AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bir televizyon kanalanın canlı yayınına katılarak, Lice`deki karakol gerginliğini değerlendirdi. Çelik, Lice`de meydana gelen olayın üzücü olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Orada Kayacık köyündeki bir karakolun inşası sırasında bir grup insan orayı protesto etmek istiyor. Lice`den beni arayan, özellikle yaralılar arasında akrabaları bulunan birisi, çok güvendiğim itimat ettiğim birisi anlattı. Dedi ki, `PKK`lı olduğunu söyleyen bir grup geldi ve köylüleri protesto yapmaya zorladılar. Önce protesto olarak başladı. Sonra şantiyenin çadırlarını yakmaya, molotofkokteylleri atmaya... Olay şiddete dönüştü`. Bu arada içerideki eski karakola girmeye çalışıyorlar. Asker havaya ateş açıyor. Bir kargaşa, kaos esnasında bir vatandaşımız hayatını kaybediyor."
Eylemciye Allah`tan rahmet yarılılara acil şifalar dileyen Çelik, Lice`deki müessif hadiseden yola çıkarak, Türkiye`de pusuda bekleyen art niyetlilerin adeta Gezi Parkı`nın bir tür versiyonunu sahneye koymaya çalıştıklarını kaydetti.
Çelik, bunu izlediklerini, gözlediklerini ve sosyal medyada bir yalan, iftira ve abartı fırtınasının başladığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Halkımızın şunu çok iyi bilmesi gerekiyor. Bir kere bu olaydan hareketle birileri çözüm sürecini sabote etmeye çalışıyor. Bu çözüm süreci başladığı günden beri, aşağı yukarı 17 olay meydana geldi. Yine bu şekilde şantiyeleri basma, oradaki müteahhitlerin araçlarını yakma, gasp şeklinde, insan kaçırma şeklinde olaylar. Bizim tahminiz ve değerlendirmemiz, ya bunlar PKK`nın kontrol edemediği ve çözüm sürecine karşı olan PKK içindeki bazı gruplardır veya başka türlü bu süreci sabote etmek isteyen kimselerdir.
Daha önce çok rahatlıkla insanlardan haraç alan, insanlardan bir şekilde silahlı tertip menfaat temin eden gruplar olabilir. Eğer bunlar PKK`lı ise çok vahim. Çözüm sürecini zehirliyor demektir. Bu akla ziyan. Eğer bunlar PKK`lı değilse, BDP`lilerin, PKK`lıların bunlara sahip çıkmaması gerekiyor. Buradan hareketle Türkiye`yi yeniden bir kargaşaya, yeniden bir kaosa süreklemeye çalışanlara da birilerinin fırsat vermemesi gerekir."
Çelik, olayla ilgili soruşturma açılıp açılmadığına dair bir soruya, "Diyarbakır`da 15 karakolun yenilenmesine karar verilmiş. Bunların hepsi eski karakollardır. Bunlar bina olarak işlevini yitiren, esasen güvenlikli olmayan ve miadını dolduran binalardır. Yenilenmesine karar verilmiş ve bunların 6`sında da fiili inşaat başlamış" değerlendirmesinde bulundu.
Kayacık Karakolu`nun da inşaatı başlayanlardan biri olduğunu vurgulayan Çelik, hiçbirisinin yeni olmadığını, bunların dışında eskiden var olan 9 karakolun kapatıldığı bilgisini verdi. Bunun ihtiyaç halinde devletin yeni karakol yapmayacağı anlamına gelmediğine işaret eden Çelik, güvenliğin gerektirdiği zaman polis için de jandarma için de karakol yapılabileceğini kaydetti. Çelik, "Bundan dolayı kimseye verilmiş bir taahhüt yok. Kimse böyle bir yanlışın ve yanılgının içine de girmesin" ifadesini kullandı.
Çelik, savcıların konuyu araştırdıklarını dile getirerek, "Eğer bir kasıt varsa, bile bile yapılan bir yanlış varsa devlet memurlarının, askerlerin, polisin, güvenlik güçlerinin de yanlış yapma imtiyazı yoktur. Hukuk onun yakasına yapışır" yorumunda bulundu.
BDP`lilerin kendi teşkilatlarına sağduyu çağrısında bulunması gerektiğini dile getiren Çelik, şöyle devam etti:
"Biraz önce `BDP teşkilatlarına sokağa çıkma çağrısında bulunmuş` haberi geldi. Ben bunun doğru olmamasını temenni ederim. Eğer öyle bir şey olursa çözüm sürecine zarar verir. Çözüm sürecini sabote edecek, akim bırakacak faaliyetlerden hasseten herkesin kaçınması gerekiyor. Türkiye`deki bir grup ulusalcı, ırkçı ekip, pusuda bekleyen farklı niyet ve amaçları olan insanlar Sayın Başbakan`a açılan kampanyada olduğu gibi özellikle Türk gençlerini tahrik ederek bir hareket başlatmaya çalışıyorlar."