Kitap okuyan kişinin kelime dağarcığının ve kendini ifade etme özelliğinin diğer insanlara nazaran daha fazla geliştiğini vurgulayan Konuk, okumayan insanın bilmediği şeyi düşünemeyeceğini, düşünemediği şeyi hayal edemeyeceğini, hayal etmediği şeyi de elde edemeyeceğini ifade etti.
Okumanın insana kendisini geliştirmede ve bakış açısını genişletmede yardımcı olacağını belirten Konuk, okumanın insanın hayatını güzelleştirdiğini vurguladı.
"Kitap okuyan kişinin kelime dağarcığı, kendini ifade etme özelliği gelişir"
Konuk, "Herkesin bir açıdan baktığı bir meseleye çok okuyan, çok araştıran bir insan 4-5 farklı açıdan bakabilir. Diğer taraftan ise okumak insana empati yapma özelliği kazandırır. Karşıdaki insanın durumu nedir? Kendisini karşıdaki insanın yerine koyar ve hal ve hareketlerini ona göre düzenler. Artık hayatı daha da güzelleşir. Çünkü insan okudukça, araştırdıkça ve öğrendikçe bakış açısı geliştiğinden bazı insanların kızdığı meselelere kızmaz hale gelir. Bazı insanlar için sorun problem olan şeyler, onun için herhangi bir sorun olmayabilir. Kitap okuyan kişinin kelime dağarcığı, kendini ifade etme özelliği daha fazla gelişir. Kitap okuyan insanlara dikkat edin pratik zekadırlar ve hızlı düşünen hızlı hareket eden, hızlı karar verebilen insanlardır; problem çözme konusunda becerileri çok yüksektir ve hayal dünyaları biraz daha geniştir. Çünkü insan bilmediği şeyi düşünemez, düşünemediği şeyi hayal edemez, hayal etmediği şeyi de elde edemez." ifadelerini kullandı.
"Okumanın bir amacı, bir gayesi ve bir hedefi olmalı"
"Fen, biyoloji, fizik, kimya, sosyoloji, psikoloji okuyalım; ne okursak okuyalım, okumamızın başına ser levha edeceğimiz bir cümle var 'Yaradan Rabbinin adıyla oku.' bütün okumalar ancak böyle fayda verebilir diyen." Konuk, "Bu aslında bize şunu gösteriyor, okumanın bir amacının, bir gayesinin, bir hedefinin olduğunun gerçeğidir. Ancak alemlerin Rabbi olan Allah'ın adına, Allah'ın adıyla yapılan bir okuma insana fayda verir. Diğer türlü ise insan okur, öğrenir, bilir, kendini geliştirir fakat bu okumaların faydası buradadır. Diğer tarafta ahirette ise ona bir faydası yoktur o okumaların." diye konuştu.
"Okumak bir anlamda düşünmek, tefekkür etmek, gözlem yapmak, araştırmak, incelemektir"
Yazar Sinan Konuk
İslam'ın ilk emrinin 'oku' olduğuna dikkat çeken Konuk, "Dinimiz ilk namazla başlamamıştır. Oku kelimesi ile başlamıştır. Peygamber'e Aleyhisselam gelen vahiy 'ikra' yani, 'oku'dur. Allah Teâlâ burada efendimize Aleyhisselam okuma yapmasını söylüyor. Orada şöyle de bir ayrıntı var: 'Resulullah Aleyhisselam okuma yazma bilmeyen biriydi.' Dolayısıyla bizim okumadan anladığımız şey sadece kitap okuma olmamalıdır. Yani kâinatı, insanı, kendini, çevreyi, farklı alemleri okumak; yani okumak bir anlamda düşünmek, tefekkür etmek, gözlem yapmak, araştırmak, incelemek gibi anlamlara gelir.
Okuma alışkanlığı kazandırmanın yollarından bahseden Konuk, okutulacak kitabın kişinin mizacına ve eğilimine uygun olması gerektiğini söyledi.
Kitap okuma alışkanlığı kazandırmak anlamında sürükleyeceği, meraklandırıcı kitaplar okutulması tavsiyesinde bulunan Konuk, "İkinci aşaması ise alan okumasıdır. Kişi, kendini bir alanda geliştirmek istiyorsa, o alanın kitaplarını okumalıdır. Yani tefsir, hadis, fıkıh, akaid, siyer okuyabilirsiniz. Kifayet miktarı bu kitaplardan ilimler de alabilirsiniz ama bir alanda uzmanlaşamazsınız. Biz burada şunu kastediyoruz; okumalarımızın içeriği bu anlamda olması gerekiyor. Alan okuması yapmak en faydalı olan okumalardır.
"Dijital platformlardaki okumaların, kişiye fayda vereceğini düşünmüyorum"
Dijital okumalar ve yüzüne okumaların kişi üzerinde farklı etkilerinin olduğunu ifade eden Konuk, "Görsel algı anlamında söylüyorum, bir internet sitesi üzerinden okuma yaptığınızda yan taraftaki reklamlar sizin ilgi ve alakanızı farklı alanlara yönlendirebiliyor. Dolayısıyla zihinde bir dağılma söz konusu oluyor. Bu dağılma söz konusu olduğunda da verim azalıyor. O yüzden kitabı hissetmek, kitabı yaşamak, kitapla hemhal olmak kişiye daha fazla kazandıracaktır. Dijital medyadaki okumanız çok bize fayda vereceğini düşünmüyorum. Kitap okumanın ya da okumanın karşılığı düşünmektir. Düşünmemek aklına kiraya vermektir. Başkalarının sizin üzerinizden düşünmesidir." şeklinde konuştu.
"Çocuklar ilk önce anne ve babasını örnek alırlar"
Anne babalara çocuklara okuma alışkanlıkları kazanmada, izleyecekleri yollar hakkında dikkat etmeleri gereken hususları hatırlatan Konuk, "Şunu hiçbir zaman unutmayalım, evde çocuklar ilk önce anne ve babasını örnek alırlar. Eğer biz evin içerisinde elimizde kitap, bir okuma saati gibi bir ortam oluşturursak o çocuğa bu durum tesir edecektir. O çocuk da öyle veya böyle eline bir kitap alacak ve ilgi ve alakası o alana yönelecektir. Çocuklarımıza kitap okumayı sevdirmek için öncelikle teşvik etmek, hediye vermek gibi bir yol ve yöntem izleyebilirsin. Okuma saatleri, grupları ve kitap okumak kampları oluşturulabilirsiniz." diye konuştu.
"Türkiye'de kitap okuma oranı günde 1 dakika"
"Yaptığım araştırmalarda Türkiye'de kitap okuma oranı günde 1 dakika ama sosyal medya üzerinden baktığımız zaman dünyada en fazla sosyal medyada zaman tüketen toplum sıralamasında en ön sıralardayız." ifadelerini kullanan Konuk, "Dolayısıyla şöyle bir sonuç çıkıyor: 'Evet biz okuyoruz ama kitap okumuyoruz; sosyal medya, Instagram, Facebook, Twitter ve televizyonları okuyoruz.' Okumaktan kastımız sadece kitabı elimize alıp okumak değil, bundan bahsetmiyoruz. Bakın orada gördüğümüz her şey bizim için bir hayat biçimi haline geliyor. Bunları kaldırıp yerine kitabı koyabilirsek, artık o kitap bizim için bir yaşam biçimi haline gelecektir." dedi.
"Kitap okumak bir hobi, heves veya alışkanlık değildir"
Kitap okumanın hayatın vazgeçilmez bir parçası olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Konuk, "şunları kaydetti:
"Kitap okumak bir hobi değildir; İnsanın hobileri değişebilir. Kitap okumak bir heves değildir; hevesler çabuk gelip geçici şeylerdir. Kitap okumak bir alışkanlık da değildir; insanın her geçen gün alışkanlıkları değişmektedir. Ama eğer biz kitabı, kitabı okumayı, hayatın amacı ve anlamı haline getirirsek hiç kimseden şu cümleyi duymazsınız; 'kitap okuyacak zamanım yok'. Mesela benim çok itiraz ettiğim bir cümle var: 'Boş zamanlarımda kitap okuyorum'. Kitap boş zamanlarda okunacak bir şey değildir, en değerli zamanlarda okunacak bir şeydir. Allah aşkına şöyle bir düşünelim. Sosyal medyada kaç saat zaman geçiriyoruz? Mesela telefonlarda öyle bir özellik var değil mi? Kaç saat telefona veya ekran yüzüne bakılmış. Günlük ortalama 6-8 saat telefon yüzüne bakmışız. Eğer biz günde 6-8 saat kitabın yüzüne bakabilirsek alim oluruz."
Okuyuculara, yakın zamanda iki eser çıkaracağı müjdesini veren Konuk, "Sahabe hayatlarıyla ilgili bir kitap çalışmamız var. Allah nasip ederse orada da şöyle farklı bir şey yaptık. Bir kavram ve 5 sahabe. Tövbe kavramını aldık; 5 tane sahabenin nasıl tövbe ettiğini, nasıl imana eriştiğini anlatan bir kitap olacak. Bir diğer kitap çalışmamız ise 'Dava Adamı' diye. Dava adamının özellikleri ya da İslami çalışmalarda ne gibi aktiviteler ne gibi çalışmalar yapılabilir? Allah nasip ederse kısa bir zamanda iki eserimizi çıkarmak nasip olur." diye konuştu. (İLKHA)