Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı.

Niyet halis olduğunda, yapıcı bir yaklaşım benimsendiğinde, çalışma hayatında çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığını hep birlikte gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan,  "İnşallah önümüzdeki dönemde de aynı anlayışla, beraberce ülkemize daha büyük ve tarihî hizmetler kazandırmayı sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin, ekonominin tüm alanlarındaki ölçeği, küresel rekabet gücünün bir ifadesi olarak fevkalade yükselmiş, büyümüştür. Makro ekonomik göstergeleri, ülkemizin hangi alanlarda 3 kat, 5 kat, 10 kat büyüdüğünü sizler zaten yakından takip ediyorsunuz. Burada dikkat çekmek istediğim husus, Türkiye'nin bilhassa son 10 yılda maruz kaldığı siyasi ve ekonomik engellemelere, tuzaklara, saldırılara rağmen bölgesel ve küresel liderlik seviyesine ulaşmasıdır.

Asıl hedeflerimize yönelmek için daha büyük atılımlar yapmaya hazırlandığımız bir dönemde ardı ardına yaşadığımız hadiselerin hepsinin de gerisinde ülkemizi belirli bir çizginin altında tutma niyeti vardır. Cumhuriyet tarihi boyunca defalarca tecrübe ettiğimiz bu senaryo, milletimizle birlikte verdiğimiz kararlı mücadele sayesinde ilk defa işe yaramamış, çeyrek asır geriye gidişimizle sonuçlanmamıştır. Bu süreçte elbette bedeller ödedik, kayıplar da verdik. En basitinden dünya milli gelir sıralamasında bugün bulunduğumuz yerin 2 kat üzerinde bir yere ulaşabilecekken biraz daha sabretmek mecburiyetinde kaldık. Gerçi milli gelirin satın alma paritesine göre hesabında 11. sıraya yükseldik. Ama biz bunu yeterli görmüyoruz."

Ekonomi programını başarıya ulaştırarak, küresel krizleri fırsata dönüştürerek ve hep birlikte daha çok çalışarak, Türkiye'yi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına çıkartacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan kimsenin şüphesi olmasın. İş dünyamız da vatandaşlarımız da müsterih olsunlar." ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Ekonomimizi faiz, kur, enflasyon şer üçgeninde teslim alma girişimlerinin yol açtığı sıkıntıların da farkındayız. Sebeplerini bildiğimiz bu sıkıntıların sonuçlarını önce hafifletmek, ardından da tamamen ortadan kaldırmak için yoğun ve kararlı bir çalışma içindeyiz." dedi.

"Enflasyon, şubat ayından itibaren daha makul ve kontrolü kolay bir yere gelecektir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verilerinin, iyileşmenin sürdüğünü gösterdiğini aktararak, "İnşallah yılbaşı ile bu iyileşme hızlanacak. Özellikle önümüzdeki şubat ayından itibaren daha makul ve kontrolü kolay bir yere gelecektir." diye belirtti.

Erdoğan, "Ülkemizin dört bir yanında başlayan ve halen süren ateşi ülkemize taşımak için nice sinsi oyunlar oynandığına beraberce şahit olduk. Sınır ötesi harekatlardan, üretimi ve istihdamı destekleyecek, sosyal dengeyi koruyacak, geniş programlara kadar tüm bu oyunları bozacak pek çok önemli adımlar attık. Türkiye'yi, diğer yöntemlerle dize getiremediklerini görenler son olarak ekonomi silahını çekti. Zaten şu andaki gidişte ellerinde dört tane silah. Eğer başarabilirlerse. Biri ekonomi, bir diğer diplomasi, bir diğeri -özellikle yatıyorlar kalkıyorlar- mülteci sorunu ve bütün bunlarla beraber acaba biz bu dörtten neyi nereye çekeriz de bu iktidarı -onlar iktidar da demiyorlar- bu Erdoğan'ı indiririz. Erdoğan fani, biz bugün varız yarın yokuz. Herkes ne yaptığına baksın. Ne yapacağına baksın. Hatırlayın 2018 Ağustos'unda ülkemiz, ekonomiyi yok etme tehditleri ile karşı karşıya kalmıştı. Yaklaşık 1 yıl önceki kur dengesizliği ile zirveye çıkan hadiseleri akıl ve vicdan sahibi hiç kimse iktisat biliminin kuralları ile izah edemez. Velev ki kimi noktalarda bizim eksikliklerimiz olsa bile hiçbirinin böyle bir sonuç vermesi mümkün değildir. Ekonomi diyorlar. Ekonomide şu anda Avrupa'nın haline bakın. Elhamdülillah Türkiye olarak bizim raflarımız boş değil ama Avrupa'da raflar boş." diye konuştu.