştiri kitapları, sahhaflarda satılan eski edebiyat dergileri; yazın hem keyifle okunur hem de sizi edebiyat dersinin içinde tutar, önümüzdeki yıl dersini sizin için keyifli hale getirir, kolaylaştırır.
Son dönemde bu tür tarih kitaplarının sayısı da oldukça arttı. Osmanlı’yı ve yakın dönem Türkiye’sini anlatan “popüler” dediğimiz tarih kitapları, sizin için bir ders kitabını okumaktan çok daha keyifli olur. Hem bilginizi artıracak, birikim edineceksiniz hem de derse hazırlanacaksınız. Bu, üniversite öğrencilerinin çok iyi yararlandığı ama lise öğrencilerinin pek bilmediği bir çalışma türüdür.
Benzer bir imkan coğrafya ve felsefe grubu için de geçerlidir. Sahaflarda sayısız coğrafya dergisi satılıyor.
Okunması oldukça keyifli dergiler... Karıştırılması bile merak uyandırır, bir birikim sağlar.
Fen dersleri bu alanda biraz yoksul. Ama ünlü bilim adamlarının hayat hikayeleri ve bilim hakkındaki görüşleri, okunmasında fayda görülen eserlerdir.
Yine başarı hikayeleri, bütün öğrenciler için yararlıdır.Yaz mevsimi, kendisiyle ilgili olarak, renkli bir program gerektiriyor; kışın tek güzelliği geride kalıyor, beden ağırlaşıyor, özellikle sıcak günlerde etkinliklere katılma etkinliklerde bulunma isteği azalıyor. Nefse uymamak ve çalışma koşullarını zorlamak gerekir.
Her günümüz dopdolu geçecek ama hep dersle değil. Ders konusunda yaz mevsimini de eğitim-öğretim mevsimleri gibi geçirmek pek de yararlı değildir. Yaz tatili, kendimizi geliştirmemiz için bir imkandır, ayrıca bir alimin ifadesiyle insanın kişiliği kendisini boş zamanlarda gösterir. Bir insanın nasıl biri olduğunu anlamak istiyorsanız ona “Boş zamanlarını nasıl geçiriyorsun?” diye sorunuz. Boş zamanlar, günahkarlar için günah işleme fırsatıdır. Ya kendisiyle günahlar arasına perde koyanlar için? Onlar, boş zamana neyin fırsatı gözüyle bakacaklar?
Şöyle oturup bir boş zaman değerlendirmesi yapın, boş zamanlarınızı gözden geçirin. Bu değerlendirmenin en az yaptığınız işleri değerlendirmek kadar önemli olduğunu göreceksiniz.
Not: Yaz boyu fırsat buldukça edebiyat yazılarına devam ediceğiz.
Abdulkadir Turan / Doğruhaber / Rehberlik