İTTİHADUL ULEMA Fetva Kurulu "Namazda imamla birlikte veya ondan önce hareket eden kimsenin durumu" hakkında bilgi verdi.

Fetvada, şu ifadelere yer verildi.

"Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: 'İmâm, ancak kendisine uyulmak için imam yapılmıştır. O rükû edince siz de rükûya varın, o başını kaldırınca siz de kaldırın!' (Buhârî, Ezân, 128, No: 805; Müslim, Salât, 77, No: 411). İhram tekbirini imamdan önce getiren kimsenin namazı fakihlerin ittifakıyla geçersizdir. Şafiî mezhebine göre imamla birlikte tekbir alanın namazı da geçersizdir (el-Mevsûatü'l-Fikhiyyetü'l-Kuveytiyye VI, 30). Rükû, i’tidâl, secde ve ayağa kalkma gibi rükûnları imamla birlikte aynı anda yapan kimsenin namazı geçerli olmakla birlikte cemaat ecri almaz. Sünnet olan; imam, rükne ait zikri telaffuz edip bitirdikten sonra cemaatin o rüknü yerine getirmesidir. İmamdan önce rükûa giden kimsenin namazı bozulmaz. Ancak rükûdan kalkıp secde için eğildiğinde imam hâlâ kıyamdaysa bu kimsenin namazı bozulur (Şirbînî, Muğni'l-Muhtâc, c.1, s.814-821). Hanefî mezhebine göre imamdan önce bir rükün yapan kimse yani ondan önce rükû veya secdeye giden kimsenin namazı bozulur (Tahtâvî, Hâşiye alâ Merâkı’l-Felâh, s.337). İmamdan geri kalan kimseye gelince; kişi herhangi bir mazeret olmaksızın imamdan iki rükün geri kalmışsa namazı bozulur. Meselâ; imam rükû ve i’tidali yapıp secde için eğildiği halde bu kimse hâlâ kıyamdaysa namazı bozulur. Ancak kıraatinin yavaşlığı gibi bir özür varsa veya imamın kıraati hızlıysa üç rükün geçmeyene kadar namazına devam eder ve imama yetişmeye çalışır. Üç rükün geçmişse olduğu gibi imama tâbi olur, sonradan kalkıp bir rekât kılar (Muğni'l-Muhtâc, c.1, s.815-816)." (İLKHA)