Yıllardır gündemde olan şimdiye kadar somut bir adımın atılmadığı süresiz nafaka mağduriyeti devam ediyor. Süresiz nafaka ile bir gün bile evli kalan çiftlerin boşanması durumunda erkek süresiz olarak boşandığı kadına nafaka vermek zorunda kalıyor.
İnsan Hakları Cemiyeti olarak daima haktan yana bir duruş sergilediklerini söyleyen Kaya, "Dolayısıyla süresiz nafaka sorunu, Birleşmiş Milletler'in (BM) çocuk beyannamesi, İstanbul sözleşmesi kalktığı halde ileri gelen yasaların halen yürürlükte olması bunların hepsi aile yapımıza hücum eden durumlardır. İlgililerden tutun meclise kadar herkesin bu konuda kendisine düşeni yaparak adım atmalarını bekliyoruz. İstanbul sözleşmesi kalktığı halde onun bir yansıması olan 6284 yasası yürürlüktedir. Bunun ıslahı muhakkak lazımdır. Kadın beyanı esastır denildiği zaman kadın mukaddesatı üzerine bir yemin edilebilir veya aylarca uzaklaştırmaktansa bir hafta kadar uzaklaştırılıp o süre içinde erkeğin ifadelerine başvuruda bulunulabilir ve herkesin gideceği bir yeri olmadığına göre erkeğin kalabileceği bir yer tahsis edilebilir. Bunlar çok önemli sorunlardır. Biz bu sorunları ortadan kaldırmadığımız zaman cinnet ve cinayetler de maalesef kaçınılmaz oluyor." şeklinde konuştu.
"İstanbul sözleşmesi kalktığı halde onun bir yansıması olan 6284 yasası yürürlüktedir"
Kaya, "Süresiz nafaka sözleşmesinin icabı bir ay, bir yıl her ne kadar ise evli kaldığı halde eğer kadın ayrıldıktan sonra 2'nci bir resmi evliliği yapamıyorsa nafaka vermeye devam ediyor. Bu eksiklik ve kabahat birçok soruna sebebiyet veriyor hatta ahlak dışı durumların meydana gelmesine vesile oluyor. Dolayısıyla aile yapımıza sıkıntı oluşturan yasaların bir an evvel düzeltilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Kaya, konuşmasını son olarak şu şekilde devam etti:
"LAZANROTE güya çocuk hakları evrensel beyannamesi olarak bilinen dandik gerekçelerle çocuk ailesinden alınabiliyor ve başka yönlendirmeler yapılabiliyor. Bu konuda çocuğunuzu uyaramıyorsunuz, uyardığınız zaman kötü role girmiş bir adam olmuş oluyorsunuz. Başkası çoğunuzu istediği bir şekilde yönlendirebiliyor ve sahiplenebiliyor. Dolayısıyla bu konularda hassas olmamız gerekiyor. Uluslararası sözleşme dediğimiz alafranga sözleşmelerle maalesef hayatımızı zehirli bir hale getiriyoruz. Aile konusunda seminerler verdirerek ve aile gibi kıymetli bir müessesenin gelişi güzel muhafaza edilmeyeceğini de çiftlerimize anlatmamız lazım. Duyarlı ve şuurlu insanlar olarak daha güçlü bir aileye kavuşabiliriz." (İLKHA)