Gençleri uyuşturan, manevi olarak erozyona uğratan, düşünsel olarak körleştiren ve eğlence kültürünün bağımlısı yapan festival ve konserler, toplumun birçok kesimi tarafından tepkiyle karşılanıyor.
Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerinde başta kayyumlar olmak üzere belediyeler ve valilikler sponsorluğunda yapılan konserlere ve sanatçılara ödenen ücretlere tepki gösteren Radyo Urfa Yönetim Kurulu Başkanı Gazeteci Osman Gülebak, gençlerin birkaç saatliğine gayri ahlakî bir ortamda eğlendirileceğine onların sorunlarına çözüm bulunması gerektiğini vurguladı.
Konser ve festivallerin düzenlendiği ilçelerin çözülmeyi bekleyen onlarca sorununun olduğunu dile getiren Gülebak, sorunların çözümü yerine "sanat" adı altında yüz binlerce liraya mal olan bu tür etkinliklerin yapılmasının akla bazı soru işaretlerini getirdiğini söyledi.
Gülebak özellikle manevi önderlerle özdeşleşmiş, muhafazakâr olarak bilinen il ve ilçelerde yapılan etkinliklerin, zorlama rakamlarla yoğun katılımlı olduğunun öne çıkarılmasının bir yerlere mesaj olarak gönderildiğini ve bölge üzerinde uygulanan özel bir proje gibi durduğunu dile getirdi.
Gençlerin bir toplumun geleceği olduğuna işaret eden Gülebak, gençlerin siyasi bir malzeme aracı veya oy deposu olarak görülmekten vazgeçilmesinin gerektiğini belirtti.
"Bölge üzerinde uygulanan özel bir proje gibi duruyor"
Toplumun ahlaki yapısını yozlaştıran etkinliklerin sürdürüldüğünü belirten Gülebak, "Son günlerde Kürt halkının yoğun olduğu Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerinde başta kayyumlar olmak üzere belediyeler ve valilikler, bir yerden talimat almışçasına toplumun ahlakî yapısını yozlaştıran etkinlikler düzenlemeye devam ediyorlar. Konser ve festivallerin düzenlendiği ilçelerin ve illerin çözülmeyi bekleyen onlarca sorunu varken; bu sorunların çözümü yerine sanat adı altında yüz binlerce liraya mal olan bu tür etkinliklerin yapılması akla bazı soru işaretlerini getiriyor. Özellikle manevi önderlerle özdeşleşmiş, muhafazakâr olarak bilinen il ve ilçelerde yapılan bu etkinliklerin, zorlama rakamlarla yoğun katılımlı olduğunun öne çıkarılması ve medyada sıklıkla işlenmesi bir yerlere mesaj olarak gönderildiği gibi, bölge üzerinde uygulanan özel bir proje gibi duruyor." dedi.
"Paraları gençlerimizin yaşadığı gerçek sorunlarına harcayın"
FETÖ'nün etkin olduğu dönemlerde de bölgedeki tarihi ve İslamî bir kimliğe sahip il ve ilçelerde benzer etkinliklerin düzenlendiğini hatırlatan Gülebak, "O dönemde Diyarbakır'da, Mardin Kasımiye Medresesinde (Medresaya Sor), Şanlıurfa merkez ve Harran ilçelerinde yapılan mankenli defileler buna örnektir. Bunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki; gençlerimizin bugün festivalden daha çok önemli ve çözüm bekleyen ciddi sorunları vardır. Onları birkaç saatliğine gayri ahlakî bir ortamda eğlendireceğinize onları alın karşınıza ve gerçek sorunlarını dinleyin. Yetkililerimize sesleniyorum; gelin halkımızın alın terinden ödediği yüz binlerce lirayı bir gecede; bir sanatçıya ve organizatörün cebine koymak yerine; bu paraları gençlerimizin yaşadığı gerçek sorunlarına harcayın." diye konuştu.
"Aslında kendi bindiğiniz dalı kesiyorsunuz"
Batının eğlence kültürüyle uyuşturulmuş bir gençliğin yetişmesinin, ülkenin geleceğinin yok edilmesi anlamına geldiğini ifade eden Gülebak, "Gençleri bir nesne, siyasi bir malzeme aracı veya oy deposu olarak görmekten vazgeçin. Gençler bir toplumun geleceğidir. Kendi değerlerinden ve inancından uzaklaştırılmış, Batı'nın eğlence ve popüler kültürüyle uyuşturulmuş bir gençliğin yetişmesi demek bu ülkenin geleceğinin yok edilmesi demektir. Siz bunu yaparak aslında kendi bindiğiniz dalı kesiyorsunuz. Aklı başında her insan bunun şuurunda olmalıdır." şeklinde konuştu.
"Gençlerimizin yaşadığı bunalımları bir gecelik zevke dayalı eğlence ile gideremeyiz"
Gençlerin sorunlarını ve ne istediklerini sıralayan Gülebak, "Bir gazeteci olarak halkımıza ve gençlerimize karşı sorumluluğumuz gereği gençlerin ne gibi sorunları olduğunu, ne istediğini ben size söyleyeyim. Gençlerimiz ciddi bir manevi boşluk içerisinde bocalayıp duruyor. Maneviyatı zayıf gençlerimiz, yaşadıkları bunalımlardan dolayı maalesef intihar ediyorlar. Binlerce gencimiz bunalımlardan kurtulmanın yolunu uyuşturucu kullanmada veya satmada bulmaya çalışıyor. Bugün Urfa'nın kenar mahallelerinde gelinen tablo ortada… İçerisinde madde bağımlısı olmayan ev yok gibi… Aileler perişan, insanlar rahatsız bu durumdan. Evet, geç de olsa nihayet Türkiye genelinde ve ilimizde son dönemde bu konuya yönelik polisiye tedbirler arttırıldı ama sadece sonuçla uğraşmak yeterli değil, sebeplere yönelik tedbirler gerekir. Bu memleketi seven herkes bunun farkına varmak zorundadır. Gençlerimizin yaşadığı bunalımları bir gecelik zevke dayalı eğlence ile gideremeyiz. Onlara öyle güzel projeler sunmalıyız ki; onların hem dünyaları hem de ahretleri kurtulsun." ifadelerini kullandı.
"Evlenemeyen gençlerimiz için 'Genç Fon' adı altında fonlar oluşturun"
Evlenemeyen gençler için "Genç Fon" adı altında gençlik fonunun oluşturulmasını öneren Gülebak, "Gençlerimiz iş, aş istiyor. Binlerce gencimiz bugün işsizlik pençesinde sokaklarda avare avare geziyor veya çok kötü şartlarda, birçok hakkından mahrum olarak çalışmak zorunda kalıyor. Bugün bu memleketin bu gençlerin iyiliğini isteyenler onların iş sorununa çare bulmak zorundalar. Gençlerimiz evlenip bir yuva kurmak istiyor; ama ekonomik nedenlerden dolayı, evliliğin ağırlaştırılmasından dolayı yaşı geçmiş olmasına rağmen gençlerimiz evlenemiyor. Oysa evlenme fıtri bir ihtiyaç ama imkânsızlıktan dolayı maalesef gençlerimiz bir şekilde başta zina olmak üzere birçok ahlaki olmayan durumların pençesine düşüyor. Bu memleketi ve gençleri seven onların aile kurmasına yardımcı olmalıdır. Buradan başta belediyeler ve valiliğimiz olmak üzere sorumlu herkese çağrıda bulunuyoruz: Gelin evlenemeyen gençlerimiz için Genç Fon adı altında bir fon oluşturun. Zengin iş adamlarını bu fona katkı sunması için teşvik edin. Festivallere harcadığınız paraları buraya aktarın." dedi.
"Konserlere verilecek paralar projeler için harcanmalıdır"
Gülebak, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Gençlerimizin konut ve barınma sorunu var. Binlerce insanımız evi olmadığı için fahiş kiraların altında ezilmiş durumda. Aldıkları maaşın yarsını kiraya vermek zorunda kalıyorlar. Yine üniversite okuyan gençlerimizin de barınma sorunu devam ediyor. Mevcut yurtların durumu ve kapasitesi maalesef yetersiz kalıyor. Birçoğu üniversitelerden çok uzakta yapılmış. Bu da ayrı bir yük olarak öğrencilerin motivasyonunu olumsuz etkiliyor. Sosyal devlet gereği, bu insanlara tüccar mantığıyla değil hizmet düşüncesiyle konut projeleri temin edilmelidir. Belediyenin konut projesi var ama hala bu konuda adım atılmış değil. Hem açıklanan sayı yeterlide değil. Bu yüzden konserlere verilecek paralar bu projeler için harcanmalıdır. Gençler daha iyi şartlarda eğitim istiyorlar. İlimizde 10 bine yakın öğretmen açığı var. Okul sayısı yetersiz olduğundan ikili eğitim veriliyor. Bu da sabah erken saatlerde okula gitmeyi ve gece geç saatlerde eve dönmeyi getiriyor. Sınıfların sayısı 50 kişiyi bulmuş durumda. Bu şartlarda sağlıklı eğitim nasıl alınabilir. Evet, durumu olanlar çocuklarını dershanelere gönderiyor ama durumu olmayanlar… İldeki kütüphane sayısı yetersiz… Geçenlerde sıra almak için şafak vaktinde gelip çantalarını sıraya koyan gençler gündem olmuştu. Eğitimde fırsat eşitliği nerde soruyorum. Bu memleketi ve gençleri sevdiğini iddia edenler, eğitim için imkânlar oluşturmalıdır, gençler için yeterli sayıda kütüphane yapmalıdır."
"Gençlerimiz insani şartlarda okullarına gitmek istiyor"
Gençlerin okula giderken ulaşımda ciddi sorunlar yaşadığını dile getiren Gülebak, "Uzak mesafedeki okula ulaşmak için sabahın erken saatlerinde kalkan gençler, otobüs sayısının yetersizliği nedeniyle balık istifi bir şekilde okula gidip akşamları aynı şekilde eve gelmek zorunda kalıyorlar. Dakikalarca ayakta yolculuk yapıyorlar. Üniversite öğrencilerinin ulaşım sorunu hala çözülmüş değil. Defalarca sefer sayısının arttırılması talep edildi ama sorun devam ediyor. Gençlerimiz insani şartlarda okullarına gitmek istiyor. Gençlerimizin saymış olduğum bütün sorunları ortada dururken bunlara yönelik herhangi bir adım atmayıp sadece bir gecelik festival ve konser düzenleyerek gençleri sevdiğini, düşündüğünü söylemek ne kadar doğrudur?" (İLKHA)