İSTANBUL-Bir program daveti üzerine İngiltere’ye giden Filistin Direnişinin temsilcilerinden Raid Salah’ın İngiltere Hükümeti tarafından hukuksuzca tutuklanmasının üzerinden 2 hafta geçti ve eylemler devam ediyor.

Bugün MAZLUMDER İstanbul Şubesi tarafından İngiltere Konsolosluğu önünde bir protesto gerçekleştirildi.

Sunuculuğunu Murat Özer’in yaptığı eylemde öncelikle Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak bir konuşma yaptı. Dilipak konuşmasında “Bir kişiye yapılan bir haksızlık bütün topluma yapılmış gibidir. İngiltere Raid Salah’ı tutuklayarak safını seçmiş görünüyor. Aslında Siyonist belayı dünyanın başına saran da İngiltere’dir.

Biz Raid Salah’ın affedilmesini değil, İngiltere’nin özür dilemesini bekliyoruz. Affedilmesi gereken biri varsa o da İngiltere Hükümeti’dir. Raid Salah’a yapılan haksızlığı hiçbir Müslüman kabul etmeyecektir. İslam ülkelerin de bu konu not edilmiştir.

İngiltere burada kaybeden taraf olacaktır. İngiltere Raid Salah’ı tutuklayarak kendi tarihine, liberalizm ve insan hakları adına dünyaya sunduğu mesajlara ve kendi kültürüne ihanet etmiştir. İngiltere’den hatasını düzeltmesini bekliyoruz ve bunun için buradayız” dedi.

Daha sonra söz alan Gazeteci-Yazar Ahmet Varol ise şunları söyledi: “Raid Salah kendi şahsında Filistin davasına karşı bir tavır sergilenmesi hususunda her zaman onurlu bir duruş sergilemiştir, İngiltere’deki karşı duruşu da budur, Kudüs mücadelesinin yere düşmemesi için direnmiştir. Biz de Raid Salah’ın sergilediği tutumu burada sergilemeye devam edeceğiz, bu bizim ortak davamızdır”.

 

Konuşmaların ardından İngiltere Konsolosluğu’na teslim edilecek olan mektup MAZLUMDER İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Beyhan tarafından okundu. Ardından İngiltere İstanbul Başkonsolosu’na iletilmek üzere yetkililere teslim edilmek istenen mektubu almak için herhangi bir temsilci gönderilmediği gibi mektup konsolosluk girişinde bulunan güvelik bankosunun önündeki bir kutuya attırıldı. MAZLUMDER İstanbul Şube yetkilileri konsolosluğun bu tavrından İngiltere’nin kimi ne kadar muhatap aldığının ortaya konulmuş olduğunu belirterek bu tavrı protesto ettiler.

Eylemin sonunda İngiltere Başbakanı David Cameron, İngiltere Adalet, İçişleri ve Dışişleri Bakanı, İngiltere Kraliçesi, Prens Charles ve İngiltere Eski Başbakanı Tony Blair’e gönderilmek üzere hazırlanan mektupları yollamak için Galatasaray Postanesi’ne gidildi.

Filistin Halkıyla Dayanışma Platformu`nun Türkiye Büyük Millet Meclis`inin bir an evvel Filistin Dostluk Grubu kurarak Grup
üyesi milletvekillerinin İngiltere Hükümeti nzdinde girişimlerde bulunması için çalışma yürüttüğü öğrenildi.

 

 

İŞTE STK`LAR ADINA MAZLUMDER GENEL BAŞKANI`NINCA İNGİLTERE MAKAMLARINA GÖNDERİLEN MEKTUBUN TAM METNİ:

"Kudüs ve Filistin halkı için çalışan önemli liderlerden biri olan Raid Salah, insan hakları savunucusu olarak uzun yıllardır barış ve adalet için ortaya koyduğu çabalar dünya kamuoyu tarafından bilinmektedir.

Raid Salah, bazı programlara katılmak üzere İngiltere’deki sivil toplum kuruluşlarının daveti ile 25.06.2011 cumartesi günü yasal yollardan İngiltere’ye giriş yapmıştır. Daha önce pek çok defa olduğu gibi bu defa da İngiltere’ye davetli olarak da girmiştir.

Salah’ın İngiltere programı 1 ay önceden netleşmiş olup; duyurusu da yapılmıştır. Bu 1 aylık süre içerisinde hiçbir problemli durum kendisine bildirilmemiştir. İngiltere’ye girişte de hiçbir sorun yaşamamış ve burada iki konferans gerçekleştirmiştir.

Salah, 29.06.2011 tarihinde İngiliz Parlamentosu’nda, bazı parlamenterlerin de katkılarıyla organize edilen “Kudüs’te Adalet ve Barış” konulu programa katılacak ve İngiliz parlamenterlerle birlikte konuşma yapacaktı. Ancak kendisinin İngiltere’de bulunduğu bu süre içerisinde İngiltere’ye girişi ile ilgili olumsuz bir karar alındığı gerekçesi ile hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı. 28.06.2011 gecesi kaldığı otelde polisler Salah’ı gözaltına aldı, odası arandı ve Paddington Green polis karakoluna götürüldü. O tarihten beri hala özgürlüğünden yoksun tutulmaktadır. “Rehin alınmış” gibi tutulduğu ve hukuksuz bir şekilde sınır dışı edileceği konuşulmaktadır. Kefaletle serbest bırakılma talebi ise reddedilmiştir.

Raid Salah’a yapılan bu hukuksuz muamele özelde Filistinlilere, genelde İslam dünyasına ve tüm insan hakları savunucularına yapılmıştır. İngiltere, bugüne kadar dini özgürlükler başta olmak üzere insan hakları ve özgürlüklerine yönelik olumlu politikalarıyla övünmekte ve İslam coğrafyası ile ilişkilerini ve siyasetini de bu çerçevede sürdürmektedir. Hal böyleyken Raid Salah’a yapılan bu hukuksuz muamele nasıl izah edilebilir?

Raid Salah’a yapılan bu hukuksuz muameleyi kabul edilemez buluyor, derhal serbest bırakılmasını ve fikirlerini özgürce ifade edebileceği ortamın kendisine sağlanması gerektiğine inanıyoruz."