Doç. Dr. Süha Çetin, kalp krizi hakkında önemli bilgiler verdi.

Kalp krizinin, kalbi besleyen damarlardan bir tanesinin tıkanıp ve o bölgedeki kalp kasının yeteri kadar kan ve dolayısı ile oksijen alamamasından kaynaklandığını belirten Çetin, tedavi, yani damarın açma işlemi ne kadar geç kalırsa kalbin kas dokusunun o kadar fazla zarar gördüğünü söyledi.

 Kalp krizi geçirdiğimizi nasıl anlarız?

Çetin, kalp krizini anlamanın yollarını şöyle sıraladı:

"Göğüste ağrı veya bir rahatsızlık hissi. Bu ağrı göğüsün tam ortasında olur ve birkaç dakika veya daha uzun sürebilir. Ağrı haricinde göğüste baskı, daralma veya dolgunluk hissi olabilir.

Kişilerde soğuk terleme, baş dönmesi ve bayılma olabilir.

Göğüsteki baskı sol veya iki kola, alt çeneye, sırta veya mide bölgesine vurup bulantı ve kusma yapabilir."

Bu durumlarda kişinin veya yakınının vakit kaybetmeden 112’yi aramasının önemli olduğuna dikkat çeken Çetin, "Hasta ne kadar erken koroner girişim yapan bir merkeze yetiştirilirse o kadar çabuk müdahale edilip, kalp krizinin ölümcül riski azaltılmış olur. Bazı durumlarda kişiye göğüsten pedallarla elektriksel şok vermek veya göğüs masajı yapıp, solunum desteği vermek icap edebilir." diye ekledi.

Kalp krizinin nedenleri ve risk faktörleri nelerdir?

Yaşam tarzı, yaş ve aile öyküsünün kalp krizi geçirme riskini artırabildiğine işaret eden Çetin, "Birçok kişide istenmeyen bir yaşam tarzı nedeniyle yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet mevcuttur. Özellikle sigara genç insanlarda kalp krizine neden olabilir." diye ekledi.

Kalp krizi sonrasındaki toparlama evresinde kişisel olarak neler yapılabilir?

Kalp krizi sonucu olarak kalbin hasar görmüş olabileceğine dikkat çeken Çetin. "Bu durum ritim bozuklukları yapabilir ve kalbin pompalama kabiliyetini etkileyebilir. Yeniden kalp krizi geçirme riski, inme veya bacakları besleyen atar damarların hastalık riski mevcut olabilir." diyerek, bu problemlerle karşılaşma riskini azaltabilmek için atılması gereken adımları şöyle anlattı:

"Kriz sonrası sürecin iyi atlatılması: Bu konuyu hekiminiz ile görüşmek faydalıdır. Doktorunuz iş hacminizi, yolculuklarınızı ve cinsel aktivitenizi ilk etapta sınırlayabilir.

Yaşam tarzı değişiklikleri: Akdeniz diyeti, düzenli fiziksel aktivite, sigaranın bırakılması ve reçete edilen ilaçların muntazam kullanılması önemli bir rol teşkil eder. 

Kişinin bir kalp rehabilitasyon merkezinde tedavi olması gerekebilir. Bu merkezler profesyonel mensuplar tarafından yönetilir. Fiziksel aktivite, diyet düzenlemesi ve sigara bırakma konularında yardımcı olunur. Aynı zamanda stres yönetimi için ve psikolojik destek sağlanır." (İLKHA)