İhvan Sözcüsü Dr. Talat Fehmi, yaptığı yazılı açıklamada, "Müslüman Kardeşler cemaati, Çinli yetkililerin 1949 yılından beri Çin işgali altında olan ve 2015'ten sonra Çin'in kamplar kurarak baskılarını yoğunlaştırdığı Doğu Türkistan'daki 'Uygur' Müslümanlara karşı artan vahşice uygulamalarını, bu bağlamda şimdiye kadar içerisinde çocuklara özel kampların da bulunduğu Nazi kamplarına benzer kamplarda 5 milyondan fazla Müslümanın hapsedildiği, 15 binden fazla caminin yıkıldığı ve İslami veya İslam kültürü ile ilgili her türlü eylemin engellendiği bu uygulamaları şiddetle kınamaktadır." dedi.

Son olarak, Uygurların yaşadığı konutların birinde çıkan yangında, 35'ten fazla Müslüman'ın yanarak can verdiğini belirten Fehmi, vefat edenler arasında eşi ve oğlu önceden tutuklanmış bir anne ve dört çocuktan oluşan bir ailenin de bulunduğunu hatırlattı.

Fehmi, "Çinli yetkililer bu yangını söndürmek için herhangi bir girişimde bulunmazken, Müslümanlar da bölgede temel ihtiyaç malzemelerinin bulunmamasının yanı sıra hükümetin uyguladığı sıkı kuşatma nedeniyle söndürme imkanı bulamamışlar." ifadelerine dikkat çekti.

Uygur Müslümanlarına karşı süregelen bu baskıcı uygulamaları kınadıklarını kaydeden Fehmi, "İslam İşbirliği Teşkilatı ile Arap ve İslam hükümetlerini bu uygulamaları durdurması için Çin'e baskı yapmak üzere hızla harekete geçmeye çağırıyor, ayrıca Arap ve İslam halklarını din ve inanç kardeşlerini desteklemek için barışçıl protestolar yapmaya çağırmaktadır." ifadelerini kullandı.

Fehmi, "Ayrıca cemaat, Birleşmiş Milletler'e ve tüm uluslararası ve bölgesel insan hakları kuruluşlarına, sorumluluklarını üstlenmeleri ve Çinli yetkililerinin onlara yönelik bu acımasız uygulamalarını durdurmaları ve Müslümanlara insana yakışır bir yaşam ve vatandaşlık hakları başta olmak üzere tüm haklarını vermeleri için baskılarını sürdürme çağrısında bulunmaktadır." diye ekledi. (İLKHA)