Geçmişte olduğu gibi bugünde medreselerin işlevsel olarak büyük öneme sahip olduğuna vurgu yapan Geylani, toplumun medreselere itibar ettiğini söyledi.

Kadim tarihe sahip Bitlis’in medreselerle, yetişen alimlerle bilindiğini dile getiren Geylani, medrese geleneğinin ön planda olduğunu ifade etti.

 

“Bitlis; ilim, irfan yuvasıdır”

Geylani, “Bitlis; Hazreti Ömer döneminde, Diyarbakır'ın fethi ile birlikte fethedilmiş mübarek bir beldedir. Bitlis'te büyük zatlar metfundur. Sahabe olan Feyzullah el Ensari burada metfun. Bitlis’te şehid düşmüştür. Muaz bin Cebel'in oğlu Abdurrahman Gazi de Ahlat’ta metfun. Ahlat Selçuklu Mezarlığı da bunun şahitliğini yapar. İdris-i Bitlis-i, Şükri-i Bitlis-i, Bediüzzaman hazretleri, Şeyh Sıbğetullah-ı Arvasi, Abdurrahman-i Taği, Şeyh Fetullah-ı Varkanisi gibi büyük zatlar Bitlis'te yetişmiş. Dolayısıyla Bitlis denildiği zaman insanın aklına medrese, ilim, irfan, edep, ahlak geliyor.” dedi.

“Medreselerin toplumsal barışa büyük yansıması var”

Medreselerin toplumsal barışa büyük yansıması olduğuna dikkat çeken Geylani, şunları söyledi:

“Gerçekten medreselerimizin geçmişte olduğu gibi bugün de aynı öneme sahiptir. 6 yıldır Bitlis’te görev yapıyorum. 14 tane kan davası barışla neticelendi. Bu medreselerimizin, müderrislerimizin desteğiyle yapıldı. İster ailevi olsun ister ticari olsun isterse de başka konularda herhangi bir sıkıntı olduğunda, vatandaşlarımız medreselerdeki müderris hocalarımıza dertlerini anlatıyorlar. Hocalarımız da müderrislerimiz de ellerinden geldiğince bunların dertleriyle ilgileniyor, bu sorunları çözmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla medreselerimizin bölgemizde büyük önemi var. Bu medreselerimizde büyük şahsiyetler, büyük zatlar yetişmiş. O gelenek devam ediyor. İlimiz genelinde 12 tane medresemiz var. Bu medreselerimizde gerçekten de öğrencilerimiz en güzel şekilde kendilerini yetiştiriyor. Arapça’nın yanında tefsir, hadis, fıkıh gibi dersleri de alıyorlar. İslam'ın o orijinal dilini güzel şekilde öğreniyorlar ve topluma büyük faydaları oluyor.”

“Kan davalarının çözümünde medreseler büyük öneme sahip”

Kan davalarının barışla sonuçlanmasında medrese geleneğinin büyük önem taşıdığını hatırlatan Geylani, bu hizmetlerin devam edeceğini söyledi.

Geylani, “Medreselerimiz, kan davalarının çözümünde büyük öneme sahip. İnşallah bu hizmetler devam edecek. Burada bir irfan geleneği var. Bu irfan geleneğinde edep, ahlak, terbiye, insanların birbirine karşı sevgi ve saygısı var. Şefkat ve merhametin ne demek olduğunu en güzel şekilde orada öğreniyorlar. Bu hocalarımız nerede görev alırlarsa, en güzel şekilde hizmet ederler.” diye konuştu.

Aile dini rehberlik bürolarının işlevi

Müftülüklerin bünyesindeki kurulan aile dini rehberlik bürolarının çalışmalarına da değinen Geylani, şöyle konuştu:

“Müftülüklerimiz bünyesinde aile dini rehberlik bürolarımız var. Bunun oluş sebebi; toplumda ailevi bir problemler varsa, Kur'an kursu hocalarımız, uzmanlarımız, bayan müftü yardımcımız, buraya intikal ettiği andan itibaren hemen ilgilenmeye çalışıyorlar. Her iki tarafla görüşülüyor. Kimin haklı, kimin haksız olduğunu güzel bir şekilde, münasip bir dille nasihat ediyoruz. Tabii bu çalışmalar neticesinde olumlu sonuçlar da alıyoruz. Medreselerimiz de aynı şekilde kan davası olsun, ailevi bir problem olsun, toplumsal problemler olsun, arazi problemleri olsun, akrabaları arasındaki sıkıntılar olsun, bunlar müftülüğümüzün aile dini rehberlik büromuzun kanalı ile medresedeki müderrislerimizin desteğiyle de kıza bir zamanda çözülüyor. Bize intikal edip de fazla çözülmeyen problem hemen hemen yok gibidir.” (İLKHA)