Eski Milletvekili Hukukçu Fikret Karabekmez, İLKHA'ya anayasayla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Darbe yapanların anayasayı kendilerinin yazdığı, sistemi ve seçimle gelenleri sürekli olarak kontrolde tutacak bir sistem kurduklarını ifade eden Hukukçu Karabekmez; 82 Anayasası'nın, oluşturulan komisyon ve hukukçular tarafından değil cuntacılar tarafından hazırlandığını belirtti.

Uzun anayasaya gerek olmadığını ve anayasanın kısa olması gerektiğini ifade eden Karabekmez, hukukta asıl olan şeyin özgürlük olduğunu, bir çocuğu örtülü olduğu için okuldan atmanın suç olduğunu ve bunu yapanların cezasını çekmesi gerektiğini söyledi.

 

Darbe anayasasının mutlaka değişmesi gerektiğini aktaran Karabekmez, "Darbe anayasası, darbeyi yapan zihniyet anayasayı kendisi yazdırıyor. Yazarken sistemi, seçimle gelenleri sürekli kontrolde tutacak, kendi dediklerinin dışına çıktığında alaşağı edecek bir sistem kuruyorlar. O yüzden darbe anayasaları, darbeden sonra da bu darbenin fikirlerini yürütecek bir sistemin yürürlükte olmasını sağlayan anayasalardır. Bunların mutlaka değişmesi lazım. Zaten yürümedi. Birçok maddeler değişti. Anayasada onlarca, yüzlerce değişiklik yapıldı. Bunun anlamı yürümüyor." dedi.

"Cunta anayasasının, o ana omurgası duruyor"

Karabekmez konuşmasının devamında, "Şimdi bu değişikliklerden dolayı bir garip duruma geldi. Ama yine ana iskeleyi 82 Anayasası Kenan Evren'in başkanlığındaki cunta yaptı. O zaman bir ekip oluşturdular, yaptırdılar ama sonra cunta neyi yazdıysa o anayasa oldu. O Anayasa Komisyonu'nun hazırladığı, hukukçuların hazırladığı şekliyle geçmedi. Bu yüzden o cuntanın anayasası, o ana omurga duruyor. Bunun tümden yeniden yazılması, yapılması şart. Çünkü senin darbeyle ülkeyi yönetmek istemiyorsan, demokrasi istiyorsan bunu herkesin kabul etmesi lazım, istemesi lazım. Ama birçok demokrasi yanlısı bakıyoruz ki darbe yanlısı çıkıyor. Genelde öyle bir sıkıntımız var. Bu yüzden tüm aklı başında hukukçuların bunun tekrar yeniden yapılması gerektiğini kabul ediyor." ifadelerine yer verdi.  

"Anayasa kısa olması lazım uzun anayasaya gerek yok"

Eski Milletvekili Hukukçu Fikret Karabekmez

Yeni anayasanın nasıl olması gerektiğine değinen Karabekmez, şunları aktardı:

Bana göre tabi her hukukçunun görüşü farklıdır. Anayasa kısa olması lazım. Uzun anayasaya gerek yok. Sonra milletin, darbeciler anayasa yapınca bu millet kafası çalışmaz. Bu millet yanlış yapar. Sürekli tüfeğin dipçiği kafasının üzerinde olacak ki yanlış yapmasın. Veya sürgünün ucuyla dürteceğim ki yanlış yapmasın mantığı ile hazırlanıyor. Onun için de bu çizdikleri çizginin dışına yöneticiler çıkmasın diye de lüzumsuz veya demokrasinin önünü kesecek maddeler koyuyorlar. Bunların tümüyle gitmesi lazım. Kısa bir anayasa olması lazım. Öz devletin ana sistemini tarif eden anayasa olması lazım. Bir de şimdi gündemde 'Anayasaya başörtüsü özgürlüğünü koyalım.' Şu anki açmazlar, ihtilalcilerin getirdiği o sistemler tıkandığı için, ondan kurtulmak için bunu yapmaya çalışıyoruz. Ama hukukta asıl olan anayasaya, yasaya konarak özgürlük sağlanmaz. Özgürlükler anadan doğma bütün insanların, herkesin hakkı vardır. Bu özgürlükler dokunulamaz. Anayasaya 'Başörtüsünü serbest koyacağım' diye hüküm koyulacak. Yarın başka bir yasa çıkaracak. Hukukta asıl olan her şey özgürlük. Yasaklar yasayla belirlenir, anayasayla belirlenir.

"Bir çocuğu başında örtü var diye okuldan atmak mevzuatta yoksa bu suçtur"

Dokunulmaması gerekirken özgürlüklere dokunularak başörtülülerin okuma hakları ellerinden alındığını hatırlatan Karabekmez, "Başörtülüleri okuldan ve bürokrasiden atarak darmadağın ettiler. Böyle bir şey yok. Ne anayasada ne de kurallarda var. Darbe anayasasıyla oluşturulan sistemdeki sıkıntı ne? Layüseller var, sorgusuz sualsiz Anayasa Mahkemesi üyeleri kendi kendilerini yargılıyorlar. O yüzden kafasına göre veya bir yerlerden aldığı talimata göre karar veriyor. Yargıtay, Danıştay ve kuvvet komutanları o şekilde. Onların yaptığına bir şey yapamıyorsun. Bu nedenle öyle bir anayasa yapılmalı ki layüsel kimse olmaması lazım. Yani suç işleyen nerede olursa olsun, mesela cumhurbaşkanıyla ilgili var, Yüce Divan'a gidiyor. Buna benzer yani Yüce Divan üyeleri nerede yargılanacak? Kendi kendini yargılayacak. Maalesef o da işlenmiyor. Bu kendisini layüsel kabul edip 'Bana kimse soru soramaz, ben her şeyi biliyorum' diyen kimseler suç işlediği zaman ne yapılmalı? Mesela bana ve hukukçuların tümüne göre bir çocuğu başında örtü var diye okuldan atmak mevzuatta yoksa bu suçtur. Bunun cezasını çekmesi lazım. Ama bunu söyleyen Anayasa Mahkemesi üyesi ise de cezasını çekmesi lazım. Yargıtay üyesi, Danıştay üyesi cezasını çekmesi lazım. Kuvvet komutanı ise, sen kuvvet komutanısın sen askersin, 'Sen askerliğin dışında bu işlere nasıl bakıyorsun?' diyecek bir sistem kurmamız lazım. Bunları kurmadığımız zaman yeni problemler çıkar." şeklinde konuştu. (İLKHA)