Ağız ve diş sağlığının, büyük-küçük herkesin üzerinde hassasiyetle durması gereken çok önemli bir konu olduğunu belirten uzmanlar, bu konuda gerekli özenin gösterilmemesi ve günlük bakımların ihmal edilmesi durumunda, bunun ileriki yıllarda önemli sağlık sorunlarına yol açabildiği uyarısında bulundular.
22 Kasım Dünya Diş Hekimleri Günü’nü tebrik eden Diş Hekimi Hasan Uçar, İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulunarak diş fırçalamanın alışkanlık haline gelmesinin önemine vurgu yaptı.
Bilinçli bir şekilde dişlerin fırçalanması gerektiğini ifade eden Uçar, “İlk önce diş fırçalamanın amacını bilmemiz gerekiyor. Diş fırçalamanın amacı; diş üzerinde oluşan yemek artıklarını bakteri plaklarını dış üzerinden uzaklaştırmaktır. Uzaklaştırılmadığı zaman bu bakteri plaklarını ve yemek artıkları dişte deformasyonlara yani çürüklere sebep olmaktadır. Diş eti kanamalarına ve diş eti çekilmelerine hatta diş kayıplarına kadar ilerleyebilecek büyük problemlere yol açabilmektedir. Bu nedenle diş fırçalamasına özen gösterilmelidir.” dedi.
Dişlerin düzenli ve doğru bir şekilde fırçalanmasının kişide alışkanlık haline gelmesinin gerekliliğine vurgu yapan Uçar, bu alışkanlığın çocuk yaşlarda edinilmesi gerektiğini söyledi.
“Diş fırçalama alışkanlığı kazanmada, anne ve babanın rolü çok büyüktür”
Uçar, “Burada anne ve babanın rolü çok büyüktür. Çocuğun süt dişleri ağız içinde ilk görülmeye başladığı andan itibaren, gazlı bir bez ya da yumuşak kıllı diş fırçası vasıtasıyla çocuğun dişinin temizlemesi gerekiyor. Her ne kadar ilk başta anne ve baba için bu davranış zor olsa da ilerleyen süreç de çocuğun da hoşuna gidecek bir davranış haline gelecektir. Daha büyük yaşlardaki, 7-8 yaşlarındaki çocuklar içinse desenli diş fırçaları var. Onları kullanmak çocuğun diş fırçalama motivasyona, ekstradan bir katkı sağlayacağı bilinmelidir.” ifadelerini kullandı.
“Dişimizde bir problem oluştuğunda, profesyonel bir yardım almalıyız”
‘Sadece Türkiye genelinde değil, dünya genelinde çocuğun ağız ve diş sağlığı bir bakıma ihmal ediliyor’ diyen Uçar, “Bu ihmalkârlığın kaynağı olarak da ‘süt dişleri ağızda belli bir yaşa kadar var olacak nasıl olsa günü gelince düşecek’ düşüncesi var. Bu düşünce çok yanlış bir düşünce çünkü dişinde meydana gelen herhangi bir problem ileride tedavisi zor hatta mümkün olmayacak problemlere yol açabiliyor. Bu yüzden süt dişi ağızda iken herhangi bir problem oluştuğunda profesyonel bir yardım almak her zaman daha faydalı olacaktır.” şeklinde konuştu.
“Diş eti kanaması, basit bir ağrı veya ağız kokusu büyük bir problemin habercisi olabilir”
Diş ile ilgili yaşanan problemlerin başka rahatsızlığın da habercisi olabileceği uyarısında bulunan Uçar, şunları kaydetti:
“Diş eti kanaması, basit bir ağrı veya ağız kokusu büyük bir problemin habercisi olabilir. Bu yüzden yılda iki defa, rutin olarak kontrollerinizi yaptırmanızı tavsiye ediyorum. Lifli gıdaları tüketmek her doktorun tavsiye edeceği bir şeydir. Kişi sevdiği her şeyi yiyebilir ama önemli olan yedikten sonraki süreç. Bu süreçte dişi ve ağzı doğru bir şekilde temizlemek gerekir. Diş yüzeyinden, o yemek artıklarını uzaklaştırmak gerekir.”
"Yapışkan özelliğe sahip tüketilen gıdalardan sonra mutlaka ağız ve diş temizliği yapılmalı. Özellikle şeker tüketen çocuklarda diş temizliğine daha çok dikkat edilmeli. Eğer ki çocuk şeker yedikten sonra dişleri fırçalama alışkanlığı varsa çünkü şeker yapışkan bir maddedir. Şeker dişe yapıştığı ve orada durduğu süre içerisinde orada çürük oluşturacaktır. Çocuğumuzda fırçalama alışkanlığı varsa sevdiği şeyleri yemesinde herhangi sakınca olmaz.” diye konuştu. (İLKHA)