Bazen soruyorum kendi kendime biz bu toprakların insanı değil miyiz, biz bu topraklarda doğmadık mı ki istediğimiz gibi yaşayamıyoruz? Bu topraklara asırlar önce gelen sahabe kanlarıyla almadı mı burayı? Bu topraklar karış karış sahabe kanıyla sulanmadı mı? Allah (cc) ın dini için feda olmadı Şeyh Saidler İslam bayrağının dalgalanması için kurşunlara siper olmadı mı Hüseyinler? Hep zulüm talan, katliam, darağaçlarında binlerce şehit, dini kurumlara yasak, Müslümanlara esaret kemendi İslam ve Müslümanlara yapılan saldırılar, sürgünler, camilere kin, medreseleri ahıra çevirme, bir namaz vaktinde on güzel müslümanın hunharca şehadeti ve binlerce insanın zindanlara doldurulması…
Bunun içindir bir hüzün yumağı kaplar içimizi ve yumru yumru oturur kalbimize. Bunun içindir geçmiş yıllar ve asırlar bizi böyle hüzünlendirir ve ciğerimizi şerha şerha yakar. Ama biz gayba iman eden müminler inanıyoruz ki gelecek bir güzel bahar açacak İslam çiçekleri rengarenk, akacak duran nehirler ve özlenen günler gelecek Allah (cc) ın izni ile…
Ve biz Hüseyniler, zalimleri zulümleri ile başbaşa bırakıyor ve diyoruz ki gözünüz arkada kalmasın ey bu toprakların narin gülleri ve zindanı gülistana çeviren Yusufi medresenin kahraman yiğitleri…
Selam ve dua ile
Abdulhalık Han / Diyarbakır – Yaş: 20