"Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar" temasıyla Hacı Bayram Veli Camii avlusundaki Eşrefoğlu Rumi Konferans Salonunda hanımlara özel bir program düzenlendi.
Sunuculuğunu Kader Öztunç’un yaptığı program, Fatma Karaarslan Hoca'nın okuduğu Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Ankara Peygamber Sevdalıları Dernek Sincan Hanımlar Temsilcisi Öznur Koyuncu, programın açılış konuşmasını yaptı.
Allah’a hamd ve Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesselem)’e salat ve selam ederek başlayan Koyuncu, Ankara Peygamber Sevdalıları Derneğinin çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Açılış konuşmasının ardından Nisanur Özdaş’ın seslendiği şiirler devam eden program, TESSEP Ankara Koordinatörlerinden Hümeyra Yılmaz Hoca’nın konuşmasıyla devam etti.
Hazreti Zeynep’in kim olduğuna kısaca değinen Yılmaz, “Hazreti Zeynep’in eğitimiyle bizzat babası ilgilenmiştir. Hazreti Ali ilmin kapısıydı. Hazreti Ali kontrolu altında eğitimini görmüş hatta o kadar ileri bir dereceye gelmiştir ki ‘Beni Haşim’in Akil Kadını’ olarak nam yapmıştır. Annesi ve babasından Hadis-i Şerifler nakletmiştir. Bayanlara Kur’an ve Tefsir Dersleri verme noktasında ciddi seviyeler katetmiştir. Başka bir özelliği gece namazlarına aşırı bir şekilde düşkün olmasıydı. Ömrü boyunca gece namazlarını terk etmemiş olduğu söylenmektedir. Sabır makamının öncü isimlerindendir. Hatta öyle bir derece ki Ağabeyi Hüseyin’in kanlı bedeni boğazından ayrıldığını görüp Allah-u Teâlâ’ya ellerini kaldırıp ‘Allah’ın bu naçiz kurbanımızı ve yolunda öldürülmüş bu şehidimizi bizden kabul buyur.’ şeklinde dua eder. O kadar dehşet bir noktadır ki inanılmaz. Onun çok meşhur lakapları vardır. En meşhuru ‘kader ve kazaya razı gelen’dir. Bu şerefli hanım bin bir çeşit zorluk ve sıkıntılara rağmen hepsinde yalnız, kimsesiz, çaresiz ve boynu bükük bir şekilde mücadele etmişti.” dedi.
Hazreti Zeynep cesaretinde zirve bir makamda olduğunu belirten Yılmaz, “Hazreti Zeynep her yönüyle mükemmeldir. Son derece akıllı, ahlaklı, dirayetli, duygulu, hitabetli ve basiretli bir Müslüman hanımefendiydi. Evlilik çağına geldiğinde Hazreti Ali onu uzun zaman düşündüğü bir isimle evlendirmeyi düşünüyordu. Kardeşinin oğlu Cafer Bin Abdullah’tı. Evlilik için iki şartı vardı. Evlilik öncesi Hazreti Ali ‘Kızımla evlenmek istiyorsan iki şartım var. Bu şartlarımı kabul etmek zorundasın.’ İki şartta Hazreti Zeynep’in Hazreti Hüseyin’e olan aşırı derecedeki düşkünlüğünden dolayıydı. Hazreti Zeynep her akşam Hazreti Hüseyin’i görecek. Hazreti Hüseyin nereye giderse gitsin Hazreti Zeynep ona eşlik edecek. Şeklindeki şartları sunarak Hazreti Ali ‘bu şartları kabul edeceksin’ dedi. O kadittin kabul edilmesi sebebiyle nikâh akitleri gerçekleşiyor. Çok mutlu bir evlilikleri oluyor. Çok güzel çocukları oluyor. Hazreti Zeynep o çocuklarının bazılarını Kerbela’da şehit verdi. Hicretin 40’nci yılında Hazreti Ali zalimlere karşı direnirken şehit ediliyor. Hazreti Zeynep buna şahitlik etmiştir. Hazreti Hasan Muaviye’ye karşı direnirken hak ve batıl savaşında şehit olunanlardan oldu. Sıra Hazreti Hüseyin’e geldi. O büyük olay Kerbela ve Hazreti Zeynep yine dimdik ayakta. Kardeşinin yanı başında tıpkı babası ve diğer kardeşinin yanında olduğu gibi onlara mukavemet gösterdiği gibi Hazreti Hüseyin’in karşıdakilerine de mukavemet göstermek için dimdik ayaktaydı.” ifadelerine yer verdi.
Son olarak Yılmaz, Kerbela olayından detaylar anlatarak konuşmasını bitirdi.
Yapılan konuşmanın ardından Peygamber Sevdalıları tarafından hazırlanan sinevizyon gösterimi ve şiirle devam eden program, Meryem Yıldırım Hoca’nın yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)