Bugün çok yoruldum dinlenmem lazım


Yarın şehir dışına çıkacağım
Misafirlerim gelecek
Başka zaman yaparım
Derslerim çok yoğun
Sınavlarım var
İşler çok yoğun
Ekmek parası
Yeni ev yapmam lazım
Araba almam lazım Vs…

 

Bu cümlelerde geçen bahanelerin oluşturduğu yargılar hayatımızın çoğu yerini kaplamıştır. Bir gün içerisinde bunlardan kaç tanesini söyleriz, bazen hatırlamayız bile. Ancak gerçek olan şu ki bu tür bahaneler, farkında olmadan her gün yapmamız gereken işleri erteliyor bazen de yapmamıza engel oluyor.Ahiret yurduna giderken bu mazeretler maalesef kabul edilmiyor aman dünya işlerin bitirmeden geldin sen muafsın denilmiyor.mekteplerde ders verilirken insanların bitmeyen ihtiyaçları diye tanımlanır yani bir ihtiyaç derken bir bakmışsın ömrünü bitirmişsin fakat ihtiyaçların sonu gelmemiştir.
Dünya hayatı meşakkatlerle dolu olup engebeli bir yolculuktur. Bu yolculuk esnasında ummadık sıkıntılar ortaya çıkabilir. Bu olumsuzluklar insanoğlunun hem fiziki hem de moral bakımından olumsuz etkiler. Bu etkileşmeden etkilenmemek için insanoğlu daima tedbirli olmalıdır. Olumsuzlukların olmadığı bir hayat düşünülemez. Çünkü böyle bir şey sünnetullaha aykırıdır. Yine her şey zıddı ile bilindiğine göre, olumlunun değer kazanması için olumsuzlukların muhakkak olması lazımdır. Bu bilinçle hareket eden insan inşallah başarıyı da arkasından koşturtacaktır. Olumsuzlukları bahanelere çevirip başarıdan uzaklaşmak, bilinçli insanların başvurduğu bir yöntem değildir. Başarı, bahanelerin arkasına sığınan insanların elde ettiği bir olgu değildir. Başarılı insan çalışmayı kendisine bir eğlence yapar. Bahaneler ise tembel insanların eğlencesidir. Bahaneler, tembel insanların arkalarına sığındıkları en sağlam duvardır.Başarısız insanlar her zaman çok kolay bahaneler bulur. Önce kendilerini kandırırlar sonrada başkalarını bu bahanelere inandırmaya çalışırlar.
Bizler, kendimizi Allah`a iman etmiş kullar olarak görüp, bu uğurda hiçbir gayret sarf etmeden, şuan sadece dinin bazı emirlerini yapıp sudan bahanelerle kendimizi avutmamalıyız. Gayret olmazsa başarı da olmaz.
 

Bugün mazlum ve mustazaf coğrafyamın en büyük bahanesi, ezilen halk edebiyatının arkasına sığınmaktır. Aman efendim halkım eziliyor halkıma haksızlık yapılıyor, yok efendim niye dışlanıyorum yada varlığım kabul edilmiyor v.b.Evet! Gerçek olan bir şey var ki oda bu coğrafyada hem dini hem de milli yönden ummadık haksızlık yapıldı yapılıyor. Hem de had safhada. Ancak ağlanıp sızlanmakla ya da yerinde oturmakla bu durumdan kurtulamayız. Peki, yöntem nedir? insanların bilinçlenmesine hak ve hakkaniyetin doğru bir şekilde, doğru bir metot, doğru bir söylem ve doğru bir ideal ile hareket etmesine vesile olmalıyız Bir zamanlar ABD`de siyahlar insan olarak dahi kabul edilmiyordu.lokantalarda şöyle bir yazı camlara asarlardı it girer siyah giremez. Fakat şimdi ABD başkanı oluyorlar. Günün birinde bir padişah saraya gelen yolun ortasına bir kaya bırakır. Her gelen geçmiş kayanın yoldan çıkartmasıyla kimse uğraşmamıştır, Fakat hamalın biri yükünü indirmiş ve kayayı yoldan çıkarmak için uğraşmış. Uzun uğraşlar sonucu kayayı yoldan kaldırmış. Ve taşın altında bir kese altın bulmuş. Altınların içinde bu senin hakkındır diye bir not bulmuş.


Yol, oturularak değil yürüyerek katedilir. Başarı, öne sürülen bahanelerin arkasına sığınmakla değil, bahaneleri ortadan kaldırmalıyız.Engel değil aşan, yol kesen değil yol kateden olmalıyız. Bahane yapan değil iş yapan olmalıyız.
Bizleri kendisine kul olarak yaratan yüce Mevla`mıza sonsuz şükür ve hamd ederiz. Bizleri yoktan var edip yaratılmışların en şereflisi yapan yüce Halık ve Malik rabbimize layık kul olmasını temennisiyle. Selam dua ile

 

Cudi Karaca / Şırnak (Silopi) – Yaş: 32