Madde bağımlılığına karşı gençlerin korunması, bağımlılığı olanların da kurtarılması için yapılması gerekenlerle ilgili İLKHA muhabirine konuşan Bağlantısız Hayat Derneği Başkanı Sedat Suakar, çocuk yetiştirmede eğitimin ilk basamağı olan aileye büyük görev düştüğünü söyledi.

 

Aile içerisinde manevi bir eğitimin verilmesiyle söz konusu tehlikenin en aza indirilebileceğini hatırlatan Suakar, bağımlı olan gençlerin de aile içerisinde sevgiyle karşılanması ve kızmadan, suçlamadan, sorunlarına çözüm aranarak bağımlılıktan kurtarılmasına vesile olunması gerektiğini kaydetti.

"Manevi destek ve manevi eğitim hem ailede hem de okullarda verilmeli"

Madde ve uyuşturucu bağımlılığının günümüzde Türkiye'de de çok yaygın hale geldiğini belirten Suakar, "Madde bağımlılığı, özellikle gençler arasında gittikçe yaygınlaşıyor. Ülkemizde resmi verilere göre 2 milyona yakın gencin uyuşturucu bağımlısı olduğu kayıt altına alınmıştır. Bunun yanında 16-25 yaş arasındaki gençlerimiz ciddi bir risk altındalar. Bunları muhafaza edebilmek için toplumsal olarak üzerimize düşen her şeyi yapmak zorundayız. Öncelikle siyasiler, daha sonra da toplum olarak bu işe ciddi bir enerji harcamalıyız. Bu alanda maalesef yeteri kadar çalışma yapılmıyor. Bu çalışmalar yapılırsa geri dönüşü olacaktır. Bu konuda gençlerimize özellikle manevi yönden destek vermeliyiz. Çünkü maneviyattan yoksun olan gençler sokakta çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya gelebilirler. Ancak ailelerinden İslami bir eğitim alan gençler sokakta uyuşturucu ile karşı karşıya geldiklerinde caydırıcı bir neden olarak geri döner. Bu sebeple çocuklarımıza aile içerisinde, okullarda İslami bir eğitim de vermek zorundayız." dedi.

"Çocukların takibatının düzgün yapılması riski en aza indirir"

Suakar, "Aileler ve toplum olarak gençlere destek vermek zorundayız. Bu işin birinci ayağı ailedir. Ailelerimiz çocuklarını takip etmeli, sosyal çevresinde, okulda kimlerle gezip kimlerle oturduğunu bilmeli. Aileler bu yönde çocuklarına sahip çıkarlarsa uyuşturucu ve madde bağımlılığına bulaşma riski çok aza iner. Ancak çocuklarımızı takip etmezsek çarı-pazarda bu tür belalara bulaşabilirler." diye konuştu.

"Bağımlı olan çocuklarınıza kızmadan, rencide etmeden sorunlarına çözüm bulun"

Ebeveynler arasındaki ilişkinin çocuklar üzerinde doğrudan etkili olduğunu, bu durumda ailede sevgi görmeyen çocuğun ilgi ve sevgiyi başka yerde aradığını, bunun da ciddi tehlikelerinin olduğunu vurgulayan Suakar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Şiddetli geçimsizlik, kaos, yüksek stres olan ailelerde çocuklar muhabbet, sevgi ve saygıyı ailelerinde göremedikleri zaman dışarıda kim onlara gülerse, kimden sevgi ve şefkat görürlerse onlarla oturup kalkarlar ve bir süre sonra uyuşturucuya, madde bağımlılığına başlamalarının ilk adımını atmış olurlar. Bu sebeple uyuşturucuya bulaşmış bir genci aile içerisinde ebeveyn olarak tedavi etmek zorundayız. Eğer maddeye bulaşmış bir gencimiz varsa onunla oturup ciddi bir şekilde, kızmadan, rencide etmeden, sorunlarına çözüm bularak yardımcı olmalıyız. Eğer bu ortam evde yoksa ortam oluşturup çocuklarına nasihatlerde bulunup takip ederek yeniden toplumsal hayata hazırlamaları gerekir. Bazı madde bağımlısı gençlerimiz var ki muhakkak tedavi olması gerekir. İlaç tedavisi görmeden iyileşmesi mümkün olmuyor. Onun için bu konuda uzman ekiplerden destek almaları gerekir." (İLKHA)