CHP'nin geçtiğimiz günlerde başörtüsü hakkında verdiği yeni teklifin ardından başörtüsünün yasal güvence altına alınması gerektiği konusu bir kez daha gündeme geldi.
Başörtüsü ile ilgili anasada yapılması beklenen değişikliği İLKHA muhabirlerine değerlendiren Avukat Zeynep Şen Sayımlar, artık tesettürle ilgili tartışmaların olmasını istemediklerini söyledi.
Şimdiye kadar ki süreçte başörtüsünü yasak olduğu veya bundan belli bir süre önce yönetmelikte değişiklik yapılarak serbest olması olayına bakıldığında esasında mevzuatla ilgili çok ciddi bir sıkıntı olmadığını dile getiren Avukat Zeynep Şen Sayımlar, yasak olduğu dönemde de olmadığını aktardı.
“Yasağı şiddetle savunanlar 28 Şubat döneminde dahi bir yasak kanun maddesi çıkaramadılar”
Sorunun hukuki değil, zihniyete dayalı bir engel olduğunu söyleyen Sayımlar, “Kendisinden başkasına hak ve özgürlüğü layık görmeyen, tanımayan bir anlayış. Devlet gücünü arkasına almış yasak uygulayabiliyordu. Yönetmelik maddesi ile erbest bırakılması isabetli olabilir. Ancak tesettür konusunda herhangi ciddi bir engel ve yasak yok. Dolayısıyla inanç özgürlüğünün kendisini ifade etme özgürlüğünün bir parçası. Her bir özgürlüğün kanunla veya anayasayla ayrı ayrı sayılması, hak ve adalet mantığına çok uymadığını düşünüyorum. Kanuni bir engel yok. Şimdiye kadar kimse kanun çıkaramadı. Yani yasağı şiddetle savunanlar dahi 28 Şubat döneminde bir kanun maddesi çıkaramadılar. Hak ve hürriyetlerin doğal olarak kendiliğinden zaten var olduğu, bunun teminatının insanlar olduğu, yani hak ve adalete inanmış insanlar olduğunu düşünüyorum. Kanun ve bütün şeylerde diğer haklardan ayrı olarak bir kanun çıkarılması veya anayasaya madde konulmasının biraz abes olduğunu düşünüyorum. Çünkü oksijen serbest ama 'falan kişide hava alabilir' diye bir kanun çıkarmak hak ve özgürlüklerin ruhuna uymaz diye düşünüyorum.” dedi.
“İnsanların birbirinin inanç ve düşüncelerine, hak ve hürriyetlerine saygılı olması lazım”
Türkiye'nin tesettür konusunda geldiği hoşgörü, toleransın iyi bir seviyede olduğunu söyleyen Sayımlar, “İnsanlar arasında hala karşı çıkanlar olabilir ancak etkin değiller. İnsanların birbirinin inanç ve düşüncelerine, hak ve hürriyetlerine saygılı olması lazım. Benim haklarıma saygı gösterilmesi aynı zamanda karşı tarafın haklarına da saygı gösterilmesinin teminatıdır. Yani barış ve huzur için karşılıklı saygı. Bu saygı demek, onaylamak demek değil tabi. Herkes onaylamadığı hususlarda da başkasının varlığına tahammül etmesi olabilir, hoşgörü olabilir. Bütün bunlarla birlikte yaşamanın gereği farklı düşünme, farklı inanma, farklı tavırlar alma, farklı yaşam biçimleri olabilir. Ama kimse kimseye zorla ve güçle bir yaşam biçimi dayatmaz diye düşünüyorum ki bu başörtüsüyle ilgili hazır siyasi partiler bunu konuşurken aslında bir ittifak ve prensip kararı almalarının yeterli olabileceğini, siyasi partiler arasında yapılabilecek bir ilke protokolünün daha anlamlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü kanunları insanlar yapar, anayasayı da insanlar değiştirir. O zaman gün gelir geçer, bir başkası yine değiştirir. Bu tartışma da sürekli devam eder. Ben tesettür ile ilgili tartışma olsun istemiyorum. Artık bunu sürdürecek bunu tartıştıracak bunun aksinin de olabileceği konusunda zihinlerde soru işareti oluşturabilecek davranışların artık bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Suç veya yasak değil ki serbest bırakılsın.” ifadelerine yer verdi. (İLKHA)