Tesettür Seferberliği ve Erdemli Kadınlar Derneği (TESSEP) Yönetim Kurulu Üyesi Mürüvvet Cengiz, Evliliğin azaldığı, boşanmaların arttığı ve aile içerisinde huzursuzlukların sıkça görüldüğü günümüzde aile kurumunun ayakta kalması için dikkat edilmesi gerekenleri İLKHA muhabirine anlattı.
Cengiz, Rabbimizin biz kullarına bahşettiği sayısız nimetlerin en büyüklerinden bir tanesi de aile nimetidir.Çünkü aile cennetin dünyadaki numunesi hükmündedir. Dünya imtihanına ve sıkıntılarına karşı kişiyi maddi ve manevi olarak güçlendiren ve tehlikelere karşı sığınılan bir sığınaktır. İki insanın hayatlarını birleştirerek ve karşılıklı akitleşme ile birbirine güvence ve teminat vererek bir araya gelmesiyle oluşan aile,esasen çok köklü ve bir binanın oluşması için temeldir. Bu binanın sağlamlığı toplumun yapısı hakkında ipuçları verir. Bu kadar önemli ve hayati bir foksiyonu olan evlilik ve aile kurumunun bugün gelinen noktada malesef büyük darbeler aldığını, huzursuz ailelerin ve mutsuz evliliklerin çoğaldığına şahit oluyoruz." dedi.
Modernizmim dayattığı yaşam tarzının birçok alanı tahrip ettiği gibi evlilik hayatını da tahrip ettiğini belirten Cengiz, "Bu yıkımlardan kurtulmanın çaresi de Allah'ın razı olduğu evlilikler yapmak, var olan evlilkleri onun emir ve yasaklarına göre yeniden tanzim etmektir. Öncelikle bir aileyi ayakta tutan esaslara baktığımızda bunların başında; Elalem ve başkalarının düşüncelerine göre değil Allah'ın mesajlarına göre hayatımızı dizayn etmek gelir. Çünkü Allah'ı memnun etmek huzurun anahtarı da hayat Muhabbetin çoğaltılması ve düşmanlığa açık kapı bırakılmaması. Muhabbet evliliğin en önemli ayağıdır." diye konuştu.
Evlilikler neden erken bitiyor?
Cengiz, günümüzde evliliklerin çabuk bitmesi, boşanmaların yaygınlaşmasının başlıca sebeplerini şu şekilde sıraladı:
"Benim dediğim olacak mantığıyla eşini kendi kalıbına sokmaya çalışmak, kişiliğine saygı duymamak,onu yok saymak.
İki tarafın aile büyüklerinin aşırı müdahalesi.
Ufak meseleleri abartarak gözünde büyütmek ve birlikteliği çekilmez hâle getirmek.
Eski mevzuları sürekli dile getirmek.
Evliliğin ciddiyetini bilmemek.
İzlenen program ve dizilerde boşanmanın kolay gösterilmesi ve özendirilmesi.
Dini ve ahlaki değerlerin öğrenilip yaşanmaması.
Uzman kişilerle istişare olmaması.
Büyük gaye ve amaçların olmaması.
Bu sorunlar arttıkça boşanmalar da artar. Peki, boşanmak sorunları bitiren çare midir? Boşanma, haklı ya da haksız sebeple yapılmış olsun, aile dediğimiz birlikteliğin, huzur dolu yuvanın bütünlüğünün bozulması ve parçalanmasıdır. Bu parçalanma ile bireylerin hayatları dağılır. Boşanma, Allah'ın en sevmediği helaldir. Evlilikte boşanma asla bir seçenek olmamalıdır. Hiç bir evlilik te boşanma niyetiyle yapılmaz. Yani boşanma bir tercih değildir. Evliliklerde oluşan sorunların giderilmesine dair tüm gayret çabanın ortaya konulması gereklidir. Bu çok yönlü ve uzman kişilerin de desteğini gerektirebilecek bir süreçtir. Kişi can,namus,ahlak ve din emniyetinin tehlimede olduğunu söylese bile üçüncü bir gözün araştırması ve tahkik etmesi ile buna karar verilebilir. Can, namus din emniyeti tehlikede olsa bile yine de sıkıntı ve sorunun çözülmesine dair gereken tüm çarelere baş vurularak sıkıntı giderilmeye çalışılır. Sorun hiç giderilemeyecek bir durumda ise o zaman bundan söz edilebilir. Bazen de bir taraf duyarsız bir taraf daha yapıcı olabiliyor. Bu durumda yapıcı taraf Allah içi gayret etmeli bu vebale girmemek için çaba sarf etmeyi bırakmamalı. Sorun çözülmese bile vicdanen rahat olur ve mesuliyetten kurtulur. Yani hem çiftler yakınlarına düşen görev boşanma fikrine vardırmadan sorunların halline dair umutlu olmak gayret etmektir. Tüm çabalara rağmen olmayacak gibiyse mecburen başburulan bir şeydir. Unutulmamalı ki boşanmak sorunların bitişi değil yeni sorun ve zorlukların başlangıcı olabilir."
Eşlerin karşılıklı olarak dikkat etmeleri gereken hususlar nelerdir?
Eşlerin birbirlerine karşı dikkat etmesi gereken hususlara da değinen Cengiz, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Evlilikte realite dediğimiz şey, var olan duruma göre davranmak imkanlar dahilinde istekleri ayarlamaktır.
Merhameti esas almak menfaat ve çıkar amacı gütmemektir. Şefkat ve merhamet iyileştirici ilaç gibidir.Mutlaka kullanılmalıdır.
Emniyet sağlanmalı, şüphecilikten kaçınmalı.
Ev düzeni, tertip ve temizliğe riayet edilmeli, itaate meşru zeminde dikkat etmeli.
Her şeyi ben bilirim tavrı kibirdir. Bundan kaçınılmalı, karşılıklı istişareye önem verilmeli.
İyi ve kötü günde yanında olan eşine karşı sadakat ve vefanın gereğine göre davranmalı.
Kin ve inat gibi bozucu hasletler yerine müsamaha ve hoşgörü esas alınmalı.
Tahkir ve tenkit yerine olumlu yönlerine iltifat destek ve cesaret verilmeli.
Savurganlık ve cimrilik yerine iktisat ve cömertlik öncelenmeli.
Sertlik ve acelecilik yerine yumuşak huyluluk ve güleryüzlülük seçilmeli."
Evliliğin devamı için ne yapılmalı?
Cengiz, evliliğin devam etmesi için öncelenmesi gereken hususları da şu şekilde sıraladı:
Denge, bir evlilikte ilişkilerin sağlam olması için mutlaka gereklidir. Hayatın her alanında ölçü davranmak dengedir. Ölçüyü kaçırdığımızda denge şaşıyor bozulma başlar.
Saygı sınırına dikkat edilmeli. Sevgiyi bitiren şey saygının zedelenmesidir. Eşinin düşüncelerine, hassasiyetlerine ve kişilik sınırlarına saygı göstermesi gerekir.
Bencillik ve egoizmimden kaçınmalı ve biz olmanın bilinciyle hareket edilmeli. Biz olmak bencillikten sıyrılmayı gerektirir. Evlilik benden bize geçiştir.
Evlillik bir imtihandır. Zorluk ve sıkıntıları da vardır. Tüm bunlara karşı sabır ve sebat etmelidir.
Konfor düşkünlüğüve yüksek beklentiden kaçınılmalı.
Yalandan kaçınmak ve dürüst olmak çok önemli.
Niyet okuyucukluk yapılmamalı.
Birlik ruhu içerisinde hareket etmek, iş ve görev taksimine dikkat etmek gerekli.
Doğru iletişim geliştirmek, birbirine zaman ayırmak önemli.
Yüce Allah her iki tarafa da görev ve sorumluluklar yüklemiştir. Bunları yerine getirildiğinde saadet oluşur.
Kadının erkek üzerindeki hakları
Kadının erkek üzerindeki haklarına değinen Cengiz, söz konusu hakları şöyle sıraladı:
Erkek, eşinin ve çocuklarının Allah'ın emaneti olduğunu bilerek onları koruyup gözetmeli
Evin en büyük azığının muhabbet olduğunu bilmeli.
Öfke kontrol edilmeli, merhamet elden bırakmamalı.
Farz ilimleri öğrenip ev halkına öğretmeli.
Ailesinin ihtiyaçlarını meşru yollardan sağlamalı.
Eşinin fedakarlıkları unutmamalı, sadakat ve vefanın gereği yapmalı.
Kavvam olmanın bilinciyle eşinin ve çocularının hatalarına karşı sabırlı ve yapıcı olmalı.
Erkeğin kadın üzerindeki hakları
Erkeğin kadın üzerindeki haklarını da sıralayan Cengiz, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
Kadın, eşini meşru ve iyi taleplerine itaat etmeli.
Kanaatkar olmalı, helal ve temiz olanla yetinmeli.
Kadın, eşini haramdan ,borçtan ve israftan sakındırmalı.
Evini, çocuklarını ve namusunu en büyük nimet bilip şükretmeli.
Temizlik ve zarafetine önem vermeli
Evin düzenini sağlayıp saadet ortamı kurmalı.
Eşini değer verdiği ve sevdiği kişilere gerekli hürmet ve saygıyı göstermesi
Ailenin mahremiyetini korumalı ve dışarıya yaymamalı. (İLKHA)