İsveç Başbakanı Ulf Kristersson için Ankara’da resmi karşılama töreni düzenlendi.

Akşam saatlerinde ise Kristersson ile Erdoğan bir araya geldi.

İki lider görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

“NATO'nun açık kapı politikasını destekliyoruz. NATO'ya katılım müzakerelerine onay verdik, İsveç'in güvenlik kaygılarını anlayışla karşılıyoruz” diyen Erdoğan özetle şöyle konuştu:

“İsveç kendi güvenliği için NATO üyeliğini istiyor. Biz de güvenlik kaygılarımızı gideren bir İsveç görmek istiyoruz. Muhtırada kayıtlı hükümlerin hayata geçirilmesi beklentimizi açıkça paylaştık. Üçlü muhtıranın eksiksiz uygulanmasının akabinde İsveç'in NATO üyeliğinin gerçekleşmesi ve ilişkilerimize müttefiklik boyutunun eklenmesi samimi temennimiz.

Sayın Başbakanla iş adamlarımızın önünün açılması için neler yapılması gerektiğini paylaştık. Sayın Başbakanın ortak çıkarlarımızda yeni bir sayfa açmasını temenni ediyorum. PKK/PYD/YPG, FETÖ ve DHKP-C terör örgütlerinin, İsveç'in demokratik ortamını istismar etmesi muhakkak engellenmelidir. FETÖ'cü teröristlerin iade edilmesi önem arz ediyor.”

Erdoğan ile görüşmelerinde güvenlik tehditlerine odaklandıklarını belirten Kristersson, şöyle devam etti:
 
"Türkiye'ye yönelik güvenlik tehditlerine ve özellikle terörden gelen güvenlik tehditlerine odaklandık. Benim de buradaki mesajımı çok açık. İsveç şunu anlıyor, Türkiye'nin, PKK terör örgütüne karşı vermiş olduğu kanlı bir savaş var ve binlerce Türk de bu savaşın kurbanı olmak zorunda kaldı. Bunu anladığımızı belirtiyorum ve aslında İsveç'in Türkiye'ye terörizmle mücadelede yardım etmesini sağlamak istiyoruz. İsveç, PKK'yı bir terör örgütü olarak kabul ediyor AB de bir terör örgütü olarak kabul ediyor ve ABD'de de terör örgütü olarak kabul ediyor."
 
Kristersson, tüm halka buradan seslenmek istediğini belirterek şunları kaydetti:
 
"İsveç, Türkiye'ye yapmış olduğu tüm taahhütlere riayet edecektir. Yani hem NATO üyesi olmadan önce vermiş olduğu taahhütleri yerine getirecektir ve ileride de bir müttefik olarak vereceği taahhütleri yerine getirecektir ve üçlü muhtırayı da tam olarak uygulayacağız yani İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasındaki üçlü muhtırayı tam olarak uygulayacağız."
 
"Terörle mücadele mevzuatı konusunda çok büyük adımlar atacağız"
 
Kristersson, Erdoğan'la görüşmesinde üçlü muhtıradaki her şeyi konuştuklarını belirterek, "Biz bunu çok ciddiye alıyoruz, bunu söyleyebilirim. İsveç'teki tutum da şu şekilde, terörle mücadele etmemiz lazım. Burada hiç kuşku yok. Her iki ülke de terörün mağduru oldu. Türkiye, İsveç'ten çok daha fazla oldu elbette. Ama bugünlerde İsveç de bunun ne anlama geldiğini gayet iyi biliyor ve bunu çok ciddiye alıyoruz" dedi.
 
Kristersson, şöyle devam etti:
 
"Muhtıranın önemli bir kısmını tamamladık diye düşünüyorum. Bazılarını halen yapma aşamasındayız. Özellikle terörle mücadele mevzuatı konusunda bu senenin sonunda ve gelecek senenin başında çok büyük adımlar atacağız. Bu da aslına bakarsanız, İsveç'te yasal otoritelere terörle mücadelede kas gücü sağlamış olacak. Bu da şu anlama geliyor: Terör faaliyetleri ister İsveç'i ister Türkiye'yi hedefliyor olsun, bunları eşit derecede ciddiye alarak bunlara karşı mücadele veriyor olacağız."
 

Bülent Keneş mesela…

İsveçli gazetecinin "Üçlü muhtıradan İsveç'in gerçekleştirmediği taahhüt nedir? İadeler konusunda İsveç'ten talebiniz tam olarak nedir?" sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi:

"Yapmış olduğumuz görüşmede hedef, terörle mücadelede İsveç'in tutumu ve bu rakamların (Türkiye'ye iade edilecek kişi sayısı) 30 olması, 70 olması, 100 küsur olması, bunlar hepsi ayrı ayrı tartışabilecek konular. Bu arada 4 tanesi deport edildi. Ama şu anda FETÖ terör örgütünden İsveç'te olan bir tanesi var ki, ismini de vereceğim Bülent Keneş, mesela bu teröristin Türkiye'ye deport edilmesi bizler için büyük önem arz ediyor. Bununla alakalı olarak da biz tabii İsveç'in daha hassas davranmasını istiyoruz. Bunun yanında yine PKK, YPG-PYD, DEAŞ bunlarla ilgili teröristler var."

Kristersson: Her iki ülke de terörün mağduru oldu

İsveç Başbakanı Kristersson muhtıradaki taahhütlerle ilgili soruya şu cevabı verdi: "Üçlü muhtıradaki her şeyi konuştuk. Biz bunu çok ciddiye alıyoruz. İsveç'teki tutum da şu şekilde: Terörle mücadele etmemiz lazım, burada hiçbir kuşku yok. Her iki ülke de terörün mağduru oldu. Elbette Türkiye İsveç'ten çok fazla mağduru oldu. Elbette bu kararların hepsi İsveç hukuku gözetilerek, uluslararası sözleşmeler göz önüne alınacak. Tüm bu hususlar muhtırada yer alıyor. Muhtıranın önemli bir kısmını tamamladık diye düşünüyorum. Bazılarını yapma aşamasındayız. Özellikle terörle mücadele mevzuatında İsveç büyük adımlar atacak. Bu senenin sonunda ve gelecek senenin başında atacağız bu adımları. Bu da İsveç'te yasal otoritelere daha fazla kas gücü sağlamış olacak.”

Ne olmuştu?
 
 Ankara, Finlandiya ve İsveç’i PKK’lilere “güvenli sığınak” olmakla suçluyor. Bu suçlamanın bertaraf edilmesi amacıyla iki ülke ile Türkiye arasında, NATO üyeliğine onay karşılığında Haziran ayında bir mutabakata varılmıştı. Buna göre Finlandiya ve İsveç Türkiye’nin istediği kişileri iade edecek, Türkiye de NATO’ya üyelik başvurularını onaylayacaktı. Ancak bu anlaşmaya rağmen Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğini henüz onaylamadı.