Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nda, Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) ile ortak düzenlenen Dijital Medya Paneli'nin açılışında konuştu.
İletişim çağının vebası olarak nitelendirebilecekleri dezenformasyonun, hep birlikte hareket ederek mücadele vermeleri gereken bir tehdit olduğuna dikkati çeken İletişim Başkanı Altun, şunları söyledi:
"Şu çok açık ki dezenformasyon özellikle dijital imkânların ve sosyal medyanın kötüye kullanımıyla yaygınlaştırılıyor. Bu mesele sadece hız ve özgürlük ekseninde ele alınacak bir konu değildir. Bu alana yönelik düzenlemeler demokrasiye katkıdır, özgürlüğe bir müdahale değildir. Bu düzenlemeler özgürlüğü, kişilik haklarını, kamu güvenliğini koruyan, garanti altına alan adımlardır. Şunu çok açık bir şekilde ifade etmeliyiz, yalanın, terör propagandasının, nefret söyleminin ve sistematik dezenformasyonun özgürlüğü olamaz. Basın gerçek anlamda demokrasinin, özgürlüğün teminatıdır. Bunun için esas olan temel umde haberdir, enformasyondur. Bu sürecin karşısında yer alan, tehdit olan başlıca unsur ise dezenformasyondur."
Daha temiz, daha güvenli bir sosyal medya ve iletişim ortamı oluşturmak için gerek bireyler gerek medya gerek kamu ve sektör kurumları olarak sorumluluklarının bulunduğunu belirten İletişim Başkanı Altun, "Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak bu vizyon doğrultusunda bir hakikat mücadelesi veriyoruz. İlgili bütün kurumlarımız da çalışmalarını bu çizgide yürütüyorlar." dedi.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi
İletişim Başkanı Altun, dezenformasyonla mücadele kapsamında çeşitli sosyal medya düzenlemelerini içeren yasanın geçen ay yürürlüğe girdiğini anımsattı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak bu bağlamda bugüne kadar yürüttükleri faaliyetleri, oluşturdukları Dezenformasyonla Mücadele Merkezi altında topladıklarını belirten İletişim Başkanı Altun, şöyle konuştu:
"Hayata geçirilen yasal düzenlemelerin yanı sıra Dezenformasyonla Mücadele Merkezimizin de hakikat çabalarımıza güç katacağına inanıyoruz. Dezenformasyonun aynı zamanda bir ulusal güvenlik tehdidi olduğu gerçeğini, son günlerde bir kez daha idrak ettik. Sırf belirli bir kesime şirin gözükmek hatta toplumsal destek ve birkaç oy alabilmek için terör örgütlerinin çarpıtmalarını paylaşanları, bu yalanları ciddi ciddi kanallarında tartışanları, bununla yetinmeyip terör örgütünün kanallarına çıkanları ya da kanallarında teröristlere yer verenleri görünce, artık söyleyecek kelime bulmakta gerçekten zorlanıyoruz. Bunu kabul etmiyoruz."
Bilinçli ve kasıtlı olarak toplumsal iletişim süreçlerini zehirleyen kişi ve grupların, dezenformasyonu araç olarak kullanması ve sistematik bir saldırıya dönüştürmelerinin kirli bir savaş yöntemi ve adeta dijital terörizm olduğunu anlatan İletişim Başkanı Altun, "Sahada güvenlik güçlerimizle baş edemeyen terör örgütleri ve destekçileri, sosyal medya hesapları ve yayın organları aracılığıyla, terörle mücadelemize yönelik algı operasyonlarına sarılıyor. Ancak hamdolsun bütün bunları bir bir boşa çıkarıyoruz. Kimsenin yalan haberle, ülkemizi ve vatandaşlarımızı kandırmasına, itibarsızlaştırmasına müsaade etmiyoruz, etmeyeceğiz." dedi. (İLKHA)