İslam dininde kız çocuğuna sahip olmanın önemi birçok hadiste ifade edilmiş Peygamber Efendimiz (Aleyhisselam) her fırsatta kız çocuklarının önemini vurgulamıştır.
Cahiliye dönemi diye adlandırılan zaman diliminde kız çocuklarının insan sayılmayan bir bakış açısıyla değerlendirildiğini ve ona göre muamele gördüğünü ifade eden Saylık, günümüzde özgürlük maskesiyle kadına sunulan hayatın, cahiliye devrinden farklı olmadığına dikkat çekti.
İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Kanaat önderi Abdurrahim Saylık, İslam’ın kız çocuklara verdiği öneme ve kadının toplumu değiştiren misyonuna dikkat çekti.
“Kız çocuklarının sınırsız özgürlükler elde etmesi çıkarlarına değildir”
Allah’ın, Hucurât suresi 13’cü ayette: ‘Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık’ buyurduğunu aktaran Saylık, “Burada Allah Teala kadın ve erkeğin insan neslini devam ettirdiğine vurgu yapıyor. Kadın geçmişte, cahili toplumlarda bir eşya gibi alınıp satılan, hor görülen ve insan sayılmayan bir varlık olarak görülmüştür. Günümüzde kadına biçilen rol, o cahiliye döneminin kadını hor görmesi, insan olarak saymamasından daha az tehlikeli bir durumda değildir. Kız çocuklarının böyle sınırsız bir hürriyete kavuşması, iş dünyasına katılması, sayısız özgürlükler elde etmesi, onların çıkarına bir durum değildir. Kadın, Allah’ın çizdiği çerçeve dahilinde eğer yerini alırsa, daha da kıymetli olur ki, Peygamberimiz Aleyhisselam Hazreti Fatıma ve Hazreti Ali’ye tavsiyesinde; ‘Ya Ali evin maişeti sana ait, ey Fatıma evin işleri de sana aittir.’ dediğini kaydetti.
Kadınların, İslam’ın sınırları içerisinde kalarak sosyal hayatın her yerinde olabileceğini söyleyen Saylık, “Maalesef günümüzde bu hassasiyete dikkat edilmediği için geçmişte fiziki olarak, fiili olarak kız çocuklarına, kadınlara yapılan zulümlere bugün değişik versiyonları ve boyutları ile karşılaşabiliyoruz. Maalesef kadınlara bir meta gibi muamele edilip reklam alanlarında değersizleştirilmeye çalışılıyor. Bu da cahiliyedeki kadına bakış açısından az tehlikeli bir durum değildir.” diye konuştu.
“Peygamberimiz (Aleyhisselam) soyunun Hazreti Fatıma’dan devam etmesiyle iftihar etmiştir”
Resulullah’ın kız çocuklarına ayrı bir önem ve değer verdiğini ifade eden Saylık, şunları kaydetti:
“Bir Hadis-i Şerif’te Peygamberimiz (Aleyhisselam): ‘Kız çocuklarını hor görmeyin. Ben kız babasıyım’ diye buyurur. Resulullah’ın Ümame isminde bir torunu var; As bin Vail’in, Hazreti Zeynep’in kızıdır. En büyük torunudur. Ümame’yi kucağına alıp namaz kıldığı görülmüştür. Hazreti Fatıma, Peygamberimiz’ in (Aleyhisselam) evine geldiğinde, Fatıma’yı alnından öper ‘hoş geldin ey babasının anası’ şeklinde iltifat ettiği rivayet edilir. ‘Erkek çocuğum olsun, erkek çocuğum olmalı, soyum devam etmeli’ diyen bugünkü anlayışa inat, Peygamberimiz (Aleyhisselam): ‘Her peygamberin soyu sülbünden, benim soyum ise Fatıma’dan devam edecektir’ demiştir. Yani peygamberimiz (Aleyhisselam) soyunun Hazreti Fatıma’dan, bir kız çocuğundan devam etmesinde hiçbir beis görmemiş, aksine iftihar etmiştir. Bu örnekle de Peygamberimiz’ in (Aleyhisselam) kız çocuklarına ne kadar çok önem verdiğini anlayabiliriz.”
“Kız çocuklarını mirastan mahrum etmememiz gerekiyor”
Abdurrahim Saylık
Kız çocuklarının cahiliye toplumlarında mirastan mahrum edilmesine karşı, Allah’ın bu konuda hüküm indirdiğini ve ayetin muhataplarının bunu dikkate alması gerektiğini vurgulayan Saylık, “Kur'an-ı Kerim’de Nisa Suresi 11’ci ayette: ‘Allah çocuklarınız hakkında size erkek için iki kız payı kadar tavsiye eder’ buyurulmuştur. Yani İslam’da erkeğe iki, kadına bir, kız çocuğuna bir pay mirastan verilmesi konusunda hüküm vardır. Takdir edersiniz ki bir insan çocuklarına veya akrabalarına vasiyet bıraktığında dikkate alınıyor değil mi? Vefatından sonra malla, muamelatla, ahlakla, akraba ile ilgili vasiyeti ne kadar hürmet görür ne kadar önemsenir. Miras konusundaki hüküm de Allah’ın vasiyetidir. ‘Yusikumullahu' yani 'Allah size vasiyet eder’ buyuruyor. Allah Teâlâ’nın bu vasiyetini de önemseyerek kız çocuklarını mirastan kesinlikle mahrum etmememiz gerekiyor. Cahiliye adeti olan kızların mirastan mahrum edilmesi, İslam toplumlarına da sirayet etmiş ve bugüne kadar devam edegelmiştir.” şeklinde konuştu.
‘Üç tane kızı İslam terbiyesi üzerine yetiştirip evlendiren kişiye cennet vacip olur"
Kur’an-ı Kerim’de kadınlara hitap edildiğini, toplumun gidişatını değiştiren ve toplumu yetiştirenin kadın olduğunu kaydeden Saylık, “Ayeti kerimede: ‘Yâ nisâen nebiyyi, Ya nisâen mu ‘minin, Ey mü’minlerin kadınları’ diye seslenerek Allah Teala kadınları muhatap alıp onlara hitap ediyor. Bakıldığında erkeklere böyle bir hitap yok. ‘Üç tane kızı İslam terbiyesi üzerine yetiştirip evlendiren kişiye cennet vacip olur. Sonra bir sahabe: İki olursa ya Resulallah, iki de olur’ diyor. Daha sonra bire iniyor ve Peygamberimiz (Aleyhisselam) bazı rivayetlerde dilediği kapıdan cennete girer’ diyor. Onun için kız çocuklarına gereken değeri ve önemi İslam toplumu, milleti olarak vermemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Kadınlar toplumu ayakta tutan, terbiye eden, nesli devam ettiren ana unsurdur”
Kadınların İslam tarihinde önemli görev ve misyonlar yüklendiğine işaret eden Saylık, Resulullah’ın en zor zamanlarında hanımlarının, yanında ve destekçisi olduğunu söyledi. Saylık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Peygamberimiz (Aleyhisselam) üzgün, yalanlanmış, insanlar taşlamış, hakarete uğramış ve üzgün bir şekilde eve geldiğinde, Hazreti Hatice: ‘Eşhedü enneke Resulullah’ diye peygamberimize cesaret vermiş, arkasında durduğunu beyan etmiştir. Ümmü Seleme, Hudeybiye gününde, kaza umresinde: ‘Ya Resulallah kurbanını kes, Müslümanlar seni görünce onlar da kesecektir’ diye peygamberimize tavsiyede bulunup tabiri caizse yol gösteriyor. Hazreti Asiye, Firavun’un sarayında mümin bir kadın olarak, şehid oluyor. Hazreti Meryem'e bakıyoruz, günahkâr bir toplumda tevhidi ayakta tutmaya çalışıyor. Mü’min kadınlar gerçekten İslam’da erkekler kadar faydalı olabilmiş, toplumu ayakta tutan, toplumu terbiye eden, İslam gençliğini, neslini devam ettiren ana unsurlardır.”
İslam’da kadın ve kız çocuklarının haklarının sadece kâğıt üzerinde olan mesele olmadığını Peygamberimiz (Aleyhisselam) ve sahabelerin bu konuya çok hassasiyet gösterdiklerini ifade eden Saylık, “Böyle bir peygamberin ümmeti olarak biz de çocuklara, özellikle kız çocuklarına, hele hele bu zamanda, kız çocuklarının gerçekten her türlü tehlikeye maruz kaldığı her türlü fitneye duçar olduğu bir dönemde, onlara sahip çıkmamız nesli ıslah ve devam ettirme açısından önemlidir.” dedi. (İLKHA)