Türkiye'de suç oranlarının artması sebebiyle var olan cezaevlerinin sayısının arttığını ve çok sayıda cezaevi yapıldığını kaydeden Hukukçu Fikret Karabekmez, bunun önüne geçebilmek için cezaların caydırı olması gerektiğini vurguladı.
Dolandırıcılık meseleleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Karapekmez, sorunun ahlakta olduğunu ve İnsanların İslam'dan uzaklaşınca her şey meşruymuş gibi davrandığını dile getirdi.
Dolandırıcılık hakkında da İLKHA'ya değerlendirmelerde bulunan Karabekmez, "Cezaların caydırıcı olması gerekiyor." dedi.
Cezaların caydırıcı olmadığını ve bu nedenle suçların arttığını belirten Karabekmez, "Türkiye'de cezaevi yetmiyor, habire cezaevi yapıyoruz. Bu bizim ülkemize mahsus bir şey. O kadar arttı ki. Yapılması gereken nedir? Cezaların caydırıcı olması lazım. Caydırıcı olmayınca da adam 'Ben şu kadar yatarım.' deyip çıkıp gidiyor. Ondan sonra suçu ihdas etmememiz lazım. Yani mevzuatta açıkça yasaklı olmayan bir konuda bir kişiyi itham edip içeri almamamız lazım, olunca cezaevinde koyacak yer bulamıyorsun. Yasasız ceza olmaz. Mutlaka kanunda yeri olması lazım. Kanunda yeri olmadan kanunda belirlenmemiş ithamlarla vatandaşı cezalandırırsan da bu sefer bu işi yapan elinde yetkiyi tutanlar bunu suistimal ediyor. Dünyanın her tarafında da böyledir. İnfaz Yasası'nda neler yapılıyor? 'Yeni gelenler var, bunlara yer açalım.' diye bazı adli suçlularda sokağa salıverildi. Adli suçlar arttı. Bu şekilde olmaması lazım. Yani yasada cezası belirlenmeyen bir konuda bir vatandaş suçlu kabul edilmemesi lazım, cezalandırılmaması lazım. Bizim hukuk sistemini daha da olgunlaştırmamız ve oturtmamız lazım. Bu da kolay bir iş değil. Tasarı gelince de bakacağız neler geliyor, neyi düşünüyorlar?" ifadelerini kullandı.
Karabekmez konuşmanın devamında şunları aktardı:
"Önemli olan şu anki iktidarın görüşü neler düşünüyor. Ama şunu da takdir ediyorum. Yani bu gibi yasalara eskiden uzun süre dokunulmaz. Dokunulması bana göre iyi. Dokunurken yanlış yapılsa, bir daha düzeltilir. Ama öyle bir yanlış duruyor. 'Yanlış yaptım bu burada dursun.' bu da doğru değil. Dokunulması bana göre doğrudur, dokunulur. Uygulamada yanlışlar görünür, bir daha düzeltilir diye düşünüyorum."
"Dolandırıcılıkla ilgili bir caydırıcı mevzuat ve ceza getirilmesi lazım"
Dolandırıcılığa çok geniş alanda rastlandığını söyleyen Karabekmez, "Buna da şu tedbiri almak demekle bir sınırlamamız mümkün değil. Çok çeşitli maalesef günden güne de artıyor. Dediğimiz gibi bunlarla ilgili bir caydırıcı mevzuat ve ceza getirilmesi lazım. Bazı şirketlere bu konularda mesuliyet verilmiyor. Onların da bir şekilde mesuliyet dahil edilmesi lazım. Bütün imzaları o kişi atıyor, bütün işlemleri o yapıyor ama şirketin adına yaptığı için hiçbir sorumluluğu olmuyor. Bu hususta bunları önlemek için tedbirler alınabilir ama şu anda belli bir olay olmayınca bir şey söyleyemiyorum. Çünkü yapınca hepsi çözülür. Sihirli değnek gibi bir şey söyleyemiyorum. Sorun ahlakımız. Bu ahlak bozuldu. Biz İslam'dan uzaklaşınca her şey meşru diye kafa üstü vatandaş gibi her tür yolsuzluğu yapıyor maalesef." şeklinde konuştu.