Kelimeler hangi anlama gelmez
Günlük hayatımızda pek çok kelimeyi sahip olduğu anlam dışında kullandığımızı fark etmeyiz. Fakat çoğu kelimeyi sahip olduğu anlam sınırlarının dışına çıkarak kullanırız.
Asgari – Azami
Asgari: en az
Azami: en fazla
Çok hassastır, asgari düzeyde dikkat edin.
Sizin için çok uğraştım, azami bin lira alırım
Azımsamak – Küçümsemek
Azımsamak: az bulmak
Küçümsemek: küçük görmek, hor görmek
Beni bu konuda asla azımsama.
Elindeki parayı küçümsüyor.
Ayrım – Ayrıntı – Ayrıcalık
Ayrım: fark
Ayrıntı: detay
Ayrıcalık: imtiyaz
Bu ikisinin hiçbir ayrıntısı yok.
Bizim işimizde ayrımlar önemlidir.
Kendisi için bazı ayrımlar istiyor.
Fotoğraf – Resim
Fotoğraf: fotoğraf makinesiyle elde edilen görüntü
Resim: kalemle çizilen görünüş
Bana bir vesikalık resminizi bırakın.
Çizdiği fotoğrafı bizlere hediye etti.
Görev- Yetki
Görev: yapılması gereken iş
Yetki: kişiye tanınan etki alanı
Bulaşık işi senin yetki alanına giriyor.
Kralın tüm görevleri sınırlandırılmıştı.
İbret – Ders
İbret: olumsuzluklardan çıkarılacak sonuç
Ders: her tür durumdan çıkarılacak sonuç
Kardeşinin başarısından biraz ibret almalısın.
İbret olsun diye bazı köylüler kuşuna dizildi.
Öğretim – Öğrenim
Öğretim: öğretme işi, eğitimcinin yaptığı iş
Öğrenim: öğrenme işi, öğrencinin işi
Oğlu Amerika’da öğretim görüyor.
Öğrenim görevlileri isyan ettiler.
Etki – Tepki
Etki: tesir
Tepki: (etkiye cevap) reaksiyon
Haksızlıklara karşı etkimizi ortaya koyalım
Rüzgârın tepkisiyle yangın iyice büyüdü.
Dokumak – Örmek
Dokumak: tezgâhta imal etmek
Örmek: örerek imal etmek
Bu güzel halılar bizim için örüldü.
Annem bana kazak dokuyacaktı.
Dikmek – Ekmek
Dikmek: fidanları toprağa aşılamak
Ekmek: tohumları toprağa açmak
Diktiğim tohumlar meyveye durdu.
Ektiğin fidana bak, ara sıra su ver.
Çekimser – Çekingen – Çekinik
Çekimser: kararsız
Çekin gen: utangaç,
Çekinik: baskın olmayan (resesif)
Oylamada iki milletvekili çekingen kalmıştı.
Çekimser biri olduğu için kimse ye soramadı.
Yayım – Yayın
Yayım: (gazete, dergi, TV vs. için) basılıp yayılma işi
Yayın: yayımlanan şey (gazetenin, derginin kendisi)
Bazı süreli yayımları da takip ediyorum.
Dergide benim de bir yazım yayınlandı.
Süre – Süreç
Süre: başlangıcı ve bitişi belirsiz zaman dilimi
Süreç: başlangıç ve bitişi belli zaman, devre
18 Aralık’ta üyelik süresine girildi.
Maçın normal süreci berabere bitti.
Neden olmak – Sağlamak
Neden olmak: olumsuz sonuca yol açmak
Sağlamak: elde etmek
Nüfus – Nüfuz
Nüfus: kişi sayısı
Nüfuz: etki, etkileme gücü
Son sayımlar ülkenin nüfuzunun arttığını gösteriyor.
Yardım istediğimiz kişi bu bölgede nüfusu olan biriydi.
İkilik – İkilem
İkilik: iki başlılık
İkilem: kararsızlık
Hangisini seçeceğimi bilmiyorum, ikilik içindeyim.
Bazı ayrılıkçı gruplar bu ülkede ikilem yaratıyordu.