Ayrımcılık genel manada anne-babaların çocuklar arasındaki sevgi paylaşımını dengeli bir şekilde yapmamasıdır. İlgi ve alakaları bazı çocuklarının üzerine yoğunlaştırmasıdır.

Konuyla ilgili İLKHA'ya konuşan Psikolojik Danışman Leman Demir, "Bu ayrımcılığı fark edip en kısa sürede bertaraf etmenin yollarını aramalıyız." dedi.

"Cinsiyet ayrımcılığı hem çocukluk döneminde hem de ilerleyen yaşlarda kişiliklerine yansıyor

Demir, "İster istemez bunların kişiliklerine yansıyor. Erkek çocuklarının şehzade gibi yetiştirildiği bir devirde yaşıyoruz. Kız çocukları bunlara nazaran ezilen, hor görülen, kendi varlığını kabul ettirme gayretinde olan bir formda büyütülüyor. Cinsiyet ayrımcılığı hem çocukluk döneminde hem de ilerleyen yaşlarda ciddi etkilere sebebiyet verebiliyor.  Erkek çocuklarda ilerleyen yaşlarda anne-babasından sürekli bir onay görmesi ve desteklenen çocukların, ilerde eşlerine karşı da aynı yaklaşım içinde olduğu görebiliyoruz. Anne ve babasından sürekli onaylanan çocuklar, eşlerinden bu tepkiyi alamazlarsa yine de eşler arasında sıkıntılar oluştuğu açıktır. Kızlar da aynı şekilde anne-baba ve aile ortamında desteklenmeyen, varlığı kabul edilmeyen bir çocukluk geçirdiyse evlendiğinde eşi tarafından da aynı şekilde sürekli yetersiz ve öz güveni düşük bir kişilik gösterdiğini görmekteyiz." diye belirtti.

"Anne-babaların çocukları arasındaki yaptığı ayrımcılık nedeniyle kardeş kıskançlığı ortaya çıkıyor"

Demir, "Genelde çocuklar arasında büyük çocuk hep doğru söyler, hiçbir zaman hata yapmaz. Anne-babalarda, bir kavga varsa işin içinde küçük çocuk kesin hatalıdır anlayışı oluyor. Bu kesinlikle yanlıştır çünkü küçük çocuk da haklı olabilir. Bunun altında yatan nedenlerin başında anne-baba tutumları geliyor. Zamanında büyük çocuğa yüklenen bir ebeveyn rolü ve misyonudur. Kesinlikle çocuğun yine çocukluğunu yaşaması sağlanmalıdır. Çocukların maddi-manevi ihtiyaçlarını karşılamak ebeveynlerinin rolüdür. Çocuğa yansıtmamak gerekiyor. Anne-babaların çocukları arasında yaptığı ayrımcılığı neticesinde ortaya çıkan en önemli sonuçların başında kardeş kıskançlığı ortaya çıkıyor. Kardeş kıskançlığı var olan imtiyazın elden gitmesidir. Kardeş kıskançlığı neticesinde ortaya çıkan bir davranış var. Regresyon dediğimiz gerileme evresidir." dedi.

"Kardeş kavgalarında anne ve babalar hiçbir zaman taraf tutmalıdır"

Anne ve babaların çocukları arasında asla kıyas yapmaması gerektiğini belirten Demir, "Çünkü kıyas yapıldığı takdirde hem şimdiki çocukluk evreleri hem de ilerleyen dönemlerde yakın ilişkiler kurulduğunda eşler arasındaki ilişkiyi de olumsuz etkiler. Kardeş kavgalarında anne ve babalar hiçbir zaman taraf tutmalıdır. Her zaman çocuklara çözüm üretmeleri için ortam sağlamaları gerekiyor." diye konuştu. (İLKHA)