Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından öne çıkanlar;

Türkiye NATO'nun açık kapı politikasının destekçisidir. Savunma sanayiinde ülkemize uygulanan kısıtlamanın kaldırılması olumlu görülüyor.

Terörizmle mücadelede iş birliği, NATO'nun önemli ilkesidir. Terör örgütlerinin İsveç'in demokratik yapısını etkilemesi muhakkak engellenmelidir.

PKK/PYD/YPG, FETÖ ve DHKP-C terör örgütlerinin, İsveç'in demokratik ortamını istismar etmesi muhakkak engellenmelidir.

İsveç kendi güvenliği için NATO üyeliğini istiyor, biz de kendi güvenlik kaygılarımızın giderilmesine destek olan bir İsveç görmek istiyoruz.

Stratejik ortağımız İsveç'le her alanda gelişim sergilemek istiyoruz. Ticaret hacminiz rekor kırdı. 5 milyar dolar ticaret hacmi hedefliyoruz. Sayın Başbakanla bu konuları da konuştuk.

Ulf Kristersson'un konuşmasından öne çıkanlar;

Ankara'da olmak benim için bir şereftir. Türkiye-İsveç ilişkisinin her alanda ilerlemesini istiyoruz. Çok verimli bir görüşme yaptık sayın Erdoğan'la. Yüzyıllar öncesine dayanan bir ilişkimiz var Türkiye ile.

İsveç ve AB, PKK'yı bir terör örgütü olarak kabul ediyor. Hukuku yüceltmek amacıyla terör örgütleriyle mücadele etmek istiyoruz. İsveç ve Finlandiya NATO'ya başvurdu. Bu olay bizim için hayati derecede önemli bir güvenlik meselesi. Elbette bir NATO üyesi olmak başka müttefiklerin de sorumluluklarını gözetiyor. Biz NATO üyeliğinin sorumluluğunun farkındayız.

Terörden en çok etkilenen ülkelerden birisi Türkiye. 3'lü muhtırayı tam olarak uygulayacağız.

Muhtıranın önemli bir kısmını tamamladık diye düşünüyorum. Bazılarını halen yapma aşamasındayız. Özellikle terörle mücadele mevzuatı konusunda bu senenin sonunda ve gelecek senenin başında çok büyük adımlar atacağız. Bu da aslına bakarsanız, İsveç'te yasal otoritelere terörle mücadelede kas gücü sağlamış olacak. Bu da şu anlama geliyor: Terör faaliyetleri ister İsveç'i ister Türkiye'yi hedefliyor olsun, bunları eşit derecede ciddiye alarak bunlara karşı mücadele veriyor olacağız.