HÜDA PAR Bitlis İl Başkanı Cengiz Karakaya, Gölbaşı beldesinde bulunan ve Hicri 870 yılında yapılan, şimdi de bakımsızlıktan ve definecilerin yaptığı kazıların ardından yıkılan tarihi camiyi ziyaret etti.
Daha önce yöre halkının yaşam alanı olan mekân şu an mezarlık olarak kullanıyor. Alanda tarihi mezarlarla birlikte yarısı ayakta kalabilen Hazırbaba Camii bulunuyor.
567 yıllık tarihi caminin içler acısı hali
Defineciler tarafından tahrip edilen caminin kitabesi, iki parça halinde sahipsizce kenara atılmış durumda.
Kitabesinin üzerindeki yazıda caminin Rojkîlerin önemli bir kolu olan Kavalisi aşiretine mensup Abdurrahman Kavalisî’nin oğlu Süleyman Ağa tarafından Hicri 870, Miladi 1465 tarihinde inşa edildiği bilgisi yer alıyor.
“Cami, ilgisizlikte ve bakımsızlıktan bu hale gelmiş”
HÜDA PAR Bitlis İl Başkanı Cengiz Karakaya, “Gölbaşı beldemizde bulunan ve yarısı yıkılmış olan tarihi bir caminin yanındayız. Belde halkımızla görüştük, burada namaz kıldıklarını söyleyenler de var. Maalesef bugün bakımsızlıktan, ilgisizlikten ve definecilerin tahribinden dolayı bu hale gelmiş.” dedi.
“Kentin birçok yerinde bu manzaralar var”
Tarihe sahip çıkılması için yetkililere çağrıda bulunan Karakaya, “Yetkililerden isteğimiz, bu tarihi camimize sahip çıkmalarıdır. Sadece burası değil, kentte gezdiğimiz birçok yerde bu tür manzaralarla karşılaşıyoruz. Kent merkezinde bulunan Mircatlık Mezarlığı’nda 4-5 bin yıllık olduğu söylenen mezarlar maalesef tahrip edilmiş.” ifadesini kullandı.
“İslam’ın izlerini taşıyan tarih bilinçli bir şekilde tahrip edilmiş”
İslam’ın izlerini taşıyan tarihin bilinçli bir şekilde yok edildiğine dikkat çeken Karakaya, “Bitlis’te yürütülen kentsel dönüşümde de gördük ki bilinçli bir şekilde İslam medeniyetine ait tarih yok edilmiş. Nereye bir kepçe atıldıysa, alttan İslam motifli çok güzel yapılar çıktı. Bu da şunu gösteriyor ki, bir dönem bilinçli bir şekilde İslam’ın izlerini taşıyan tarih tahrip edilmiş.” diye konuştu.
“Yetkililere sesleniyoruz: Tarihimize sahip çıkın”
“Camiler, kümbetler ve Müslüman mezarlıkları bilinçli bir şekilde, yönlendirmelerle definecilerin hedefi haline getiriliyor.” diyen Karakaya, şunları söyledi:
“İstiyoruz ki İslam’ın izlerini taşıyan o tarih, o motifler gün yüzüne çıksın, turizme kazandırılsın. Mihrabın yanı bile defineciler tarafından kazılmış. Bir caminin mihrabında altın olabilir mi? Camiyi yıkmışlar, tahrip etmişler. Yazıktır, günahtır. Yetkililere sesleniyoruz, tarihimize sahip çıksınlar. Bu tarihi yapılar, mekanlar, batı illerinde olsa on binlerce ziyaretçinin akınına uğrar. Buranın restorasyonu yapılsın. Gerekirse böyle tarihi yerlere bekçiler bırakılsın. Bizler bugün bu tarihimize sahip çıkmazsak, yarınki gençlik tarihi bilmez, yazık olur.”
“Caminin yeniden inşa edilmesini istiyoruz”
Caminin ayakta olduğu günleri hatırladığını belirten belde sakinlerinden Salih Sezgin, “Küçük yaşlarda babam ve dedemle buraya geldiğimde, bu tarihi cami ayaktaydı. Müslümanların ibadet yeriydi. Şu an maalesef defineciler tarafından tahrip edildi. Yetkililerimiz, bu tarihi mirasımızı, eski mimarisiyle gün yüzüne çıkarsalar seviniriz. Caminin yeniden inşa edilmesini istiyoruz.” çağrısında bulundu.
“Bu camide namaz kıldık”
Bu camide namaz kıldığını belirten Mehmet Zeki Çetin ise, ecdadın mirasının tahrip edildiğini dile getirerek, buranın yeniden eski haline dönüştürülmesi için yetkililere çağrıda bulundu.
Abdullah Işık ise, tarihi caminin defineciler tarafından tahrip edildiğini, caminin yeniden inşa edilmesini arzuladığını söyledi. (İLKHA)