Hastalarda; bacak ödemi, ağrı, renk değişikliği ve pıhtı oluşumu gibi problemlere yol açan varis, gelişen teknolojiler ışığında lazer, radyofrekans veya yapıştırıcı gibi yöntemler ile tedavi edilebiliyor.

Sonbahar ve kış aylarında yapılmasının daha sağlıklı sonuçlar verdiği varis tedavisinin ihmal edilmemesi hem estetik hem de sağlık açısından önem taşıyor.

Doç. Dr. Mehmet Çakıcı, varis tedavisi ile ilgili bilgi verdi. 

Varis, orta yaş grubu kadınları daha çok etkiliyor

Varisin, venöz yetmezliği nedeniyle toplardamarlarda basınç artışı sonucu gelişen bir hastalık olduğunu belirten Çakıcı, "Basınç artışı dolayısı ile damar çapında ve kılcal damarlarda belirgin genişleme olur. Bu çap büyümesi toplardamarlar içerisindeki kapakçık yapılarında da zamanla bozulmaya neden olarak hastada ciddi bacak ödemi, ağrı ve renk değişikliği gibi şikayetlere yol açar. Daha önceden ileri yaşlarda görülen varis, günümüzde özellikle orta yaş kadınların en büyük sorunu haline gelmektedir." dedi.

Hareketsiz yaşam ve obezite varis artışına neden oluyor

Varis oluşumunun en önemli nedenlerinden birinin genetik geçiş olduğuna dikkat çeken Çakıcı, "Hastaların genellikle anne, baba ve birinci derece yakınlarında da varis  problemleri olduğu yaygın olarak görülmektedir. Bununla birlikte varisin sigara kullanımı, kolesterol, obezite, kadın cinsiyet ve sedanter yaşam tarzı ile de ilişkili olduğu yapılan çalışmalarda ortaya konulmaktadır. Günümüzde varislerin görülme sıklığının hareketsiz yaşam tarzının yaygınlaşması ve obezite gibi sebeplerle giderek arttığı gözlemlenmektedir." ifadelerini kullandı.

 Çakıcı, şunları kaydetti:

Varis, genetik faktörlere bağlı kronik bir hastalık olarak görülebileceği gibi, özellikle toplardamar tıkanıklıklarının bir sonucu olarak da ortaya çıkabilmektedir. Derin ven trombozu ve tromboflebit gibi tıkayıcı toplardamar hastalıkları sonrasında ciddi venöz yetmezliği ve varis gelişimi sık görülen bir problem olmaktadır. 

Varis genellikle hastalarda bacak ödemi ve ağrının yanı sıra ileri evrelerde renk değişikliği gibi estetik problemlere yol açabilir. Ek risk faktörü olan hastalarda varis, gelişmiş damarlarda pıhtı oluşumu gibi ciddi durumlara da neden olabilmektedir. Toplardamarlar içerisinde pıhtı oluşumu akciğer embolisi gibi hayati risk oluşturan durumlarla sonuçlanabilir. Bununla birlikte kozmetik açıdan kötü bir görüntüye sebep olduğu için kişide özgüven eksikliğine neden olabilir.  

Varis tanısı bir damar cerrahı tarafından yapılan ayrıntılı muayene sonucu konulmaktadır. Tanıyı kesinleştirmek için yapılacak ultrason ve doppler incelemeleri, tedavi protokollerinin belirlenmesindeki en önemli tetkiklerdir. Ultrason ve doppler incelemesinde varisli damarın çapı, kapakçık yapıları, pıhtı oluşumu ve kanın geri kaçış oranları değerlendirilerek hastalık derecesi belirlenir. Medikal tedavi veya cerrahi tedavi kararı bu kriterlere göre belirlenir.

Varis tedavisinde farklı yöntemler kullanılabilir

Varis tedavisinin, konvansiyonel ve kapalı olmak üzere iki farklı teknik ile yapılabildiğine işaret eden Çakıcı, "Konvansiyonel yöntem hastalıklı damarın ve yan dallarının cerrahi olarak çıkarılması esasına dayanır. Bu anestezi ve cerrahi kesi gerektiren bir yöntemdir. Kapalı yöntemler içerisinde ise lazer, radyofrekans veya yapıştırıcı tedavi teknikleri bulunmaktadır. Bu yöntemlerin uygulanması ultrason eşliğinde damar içerisine özellikli kateterlerin yerleştirilmesi ile gerçekleştirilir. Hastalıklı damar içerisine yerleştirilen lazer veya radyofrekans kateteri termal etki ile bu bölgenin kapatılmasını sağlar. Yapıştırma tekniğinde ise yine ultrason eşliğinde yerleştirilen kateter aracılığı ile hastalıklı damara boylu boyunca yapıştırıcı madde enjekte edilerek damarın kapatılması sağlanır." bilgisini verdi.

Lazer ve radyofrekans yöntemleri hastaya avantaj sağlar

Çakıcı, "Lazer ve radyofrekans yöntemi ile yapılan varis tedavilerinde hastada herhangi bir kesi olmadığı için aynı gün içinde taburculuk mümkündür. Kişi çok kısa bir süre içerisinde çalışma hayatına geri dönebilmektedir. Ayrıca morluk, kanama ve enfeksiyon gibi komplikasyonlar da neredeyse hiç görülmemektedir." diye ekledi.

Varisi önlemek için düzenli egzersizler ve sağlıklı beslenme önemli

Varis gelişimini engellemenin en etkili yönteminin düzenli spor yapmaktan geçtiğine dikkat çeken Çakıcı, "Özellikle bacak kaslarının gelişimini sağlayacak egzersizler, damar üzerinde kas pompalarının daha etkili çalışmasını sağlayarak varis gelişiminin azalmasını sağlar. Bununla birlikte aşırı kilodan kaçınmak, sağlıklı beslenme düzenine sahip olmak, sigara kullanımından kaçınmak varis gelişimin engelleyen diğer önlemler olarak sıralanabilir." dedi.

Varis tedavisini sonbahar ve kış aylarında yaptırmak daha konforlu iyileşme sağlar

Çakıcı, "Varis girişimlerinin ardından hastaların belli bir süre varis çorabı giymesi gerekmektedir.  Hava sıcaklıklarının düşmeye başladığı sonbahar mevsiminde varis tedavisi yaptırmak, sonrasında varis çoraplarının daha rahat bir şekilde kullanılmasını sağlamaktadır. Bununla birlikte pantolon ve uzun eteklerin kullanımı ile işlem sonrası oluşabilecek kızarıklık ve morlukların kapatılması da estetik açıdan kolaylık sağlamaktadır. Böylece varis tedavisinin ardında hastaların iyileşme dönemleri daha konforlu hale gelmektedir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)