Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu'na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, forumda "İnsanlığın İyiliği İçin Siyaseti Yeniden Düşünmek" başlıklı konuşmasında, dünyanın farklı köşelerinden foruma katılanlara teşekkür etti.

Türkiye'nin yanı sıra 23 ülkeden foruma tebliğleriyle görüşleriyle katkı sağlayanları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Gerek muhteviyat gerek görüşülecek konular gerekse katılımcı profili itibarıyla son derece zengin bir içeriğe sahip forumumuzun ufuk açıcı tartışmalara vesile olacağına inanıyorum. Bizler hakikatin kıvılcımının, fikirlerin çarpışmasıyla ortaya çıktığını bilen, hangi konuda olursa olsun istişare etmenin önemini müdrik bir kadroyuz. 40 yılı aşan siyaset yolculuğumuzun her safhasında farklı yelpazeden işinin ehli insanlarla konuşmaya, onlara danışmaya hassasiyet gösterdik. Özellikle ülkemizin, milletimizin ve genel başkanı olduğum siyasi partinin geleceğini ilgilendiren meselelerde daha itinalı davrandık. Bu hassasiyetimizin olumlu sonuçlarını hem siyasi hayatımızda hem de devlet idaresine dair hususlardan pek çok kez görme fırsatı bulduk."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluş aşamasından itibaren AK Parti'nin belirleyici vasfının, ortak akla önem vermesi, ortak akılla hareket etmesi olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 yıllık kesintisiz iktidarlarında çok partili siyasi hayatta elde edilmesi zor bir rekora imza attıklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Bu süreçte elbette sayısız engelle, vesayetin oyunlarıyla ve hatta darbe girişimine kadar varan antidemokratik müdahaleyle karşılaştık. Ama milletin bize sandıkta özgür iradesiyle tevdi ettiği emanete hiçbir zaman halel getirmedik. İçinde bulunduğumuz şartlar ne olursa olsun, mücadelemizi, daima hukuk ve demokrasi zemininde yürüttük. Gece yarısı bildirilerinin yayınlandığı, Cumhurbaşkanı seçmemizin 367 garabetiyle engellendiği, partimizin uyduruk gazete kupürleriyle kapatılmak istendiği, siyaset mühendislikleriyle millî iradenin gasbedilmeye çalışıldığı dönemlerde bile bu duruşumuzdan taviz vermedik."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün "Muhafazakar devrimci" derken bir tenakuzu veya paradoksu değil Yahya Kemal gibi kökü mazide olan atiyi ifade ettiklerini dile getirdi.

Millet ve parti olarak geçmişi elde etmeden, maziye sırt dönmeden, mevcut kazanımların üzerine geleceği inşa etmekten bahsettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun çıkış noktasını da işte bu yaklaşım oluşturuyor. Dikkat ederseniz vizyonumuzu kamuoyumuzla paylaşırken başkaları gibi emrivaki yapmadık. Ülkemizin gelecek asrına damga vuracak bu vizyonu 85 milyon olarak hep beraber şekillendirelim istedik. Türkiye'ye dair hayali, ideali, teklifi olan kim varsa, hiçbir ayrım yapmadan, herkesin katkısını almayı arzu ediyoruz. Bu anlayışla 81 vilayetimizde ve ilçelerinde düzenleyeceğimiz kapsamlı toplantılar vasıtasıyla vatandaşlarımızın tekliflerini dinleyecek, Türkiye Yüzyılı vizyonunu milletimizle birlikte tekemmül ettireceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı ekseninde yapılacak tartışmalarla ortaya çıkacak sinerjinin partinin yanı sıra Türk siyasetine de yeni bir perspektif kazandıracağını belirterek, "Bu toplantının aynı zamanda katılımcı demokrasi idealimizin en güzel örneklerinden birini teşkil edeceğine inanıyorum. Tüm vatandaşlarımızı, kıymetli fikirleriyle tenkit ve teklifleriyle bu sürece destek vermeye, Türkiye Yüzyılı'na sahip çıkmaya davet ediyorum. Foruma iştirak eden siz dostlarımızın da katkılarını beklediğimizi burada hassaten ifade etmek istiyorum." diye konuştu.

"Siyaset usta bir satranç oyuncusu gibi bugünden yarını planlamak demektir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, günü kurtarmak, bugünü savuşturmak için siyaset yapılmayacağını belirterek, "Siyaset usta bir satranç oyuncusu gibi bugünden yarını planlamak demektir. Yapılan hamlelerin nereye varacağını kestiremiyorsanız kendinize ve ülkenize bedel ödettirmeniz kaçınılmazdır. Bunun için dünyanın ve siyasetin gidişatını ve insanlığın yaşadığı kırılmaları iyi analiz etmeniz gerekiyor." dedi.

Küresel ölçekte meydana gelen her hadisenin, bölgesel ve yerel düzeyde de etkilerinin olduğunu bildiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Şöyle yakın tarihe bir baktığımızda, 11 Eylül saldırısından 2008 finansal krizine, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki halk hareketinden Kovid-19 salgınına kadar pek çok hadisede, bu hakikate defalarca şahitlik ettik. Arka planındaki hesaplar hâlâ tartışılan 11 Eylül olayı dünyanın gündeminde terör tehdidini ilk sıraya çıkartırken, 2008 finans krizi vahşi kapitalizmin yapısal sorunlarını tekrar gözler önüne serdi. Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki halk hareketleri vesilesiyle Batılı kurumların demokrasi karnesini görmüş olduk."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzensiz göç meselesinin, insan hayatına verilen önemi ortaya koyduğunu dile getirerek, koronavirüs salgınında "gelişmiş" denilen ülkelerin sağlık ve sosyal güvenlik altyapısının ne kadar zayıf oluğunun gün yüzüne çıktığını söyledi.

Rusya-Ukrayna krizinin, Güvenlik Konseyi gibi vazifesi uluslararası güvenliği sağlamak olan kurumların başarısızlığını deşifre ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim yıllardır savunageldiğimiz 'Dünya 5'ten büyüktür' tespitimizin haklılığı, yaşanan her gelişmeyle bir kez daha teyit edildi. Son 60-70 yılın en yüksek oranlarına çıkan küresel enflasyon ise insanlığa dayatılan mevcut ekonomik modellerin açmazlarını göstermiştir. Tüm bunlarla beraber dünyada siyaset-ekonomi, siyaset-diplomasi, siyaset-güvenlik ilişkileri enine boyuna sorgulanmaktadır. Devletin rolüyle ilgili tartışmaların da yeniden alevlendiğini görüyoruz. Daha birkaç yıl öncesine kadar devleti hayatın tamamen dışına çıkarmaktan bahsedenler, bugün tam zıttı tezlerin savunuculuğunu yapıyor. Keza savunma sanayide yapılan yatırımları israf olarak görenler, bugün millî bütçelerinde aslan payını silah ve mühimmat alımına ayırıyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık yatırımlarından sosyal güvenlik harcamalarına, geniş bir yelpazede benzer "U dönüşleri"ne şahit olduklarını belirterek, bu savunmaların pek çok ülkede ciddi sıkıntılara yol açtığının da bir gerçek olduğunu anlattı.

Yürütmede çok başlılığa son verdikleri Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile etkin ve süratli kararlar alırken, bunları tam bir koordinasyon içinde uyguladıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Eğer parlamenter demokrasi olsaydı, bu kararları mümkün değil alamazdık ama mevcut şu andaki yönetim sistemimizle bu kararları süratle alabilme imkânını yakaladık. Bu, tabii ki bir ileri görüşün neticesidir, eğer bu ileri görüşlülüğümüz olmamış olsaydı, bu neticeleri almak da mümkün olmazdı. Ekonomide yaptığımız model değişikliğinin olumlu sonuçlarını özellikle yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeyi de bu beş temel esas üzerinde gerçekleştirdik."

"Ülkemizin asırlık hayallerini gerçeğe dönüştürmenin altyapısını hazırlıyoruz"

Diplomaside uygulanan dengeli, tarafsız ve barışçıl politikalarla krizlerin çözümünde anahtar rol üstlendiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Esir takası ile tahıl koridorunun açılması ve devam ettirilmesindeki kritik rolümüz, ülkemizin diplomatik gücünü gösteren önemli birer örnektir. Biz bu süreç içerisinde Sayın Putin'le olan münasebetlerimiz, Sayın Zelenski ile olan münasebetlerimiz, Sayın Guterres'le olan münasebetlerimiz... Bunların hepsi dengeli bir şekilde yürümüş ve ne uzak, ne yakın bu dengeyi kurmak suretiyle de bu süreci işletme fırsatını bulduk. İnşallah 'Türkiye Yüzyılı' vizyonumuzla planlarımızı şimdiden yapacak, gelecek tasavvurumuzu bir adım daha öteye taşıyacağız." (İLKHA)