Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la 20 yıl siyaset yaptıklarını dile getiren Karamollaoğlu, "Hiç bu noktaya gelebileceğini düşünmedim. Tayyip Bey maalesef çok ihtiraslı bir arkadaş. Bulunduğu noktaya göre fikir ve düşüncelerini değiştiriyor. Biz bunu gördük, geçmişte de oldu. Hepimiz yarın Cenabı Hakk’ın huzuruna çıkacağız. Onun için Tayyip Bey’den davacı olacağım. O kendisini nasıl savunur onu bilmem. " açıklamasını yaptı.
Geçtiğimiz gün yayınlanan bir söyleşinizde bir eş güdüm ya da benzer bir yapıya olacak bir kuruldan bahsettiniz. Bu tartışma konusu da oldu. Bu sözlerinizi biraz daha açar mısınız?
Bunu çok abartanlar var. Sanki cumhurbaşkanının eli ayağı bağlanacak, hiçbir hareket kabiliyeti olmayacak. Elbette böyle bir şey söz konusu olmaz. Demokratik, parlamenter bir sistemi düşünün; orada koalisyon ne demektir? Bir siyasi parti tek başına kendi politikalarını izleyemeyecek demektir. Farklı politikaları, anlayışları olan iki parti bir araya geliyor ve ‘Türkiye’yi birlikte yönetelim’ diyorlar. Hiçbirisi tek başına iktidar olduğunda kendisinin uygulayacağı politikaların tamamını uygulayamaz. Bu herkesin bildiği bir gerçek. Koalisyon demek, asgari müştereklerde uzlaşmak demektir. Tabii bunu azami müşterekler yapabilirseniz en güzeli.
Geçtiğimiz gün yayınlanan bir söyleşinizde bir eş güdüm ya da benzer bir yapıya olacak bir kuruldan bahsettiniz. Bu tartışma konusu da oldu. Bu sözlerinizi biraz daha açar mısınız?
Bunu çok abartanlar var. Sanki cumhurbaşkanının eli ayağı bağlanacak, hiçbir hareket kabiliyeti olmayacak. Elbette böyle bir şey söz konusu olmaz. Demokratik, parlamenter bir sistemi düşünün; orada koalisyon ne demektir? Bir siyasi parti tek başına kendi politikalarını izleyemeyecek demektir. Farklı politikaları, anlayışları olan iki parti bir araya geliyor ve ‘Türkiye’yi birlikte yönetelim’ diyorlar. Hiçbirisi tek başına iktidar olduğunda kendisinin uygulayacağı politikaların tamamını uygulayamaz. Bu herkesin bildiği bir gerçek. Koalisyon demek, asgari müştereklerde uzlaşmak demektir. Tabii bunu azami müşterekler yapabilirseniz en güzeli.
Mesela biz anayasanın tümüyle değişimini söz konusu yapmadık. Esas itibariyle başkanlık sistemi değişecek ve değişirken bazı anayasa maddelerinin de değişmesine ihtiyaç olduğu kanaati hakim oldu. Bunun için de hangi maddelerin değişmesi uygun olur onu da belirledik. Arkasından bir yol haritası ve cumhurbaşkanı belirlenecek. Müşterek politikalar belirlenecek ki şu anda komisyonlar çalışıyor bu noktada. Yaklaşık 400 sayfalık çok detaylı bir metin ortaya çıkacak.
ADAY KİM OLACAK?
Adayınızı ne zaman öğreneceğiz?
Seçim kararı alınmadan cumhurbaşkanı adayını belirlemeyelim dedik. Tabii seçim yaklaşıyor. Bu üç ay daha bekleyeceğiz manasına gelmez. Artık yılbaşından sonra bir aday belirleme hazırlığı mutlaka yapılır. Hükümetin nasıl kurulacağı ancak seçimden sonra belirlenir.
Artık bakanlar tayin ediliyor ve hiçbir yetkisi yok. Yani Cumhurbaşkanı isterse her konuda kendi kafasına uyan bir bakanı tayin edebilir. Hatta “Ben bu taahhüt ettim ama önümüzde zaman var. Beş sene sonra bu işleri gerçekleştiririz” diyebilir. Orada “Ben uyumlu ve sizlerle birlikte çalışacağım. Karar alırken istişare edeceğim, istişare ettikten sonra karar alacağım” demesi bizim için önemli.
CHP VE İYİ PARTİ ARASINDAKİ GERİLİM
Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti’den kurmaylardan karşılıklı açıklamalar geliyor. Bu tarz açıklamalar sizce toplumda yaratılan ‘altılı masa umuduna’ zarar verir mi? En önemlisi masa olarak bir iletişim probleminiz olduğunu düşünüyor musunuz?
Bu tip meselelerde torba değil ki insanların ağzını büzeyim dersiniz. İfadeleri belli maksatla, belli yerlerde kullanıldığı zaman abartılıyor gibi geliyor bana. Ama tabii bu masada bulunan arkadaşların, yardımcılarımızın, müşavirlerimizin titiz olmaları icap eder. Bu dedikodu gibi bir havaya bürünürse elbette faydalı olmaz, zarar verir. Dikkat etmemiz icap eder.
HDP İLE İLİŞKİLER
HDP’yi de sormak isterim size. Siz de kilit bir noktada demiştiniz HDP için. Tabii HDP’nin de belli başlı şartları var. Geçtiğimiz hafta Mithat Sancar ile bir söyleşi yapmıştık. Kendisi de belli şartları dile getirmişti. Sizin yaklaşımınız nedir?
Mesele davet edilip edilmemesi değil, bizim ortaya koyduğumuz prensiplerin HDP tarafından da isabetli bulunması önemlidir. İstanbul’da Ekrem Bey’in seçilmesinde bir oy patlaması meydana geldi.
Bunun hepsi HDP’nin oyları değil diyenler de var.
Olabilir tabii. Ama orada ciddi bir oy patlaması ancak oradan gelir kanaati de hakim. Ben neticede bütün siyasi parti mensuplarının da Türkiye’nin de taleplerinin karşılanabilmesi için bir tercihte bulunacaklarını söylüyoruz. Bizim ortaya koyduğumuz prensipler bizim ortaya koyduğumuz ilkeler ve politikalar genelde bütün vatandaşlarımızı kapsayacak. Onların haklarının da korunacağını düşünerek bunu söylüyorum.
Maalesef Tayyip Bey’in ve AK Parti’nin ortaya koyduğu tavır kabul edilebilir bir tavır değil. Çıkıp “Ben giderim Öcalan’ın mektubunu alır televizyonda okuturum. Kardeşini konuştururum. Hatta gerekirse hapiste bulunan, şu anda tutuklu bulunan, beş senedir mahkemeye çıkmayan garibanı alır, Diyarbakır’a götürür, kendi yakınlarıyla görüştürürüm. Bunu da ben yaparım” derseniz…
Bu ne biçim anlayış ya? Şimdi dönmüş tekrar “HDP’yle iş birliği yapılıyor” diyorlar. Siz, halkın seçtiği bir belediye başkanını hukuki gerekçeler olmadan görevinden alamazsınız. Bu ben hukuku tanımam demektir. Biz suç işleyeni alamayız demiyoruz. Eğer bir iddia varsa, üç günlüğüne, beş günlüğüne, on günlüğüne alırsın. Hemen soruşturmalarını yapar, hâkim önüne çıkarırsın. Suçsuzsa görevine döner. Suçlu bulundu ise de yeniden seçime gidersin. Valiyi belediye başkanı yapmak da nedir? Allah’tan korkmak lazım. Müslümanlık böyle lafla olmuyor. Allah’tan korkan haksızlık yapmaz, Allah’tan korkan yetim malına el uzatmaz. Allah’tan korkan çifte standart uygulamaz.
Tayyip Bey MHP’yle beraber hukuksuzluk nasıl korunur siyasiler tarafından, bunun propagandasını yapıyorlar. Kendileri “Haksızlığı biz yaparsak buna haksızlık denmez” diyorlar. Onun için biz bu noktalarda her zaman hukuku üstün tutan herkese adil davranılan, fikir düşünce özgürlüğüne önem veren bir anlayışı benimsedik.