Bireyler arasındaki iletişim konusunda özelikle işitme duyusunun çok önemli role sahip olduğunu söyleyen Şahin, işitme kusuru olan bireylerin karşısındakini anlayıp iletişim kurmasının mümkün olmayacağı gibi, doğuştan veya çok küçük yaşlardan süregelen işitme kaybı olan bireylerin de konuşma yetisinde büyük sorunlar olacağını ve bu bireylerin zihinsel gelişim ve zeka düzeyinde de akranlarına göre çok geride kalacağını ekledi.
- İşitime kaybının nedenleri
İşitme kayıplarının nedenlerine değinen Doç. Dr. Şahin, nedene bağlı olarak değişen farklı farklı tedavi uygulamalarını da anlattı. Yeni doğan bir bebekte fark edilen işitme kayıplarının sıklıkla genetik olan ve çok ileri derecede kayıplar olduğunu ifade eden Şahin, "Bu nedenle ülkemizde her yeni doğana işitme taraması yapılmaktadır ve işitme kaybı tespit edilen bebeklere mümkün olan en kısa sürede, dil gelişimi ve zeka gelişimi olumsuz etkilenmeden işitme cihazı veya koklear implant (biyonik kulak) gibi tedaviler uygulanarak normal işitme ve zeka düzeylerine erişmeleri hedeflenmektedir.’’ değerlendirmesinde bulundu.
Şahin, çocuk yaş grubunda ise nedenlerin nispeten daha iyi seyirli, ilaç tedavisine yanıt veren orta kulak iltihapları veya orta kulakta sıvı toplanmalar olduğunu belirterek bunların ilaç veya basit kulak zarına tüp takma ameliyatlarıyla çözülebildiğini anlattı.
Erişkin dönemde problemlerin biraz değiştiğini, genellikle kulak zarında oluşan deliklerin, işitmeyi sağlayan örs, üzengi, çekiç kemiklerindeki kopuklukların veya tekrarlayan kulak enfeksiyonlarına bağlı orta kulaktaki yapısal sorunların işitme kaybına neden olduğunu kaydeden Şahin, "Bu sayılan nedenlerin çok büyük bir kısmının tedavisi ise ameliyattır. Buna ek olarak bu dönemde gürültülü ortamlarda çalışan bireylerde çınlamayla beraber gelişen işitme kayıpları da izlenebilmektedir. Yaşlanmanın doğal sonucu olarak görme yetisinin, hareket kabiliyetinin azalması gibi işitme yetisi de giderek azalır. 65 yaş ve üzerindekilerin yer aldığı ileri yaş grubunda neden daha çok sinirsel işitme kaybıdır, yaşlılığa bağlı olarak gelişir ve tedavide işitme düzeylerini yükseltmemizi sağlayan işitme cihazı uygulamaları önerilir." ifadelerini kullandı.
- İşitme kaybı şüphesi varsa ne yapılmalı?
Bir bireyin işitme kaybından şüphelenmesi durumunda vakit kaybetmeden bir kulak burun boğaz hekimine başvurması gerektiğinin önemine değinen Dr. Şahin, burada yapılacak kulak muayenesi ve işitme testleriyle işitme kaybının seviyesi ve nedeni saptanarak uygun olan tedavinin bir an önce başlanması önem arz ettiğini belirtti.
- Önlem amaçlı neler yapılmalı?
Kulak temizliğinin ciddi hasarlar ile sonuçlandığına dikkati çeken Doç. Dr. Murat Sertan Şahin, sözlerine şöyle devam etti:
"Hastalarımızın en sık yaptığı hata kulaklarını kulak çubuğu ile temizlemeye çalışmalarıdır ve bunu biz KBB hekimleri kesinlikle istememekteyiz. Birçok hasta kulaklarını temizlerken kulak zarını patlatıp ameliyat olmak zorunda kalmaktadır. Bir diğer önemli konu ise gürültülü ortam kontrolüdür. Özellikle gürültülü ortamda çalışan işçilerde ve yüksek sesle müzik dinleyen insanlarda çınlamanın eşlik ettiği işitme kayıplarını çok sık görmekteyiz. Bunu önlemek için gürültülü ortamda çalışan kişilerin kulaklık takması ve çok yüksek sesle müzik dinleyen bireylerin ise uzun süreli ve kulaklık ile yüksek ses maruziyetini azaltmalarını, mümkünse kulaklık kullanmamalarını önermekteyiz. Son olarak her insanın mutlaka en az bir kere işitme testi yaptırması, risk altındaki bireylerin yılda bir bu testi tekrar etmesi ve işitme kaybı şüphesi olan kişilerin en kısa zamanda bir Kulak Burun Boğaz hekimine başvurmasını önermekteyiz."