Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, son dönemde sıkça gündeme gelen akciğer embolisinin oluşumuna yol açan sebepleri ve yüksek risk taşıyan yaşam şekilleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Atamer, sürekli ayakta çalışan meslek gruplarında, doğum kontrol hapı kullananlarda ve 4 saatten uzun yolculuklarda hareketsiz kalanlarda emboli oluşma riskinin yüksek olduğunu vurguladı.

Atamer ayrıca kemoterapi tedavisi gören kanser hastalarında, sigara kullanan ve aşırı kilolu bireylerde akciğer embolisi riskinin fazla olduğuna dikkat çekti.

Kan damarlarının tıkanmasıyla oluşuyor

Akciğer embolisini genelikle kan pıhtısı nedeniyle bir veya daha fazla sayıda akciğer damarının tıkanması olarak tanımlayan Atamer, "Akciğer embolisinin hayati tehlikesi oldukça fazla olan bir hastalık olduğunu söyleyebiliriz. Kalbin sağ tarafından çıkarak akciğerlere giden pulmoner arterler denilen kan damarlarının kan pıhtıları, hava ya da yağ ile tıkanması sonucu ortaya çıkan ani ve acil bir tablodur. Sıklıkla damarların kan pıhtısıyla   tıkanması sonucu oluşuyor." dedi.

Sürekli ayakta çalışanlar risk altında

Akciger embolisinin oluşmasında 3 ana sebep olduğuna dikkat çeken Atamer, "Sebeplerin ilki damarların iç yüzünü döşeyen ve endotel olarak adlandırılan bölümünde bir hasar meydan gelmesi, ikincisi damarlardaki kan akışında bir durgunluk olması, üçüncüsü ise kanın pıhtılaşma eğiliminin artmasıdır. Sürekli olarak ayakta çalışan meslek gruplarında varisler  oluşmakta ve pıhtı atma riski yükseliyor. Doğum kontrol hapı gibi bazı ilaçlar da kanın pıhtılaşma eğilimini artırıyor. Uzun süreler boyunca hareket etmeyen veya edemeyen yatağa bağımlı kişilerde, 4 saati aşan uzun süreli yolculuklarda hareketsiz kalmak pıhtı oluşumunu ve emboli riskini artırıyor." uyarısında bulundu.

Sigara ve aşırı kilo riski artırıyor 

Karın bölgesi ameliyatlarında, bacakları ilgilendiren operasyonlarda, yağ aldırma ameliyatlarında, genel anestezi uygulanan ve uzun süren bazı operasyonlardan sonra emboli atağının oluşabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Aytaç Atamer, "Kanser hastalarında, kemoterapi tedavisi gören hastalarda, genetik olarak kandaki pıhtılaşmayı artıran hastalıklarda, sigara kullanan ve aşırı kilolu kişilerde emboli riskinin fazla olduğunu belirtmekte fayda var. Ayrıca derin dalışlar sonrası hızla yüzeye çıkışlarda da emboli oluşabiliyor" ifadelerini kullandı.

Hafif, orta veya ağır şekilde yaşanıyor

Akciğer damarı ani şekilde tıkandığında oradaki kan alışverişi ve oksijen alımı bozulduğunu belirten Atamer, "Bunun sonucunda hastada ani meydana gelen nefes darlığı, çarpıntı, göğüs duvarında batıcı bir ağrı, öksürük ve bazen de kanlı balgam görülebiliyor. Akciğer embolisinin hafif, orta ve ağır formları bulunuyor. Tedavisi, kan pıhtısının ilaç ile çözülmesi, bir kateter ile parçalanması veya cerrahi olarak çıkarılması şeklinde oluyor. Hangi tedavinin uygulanacağına hastanın risk faktörlerini değerlendirerek hekimler karar veriyor." diye konuştu. (İLKHA)