Selvi'nin bugünkü köşesinde yayınlanan röportajda Baykal'a yöneltilen sorular ve yanıtlar şöyle:
Aslı Hanım, CHP’nin İkinci Yüzyıla Çağrı Vizyonu’nu açıkladığı toplantıyı nasıl buldunuz?
Uzaylıları dinler gibi dinledim. Türkiye küresel ekonomik kriz ile başa çıkarken bir Amerikalının çıkıp akademik üslupla küresel ısınma teorisi anlatması biraz komik geldi. Üstelik bu şahıs Almanya’nın enerji krizi yaşamasının sorumlularından da biri. Somut ve güven verecek bir mesaj yoktu. İki yıldır partide kurultay yapmayan Kılıçdaroğlu’nun “Tek Adam Rejimi’ne karşıyız” demesi de bir başka fıkraydı.
Merkel’in danışmanı Jeremy Rifkin’in, Kılıçdaroğlu’na başdanışman olması tartışmaya neden oldu. Siz nasıl bakıyorsunuz?
Ben Batıcı aşağılık kompleksini hiç anlayamıyorum. Türkiye’nin çok iyi yetişmiş değerleri var. Türk toplumunun yapısını ve ihtiyaçlarını, daha önemlisi çıkarlarını elbette onlar gözetecektir. Seçime giden bir partinin sunumunda, bir Amerikalıyı sömürge komiseri gibi hem de ilk konuşmacı olarak sunmak, CHP’de aklın tatilde olduğunu gösteriyor.
CHP yabancılardan destek alarak bir vizyon belgesi açıklayamaz mı?
CHP elbette yabancılardan destek alarak vizyon belgesi açıklayabilir. Zaten açıkladılar. Verdikleri mesaj şudur: Bize oy verirseniz yabancıların aklı ve projelerine oy verirsiniz. Seçmenin önüne şunu koydular: Ya Tayyip Erdoğan ya Rifkin. Seçmen de hemen mesajı aldı. CHP 2008’de yüzde 23 oy aldı. Halen aynı oranda. Bu konuşmadan sonra neler olacağını izleyeceğiz.
CHP’den neden istifa ettiniz?
CHP çok radikal bir biçimde gayrimilli çizgiye savrulduğu için bir kampana çalarak partiden ayrıldım. Hemen ardından gelen bu Rifkin çıkışı da sanırım haklılığımın ispatı olmuştur.
Eleştirileriniz CHP’nin milli çizgiden ayrıldığı yönünde odaklanıyor. Bunu neye dayanarak iddia ediyorsunuz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Mısır Devlet Başkanı Sisi ile görüşmesini neden desteklediniz?
Önceki Sisi politikasını eleştirenlerin, Erdoğan’ın doğru zamanlamayla politika değiştirmesine saldırmasını hem ahlaki bulmuyorum hem de Türkiye çıkarlarına aykırı buluyorum. Bir siyasetçi var olan iki seçenekte de hata yapıyor, diyorsanız aklınızı kaybetmiş olmanız gerekir.
Terör saldırıları iktidara yarıyor şeklindeki değerlendirmeler üzerine “Siz de terörle mücadele edin o vakit, size yarasın” dediniz.
‘6 benzemez’in tek ortak noktası Erdoğan gitsin. Başka? Sıfır politika, sıfır vizyon diyorsunuz. Neden ‘6 benzemez’ diyorsunuz?
Batıcı-İslamcı Davutoğlu, ülkücü Akşener, enternasyonalist Kılıçdaroğlu, Yazıcı-Nurcuların desteklediği Uysal, Batıcı-liberalist Babacan ve milli görüşçü olduğunu söyleyen Karamollaoğlu devleti hangi ilkeler çerçevesinde yönetecek? Mesela yüzde bir oy bile alamayacak olan bir lider, başkan yardımcısı olacakmış. CHP’liler verdikleri oylarla, Batıcı-İslamcı gibi anakronik figürleri başkan yardımcısı mı yapacak? 6’lı masa bir siyasi ittifak değildir. Sırf Erdoğan seçilmesin diye yapılan bir matematik hesap ve zorlamadır. Ama seçmenin siyasal kavrayışı çok yüksektir. Bir belediye başkanı seçerken verdiği oy ile Türkiye Cumhuriyet devletini emanet ederken vereceği oy farklıdır.
Siz CHP yönetimini eleştirip Erdoğan’ın bazı icraatlarına destek verince “Aslı Baykal, AK Parti’ye geçecek” yorumları yapılıyor. Böyle bir düşünceniz var mı?
Benim için esas olan Türkiye Cumhuriyet devleti ve milletimin esenliğidir. Bir milli-gayrımilli ayrışma olduğunda milli safta duracağım kesindir. Hiçbir siyasi partiyle bir angajmanım yoktur.