Doğruhaber/ Faruk Kuzu Arap ülkeleri arasında işbirliğini artırmak ve bölgesel tehditlerle birlikte mücadele etmek amaçları çerçevesinde bir araya gelen Mısır, Irak, Suriye, Lübnan, Suudi Arabistan ve Ürdün tarafından 1945 yılında kurulan Arap Birliği, yıllar içerisinde yeni üyeler kabul ederek 22 üyesi olan bir bölgesel kuruluş haline gelmiştir.

Geçen 77 yıla rağmen kendisi gibi aynı tarihlerde kurulmuş olan diğer uluslararası kuruluşlar gibi tüm insanlığı etkileyecek sorumluluk bilinciyle hareket etmediği gibi özelde kuruluş amacı olan Arap Dünyası’nın sorunlarıyla ilgilenme konusunda da bekleneni sağladığı söylenemez.

Son yıllarda gerek birlik üyesi ülkeler gerekse de çevre ülkeler tarafından eleştirilere maruz kalan Arap Birliği için ‘Miadını doldurdu, ciddi bir reforma ihtiyacı var...’ gibi eleştiriler yapıldı.

Geçen yıllarda Siyonist İşgal rejimi konusunda gösterdiği ‘Beceriksiz’ siyaset yüzünden HAMAS ve diğer İslami Direniş grupları tarafından eleştirilen Arap Birliği, daha sonra Türkiye’yi dış operasyonlarından dolayı kınamış ve bu kez Türkiye tarafından eleştirilmişti.

Bu yıl liderler düzeyinde gerçekleşen 31. Arap Birliği Zirvesi’nde, Filistin halkının haklarına bağlılık ve Arap ülkelerinin Suriye krizinin siyasi bir çözüme ulaşmasına ortak katkıda bulunmalarının gerekliliğine vurgu yapıldı.

Cezayir’in ev sahipliğinde dün başlayan 31. Arap Birliği Liderler Zirvesi, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un dönem başkanı sıfatıyla, “Cezayir Deklarasyonu” adını verdiği sonuç bildirgesini açıklamasıyla sona erdi.

Sonuç Bildirgesi uzun yıllar sonra bir ilk olarak genel çerçevesiyle ‘Memnuniyetle’ karşılandı.

FİLİSTİN MESELESİ ARAP BİRLİĞİNİN MERKEZİ DAVASIDIR

Bildirgede, Filistin meselesinin Arap Birliği'nin merkezi davası olduğu ve Filistin halkının haklarının pazarlığa açık olmaksızın desteklendiği kaydedilerek, Orta Doğu’da adil ve kapsamlı bir barış için Arap Birliği’nin Arap Barış Girişimi’nin tüm unsurlarına bağlı olduğu ifade edildi.

Siyonist teröristlerin işgali altındaki Kudüs’ün mukaddes mekanlarıyla birlikte korunması için tüm çabaların sürdürülmesinin önemine işaret edilen bildirgede, Filistin Devleti'nin Birleşmiş Milletler'e (BM) tam üyelik elde etme çabalarının benimsenmesi ve desteklenmesi vurgusu yapıldı.

Ayrıca Arap ulusal güvenliğini kapsamlı ve tüm boyutlarıyla korumak için ortak çalışmaların güçlendirilmesine dikkat çekilen bildirgede, Arap ülkelerinin iç işlerine her türlü dış müdahalenin reddedildiği aktarıldı.

LİBYA VE YEMEN İLE DAYANIŞMA

İç savaşın yaralarını sarmaya çalışan Libya’da atılan siyasi adımların önemine değinilirken, Libya krizinin çözümü için her türlü çabanın desteklendiği belirtilen açıklamada Libya halkı ile tam dayanışma ortaya konuldu. Sonuç Bildirgesinde, halen yıkıcı iç savaşın hüküm sürdüğü Yemen ile ilgili olarak da “Meşru Yemen Hükümeti”nin desteklendiği ve Yemen Başkanlık Konseyi’nin kurulmasının takdir edildiği kaydedildi.

SURİYE'DE SİYASİ ÇÖZÜM VURGUSU

Bildirgede, Suriye’de siyasi çözüme ulaşılması için Arap ülkelerinin liderler düzeyinde ortak bir katkıda bulunmalarının gerekliliğine vurgu yapılarak, Irak’ta hükümetin kurulması ve siyasi hayatın canlanması memnuniyetle karşılandı.

Lübnan’ın güvenliğini koruma, kara ve deniz bölgelerinde egemenliğini sağlama yönündeki adımlarına desteğin yinelendiği bildirgede, 2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olan Katar’ın desteklendiği ve bu yöndeki karalama kampanyalarının reddedildiği belirtildi.

Cezayir'in ev sahipliğinde dün başkent Cezayir'de başlayan ve bugün sona eren liderler düzeyindeki 31. Arap Birliği Zirvesi’nde, Katar ve Fas hariç tüm üye ülke lider ve temsilcileri birer konuşma yapmıştı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan da zirvede yaptığı konuşmada, ülkesinin, bundan sonra düzenlenecek liderler düzeyindeki 32. Arap Birliği Zirvesi'ne ev sahipliği yapacağını açıklamıştı.

  1. si yapılan Arap Birliği toplantısının eksikleri ve ‘Siyonist işgal rejimiyle normalleşme adımlarının Filistin Davasında sebep olacağı tahribatlar’ gibi konuların olmayışına rağmen genel itibariyle olumlu geçtiği söylenmektedir.