Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen programa, Vali Vekili İbrahim Güneş, Rektör Prof. Dr. İdris Demir, üniversite yöneticileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. İdris Demir, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin hem devlet politikası hem de halk nezdinde kardeşlik düzeyinde devam ettiğine dikkati çekti.
Azerbaycan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkenin Türkiye olduğunun altını çizen Demir, Türkiye ve Azerbaycan'ın ortak tarih, kültür ve dile dayanan uzun bir geçmişe sahip olduklarını vurguladı.
27 Eylül 2020 tarihinde başlayan İkinci Karabağ Savaşı'nın 44 günlük mücadelenin sonunda zaferle sonuçlanmasının bu anlayışın bir neticesi olduğunu dile getiren Demir, bu zaferin iki millet için de gurur kaynağı olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, Azerbaycan'a siyasi, askeri ve toplumsal her türlü alanda destek olduğunu ifade eden Demir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Azerbaycan'ın haklı mücadelesine uluslararası toplumun desteğini sağlamak için etkin bir diplomasi yürüttüğünü belirtti.
Özellikle son on yılda Türkiye'nin, Azerbaycan'ın petrol ve gaz ihracatının ana kanalı haline geldiğini ve Azerbaycan'ın Türkiye'de önemli bir yatırımcı olduğunu söyleyen Demir, konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Biz Batman Üniversitesi olarak, iki devletin bütün alanlardaki iş birliğini destekliyor ve buna yönelik çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Biz, Türkiye'de enerji alanında ihtisaslaşan ilk üniversite olarak, petrol üretiminde verimin artırılacağı projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Zira üniversitemizin bulunduğu Batman şehrimiz, petrol ve hidrokarbon kaynakları açısından oldukça zengindir. Bunun yanında, yenilenebilir enerji, güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi gibi alanlarda da büyük bir potansiyeli mevcuttur.
Batman'ın potansiyelini ortaya çıkaracak iş birliği ve ihtisaslaşma adımları, üniversitemizce titizlikle atılmaktadır. Bu bağlamda Batman Üniversitesi, akademik çalışmalarını uluslararası alana taşımayı hedeflemekte ve buna yönelik çalışmalara yoğunlaşmaktadır. Bu noktada Azerbaycan gibi önemli bir enerji ülkesi ile kurulacak yakın temas önem arz etmektedir. Üniversitemiz ile Azerbaycan Devlet Petrol ve Sanayi Üniversitesi arasında Mühendislik alanında Uluslararası Ortak Lisans Eğitim ve Öğretim Programı Tesisine ilişkin bir protokol imzalanmıştır. Bu protokole göre iki üniversite; fosil yakıtlar, yenilenebilir enerji, sürdürülebilir çevre, enerji bağımlılığı ve enerji fiyatları gibi konularda ortak araştırma ve yayın yapabilecektir."
Konferansta bir konuşma yapan Büyükelçi Dr. Reşat Memmedov, sözlerine Azerbaycan'ın tarihi, kültürü ve coğrafi özelliklerini anlatarak başladı.
Sovyetler Birliği'nin çökmesinin ardından Azerbaycan'ın 1991 yılında bağımsızlığını ilan ettiğini söyleyen Büyükelçi Memmedov, birçok devletin Ermenileri desteklemesi sonucunda Ermenilerin, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal ettiğini ve bir milyon insanın köylerinden, evlerinden göç ettirildiğini dile getirdi. Azerbaycan'ın coğrafi konumundan dolayı Orta Asya'nın kapısı mahiyetinde olduğunu ifade eden Büyükelçi Memmedov, doğal kaynaklar açısından oldukça zengin olduğunu dile getirdi.
Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinin gelişmesinde Haydar Aliyev'in rolünün çok büyük olduğunun altını çizen Büyükelçi Memmedov konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Dünya çapında çok önemli projeleri hayata geçirdik. Hazar Denizi'nden Akdeniz'e yılda 50 milyon ton petrolün taşınmasını sağladık. Batı ülkeleri, dünya devletleri, Rusya gerçekleştiremezsiniz dediler. Ancak Azerbaycan'ın ve Türkiye'nin iradesiyle biz projeyi hayata geçirdik. Bakü-Tiflis doğalgaz boru hattı Türkiye'nin doğalgaz bağımsızlığını temin edecek bir projedir. Bu doğalgaz Türkiye'nin ve Azerbaycan'ın doğalgazıdır. Sonra Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hattını çektik. Bu hattı öyle büyük yaptık ki bu hat ile gelecekte çok daha fazla gazın Türkiye'ye gelmesini ve Türkiye'den diğer ülkelere satışını mümkün kıldık. Bu boru hatlarının Türkiye'den geçiyor olması Türkiye'yi diğer ülkeler tarafından önemsenir hale getirdi. Türkiye olmasaydı Azerbaycan toprakları olmazdı. Türkiye, ordu kurmamızda yardımcı oldu."(İLKHA)