Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü çıkışının ardından gündeme getirdiği anayasa değişikliğinde 'aile kurumuna' dair de düzenleme yapacaklarını belirtmişti.
Konuya ilişkin açıklama yapan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: ''Evlilik birliği, ancak kadın ile erkeğin evlenmesiyle kurulabilir düzenlemesi getiriliyor" dedi.
Bakan Bozdağ'ın açıklamalarından öne çıkanlar;
Parlamento bugün bütçeyle başlıyor. Vekil arkadaşlarımız da burada olacak. İmzalarıyla destekleyecek. Muhtemelen bugün, yarın ya da ertesi gün milletvekilleri imzaları ile teklife destek verecekler. Yarın veya bir gün bu teklif TBMM başkanlığına sunulacak.
Hiçbir kadın dini inancı sebebiyle başını örtmesi, eğitim öğretim, çalışma, seçme seçilme, kamu hizmetlerine girme ile diğer temel hak ve hürriyetlerini kullanmaktan yoksun bırakılamaz, ayrımcılığa tabi tutulamaz. Temel hak ve hürriyetlerle ilgili sayılan konular var. Sayılmasının ana nedeni geçmişte bu alanlarda ciddi sorunlar yaşanmış olması.
İkinci düzenleme ise ailenin korunması ile ilgili önemli bir konu. Ailenin korunması ve çocuk hakları başlığı, ailenin korunması, evlilik birliği ve çocuk hakları şeklinde başlık değiştiriliyor. Ailenin Türk toplumunun temeli olduğu korunmakta ve vurgulanmakta. Aileyi kuran evlilik birliğinin ancak kadın ve erkeğin evlenerek kurulabileceği açık biçimde vurgulanmaktadır.
Anayasa bu haliyle aileyi daha güçlü biçimde koruyacak.
'Başka ülkelerde de aileyi korumak için tedbirler alınıyor'
Başka ülkelerde de aileyi korumak için tedbirler alınıyor. Macaristan'da, Polonya'da, Bulgaristan'da... Aile bütün ülkelerde tehdit ve saldırı altında. Her ülke neslini korumak için aileyi korumayı görev görüyor. Değişiklik evlilik birliğinin kimler arasında kurulacağını açıkça ifade ediyor.
Bizim herkese gitmemizin sebebi, bizim 335 oyumuz var Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin. Yasalaşması için 400 oya ihtiyacımız var. Diğer siyasi partilerle görüşmemiz, görüş ve desteklerini istememiz gerekir. Ya CHP destek verecek 400'ü bulacağız, ya da İYİ Parti ve HDP vekilleri destek verecek, ancak 400'ün üzerine çıkabiliyoruz.
Meclis'ten geçmesi için de partilerimizle görüştük. Partilerin bu anayasa değişikliğine destek vereceklerini ümit ediyorum. Türkiye'de kim evlilik birliğinin kadın ile erkeğin evlenmesiyle kurulabileceğinin karşısında durabilir mi? Gelecekte bunun emareleri gözüktüğü için şimdiden tedbir alıyoruz.
Biz aileyi korumayı arzu ediyoruz. Aile varsa toplum var. Toplumumuzu korumak, milletimizi korumak, neslimizi korumak için böyle bir tedbir alıyoruz. Kimseyi hedef göstermiyoruz. Ama aileye dönük her türlü saldırının karşısında anayasamızı, yasalarımızı ve devletimizi bulacaktır.
Meclis'te bu konuda bize ciddi bir itiraz yapılmadı görüştüğümüzde. CHP, seçime yakın anayasa değişikliğine sıcak bakmadıklarını ifade ettiler. HDP başörtüsü konusuna sıcak baktığını, diğer konuyu değerlendireceklerini ifade ettiler. İYİ Parti de somut teklifi beklediklerini ifade ettiler. Partiler bu konuda değerlendirme yapma noktasındalar. Açıkça bu değişiklik önerisini reddeden parti görmedim. Umudumu, bu teklifin Meclis'te büyük bir uzlaşıyla geçeceği yönünde koruyorum.
Cumhurbaşkanımız 400 ve üzeri oyla geçerse referanduma götürmeyeceğiz. Arzumuz Meclis'te kabul edilmesi ve referanduma gitmeden yasalaşması. Temel hak ve hürriyetlerin zorunlu olmadıkça referandum konusu olmasını doğru bulmuyoruz. 400 ve üzeri oyla kabul edildiği takdirde sayın Cumhurbaşkanımız bu değişikliği referanduma götürmeyeceğini açıkladı.
6'lı masanın anayasa teklifi
Teklife detaylıca da baktım. Esasında ucube bir şeyi ortaya koyuyorlar. Bir defa literatürde güçlendirilmiş parlamenter sistem diye bir kavram yok. Bir defa burada değişikliğe baktığımızda parlamenter sisteme tam bir dönüş yok. 2014-2018 arasına dönüş var.
Halktan iktidar almak kolay bir iş değil. Değişikliğin ana vasfı yürütme organını doğrudan seçme hakkını Türk halkından alıyorlar.
Bunlar cumhurbaşkanlığını sembolik yetkilerle donatarak, yürütme organını doğrudan seçme hakkını Türk halkından alıyorlar. Nedeni de Türk halkına güvenmemeleridir, Türk halkının kendilerini iktidara taşıyacağına güvenmiyorlar. Cumhurbaşkanını halka seçtirerek geriye dönüşü bunun kılıfı altına saklamak istiyorlar.
Yürütme organını doğrudan seçme hakkının Türk halkına verilmesi büyük bir demokratik reformdur. Yetkiyi doğrudan halktan alıyorsun, diğerinde yetkiyi güvenoyu ile Meclis'ten alıyorsun. Ama halk seçtiği zaman güvenoyunu sandıkta halk veriyor. Bu ülkede vekil transferi ile tehditle, şantajla iktidarı değiştirme imkanı yok.