Küresel sapkın lobisine tepki göstermek amacıyla Ulus Meydanı'nda düzenlenen eyleme, siyasi parti yetkilileri STK temsilcileri, gazeteci, yazar ve çok sayıda akademisyenin yanısıra her yaştan binlerce kişi katıldı.

Ankara Sivil Toplum Platformu öncülüğünde düzenlenen ve onlarca STK'nın destek verdiği programda yapılan konuşmalarda, aileyi ve nesli tehdit eden sapkınlıkların son bulması için yetkililere çağrı yapıldı.

Hacı Bayram Camii'nden başlayan binlerce vatandaşın katılımıyla Ulus Meydanında son bulan yürüyüş sonrasında Ankara Sivil Toplum Platformu Başkanı Mustafa Kır yaptığı açıklamada, aileyi ve nesli tehdit eden sapkınlıkların son bulması için yetkililere çağrıda bulundu.

Kır, “İçimizdekiler ve dışımızdakiler tarafından kadınlarımızı şiddete, tacize, tecavüze ve cinayetlere karşı korumak ve kadın haklarını savunmak için imzalanan İstanbul Sözleşmesi'nin amacını kadına yönelik şiddeti önleme olarak kabul edenlere, İstanbul Sözleşmesi ilerleyen süreç içerisinde LGBT lobisini güçlendirmeye ve cinsiyetsizliği normalleştirmeye, aile yapımızı yıkmaya, kültür ve medeniyet değerlerimizi yok etmeye, Lut kavminin dönemini yeniden çıkarmaya yönelik, içinde bin bir türlü hainlikleri barındıran çok tehlikeli küresel bir yıkım projesi olduğu anlaşılmıştır.” dedi.

ASTP Başkanı Kır’ın konuşmasının ardından yapılan basın açıklamasını tertip komitesinden olan Bekir Ergün okudu.

Ankara Sivil Toplum Platformu olarak Ulus Meydanında kendilerini dünyanın hükümranı zanneden küresel çetelerin, çocukları, gençleri ve insanı hedef alan sapkınlık dayatmalarına karşı olduklarını belirtmek için toplandıklarını belirten Ergün, “Filmler, diziler, reklamlar, kitaplar, bilgisayar oyunları ve artık çizgi filmlerde dahi bu sapkın ideoloji, çocuklarımıza ve gençlerimize adeta enjekte ediliyor. Sapkınlıklar ağır ağır, adım adım ve çok uzun vadeli bir plan dâhilinde normalleştiriliyor. Akademiyi, sanat dünyasını, spor dünyasını ve medyayı faşizan bir anlayışla yöneten küresel çetelerle karşı karşıyayız. Kendi yaklaşımları dışında en ufak bir eleştiriyi dahi nefret söylemi etiketi adı altında perdeleyerek eleştiri sahibini o dünyanın dışına atan ve bunu da özgürlük söylemlerinin arkasına sığınarak yapan bu ikiyüzlü küresel çetelerin çarpık ideolojilerine karşı net bir tavır koymak için burada toplandık. Bugün burada sözde hak ve özgürlük talebiyle başlatılan sinsi girişimlerin, artık sapkınlığa imkân değil ayrıcalık talep etme aşamasına geldiğini ve iş, spor ve sanat camiasını esir almaya hazırlandığını bildiğimiz için toplandık.” ifadelerine yer verdi.

Konuşmanın devamında Ergün, şu hususlara değindi:

“İdeolojik sapkınlık dayatmasını bilimsel bir gerçeklik kandırmacasıyla sunan, çocuklarımızı ve gençlerimizi hedef alan, onların adalet ve özgürlük kavramları karşısındaki duyarlılık ve hassasiyetini istismar eden bu ikiyüzlü küresel çetenin karşısında olduğumuzu haykırmak için toplandık. Uyuşturucu ile mücadelede bağımlılar değil bağımlılığın yok edilmesi hedeflenir. Uyuşturucu belasına müptela olanları uyuşturucu mafyasının elinden kurtarmak amaçlanır. Bizler de gençlerimiz ve çocuklarımız bu küresel dayatmanın tuzaklarına düşmesinler diye tüm Türkiye’ye çağrı yapmak için buradayız. Sapkınlık normalleştirilemez dediğimizde, bireylere değil, sapkınlığı değer haline getirmek üzere örgütlenenlere tepki gösteriyoruz. Yurtdışından milyon dolarlar aktararak sapkınlığı örgütleyenlere meydan okuyoruz. Çocuklarının istikbali için yaşayan, küresel çetelere karşı yalnız ve çaresizlik içinde çırpınan anne ve babalara umut olmak ve onların haklı kaygılarını dile getirmek adına haykırıyoruz.”

Öğrencilerin burs ararken bile, sapkın davranışları savunmasının şart koşulduğunu, bu nedenle çocukları küresel çetelerin ağlarından kurtarabilmek için çabaladıkları ifade eden Ergün, “Derdini kimseye açamayan gözü yaşlı anne ve babalar adına haykırıyoruz: Çocuklarımızın üzerinden ellerinizi çekin, gençlerimizin üzerinden ellerinizi çekin ve ailelerimizin üzerinden ellerinizi çekin. Mücadelemiz, tüm dünyaya yeni bir dizayn vermek amacıyla çarpık ideolojilerini bu toplumun temeline adeta bir dinamit gibi yerleştiren küresel çetelerledir. Sapkınlık dayatması milli güvenlik meselesidir. Terör örgütlerinin elindeki evlatlarımızı geri kazanmak için ailelerle birlikte çabalayan devletimiz, bu sapkın ideolojilere kendini kaptırmış vatandaşları için de üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirmek zorundadır.” ifadelerini kullandı.

Son olarak Ergün, “Filmler, diziler, reklamlar, kitaplar ve artık çizgi filmler ve sosyal medya kanalları eliyle çocuklarımızı ve gençlerimizi hedef alan, onların adalet ve özgürlük kavramları karşısındaki duyarlılık ve hassasiyetlerini istismar eden bu ikiyüzlü küresel çetelerin dayatmaları engellenmeli propagandaları durdurulmalıdır. Sağcı, solcu, alevi, Sünni Hristiyan ve Yahudi’si ile toplumun bütün renklerini yani insanlığı ve insanımızı hedef alan ideolojik sapkınlık dayatmasına karşı herkesi birlikte hareket etmeye davet ediyoruz.” şeklinde konuştu. (İLKHA)