Alimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA) tarafından gerçekleştirilen "7'nci Âlimler Buluşması" devam ediyor. Programa Türkiye, Afganistan, Suriye, Irak, İran, Lübnan, Libya, Ürdün başta olmak üzere ümmetin bir çok coğrafyasından ulema iştirak ediyor.

Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Yusuf Kaplan, "7'nci Âlimler Buluşması"nın birinci oturumunda "İfsad Hareketlerinin Hedefine Koyduğu Gençlik, Kadın ve Aileyi Korumada Ulemanın Görev ve Sorumlulukları" konulu bir konuşma yaptı.

Suriye Kürdistanından alim ve müderris Şeyh Zahid El-Haznevî, Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA) tarafından gerçekleştirilen "7'nci Âlimler Buluşması"nın birinci oturumunda "Günümüz Şartlarında Davet Metodları" konulu bir konuşma yaptı.

7'nci Alimler Buluşması başladı

Molla Enver Kılıçaslan: Medreseler irşad vazifesini üstlendiğinde halk ıslah olmuştur

Afganistan İslam Emirliği Sözcüsü Mücahid: Âlimlerimiz cihat saflarını yönettiler

Ali Karadağî: Medreselerin sabitelerini korumakla birlikte geliştirmemiz gerekiyor

Şeyh Haznevi: Davetçiler çalışmalarında Allah rızasını gözetmezlerse başarılı olamazlar

İslam dünyasının toparlanmasında "Alimler, peygamberlerin varisleridir" hadisinin rehberlik ettiğini belirten Kaplan, "İslam medeniyetinin şekillenmesinde alimler yetiştirmemiz lazım. Entelektüellerle, akademisyenlerle, gazetecilerle bir yere varamayız biz. Bizim önümüzü açacak insanlar ilim yolculuğu yapacak alim, irfan yoluculuğu yapacak arif, hikmet yolculuğu yapacak hakimlerdir." dedi.

"Müslüman zihnini alimler inşa edecektir"

Medreselerin, tarihte geliştirilmiş en mükemmel eğitim formu olduğuna dikkat çeken Kaplan, "Müslümanlar çağa hükmetmiyor. Tersine çağ, Müslümanlar için bir ağa dönüşmüş durumda. Buradan ancak Müslüman zihnine ulaşılarak çıkılabilir. Dolayısıyla Müslüman zihnini de alimler inşa edecektir." diye konuştu.

"Kitap okumayan meydan okuyamaz." diyen Kaplan, "Eğer bir dünya kurulacaksa kesinlikle ilmiye, kalemiye, seyfiye üzerinde kuracağız.  Başta ilmiye olmak üzere bu 3 sütun inşa edilemezse kesinlikle toparlanamayız, ayağa kalkamayız." diye belirtti.

Dünyanın şu an çok büyük bir felaketin eşiğinden geçtiğini vurgulayan Kaplan, Batılıların 3 asırdır dünyayı sömürdüğünü kaydederek, "Batılılar, bütün dünyayı sömürgeleştirdiler. Tanrı fikrini yok ettiler. Hakikat fikrini yok ettiler. Tabiatı delik deşik ettiler. Bütün medeniyetlerin kökünü kazdılar. İnsan türünü bile yok edecek noktaya gelindi. Bu eşcinsel sapkınlık meselesi insan türünü yok edecek türden." değerlendirmesinde bulundu.

 

"Alimlerimizi zülcenaheyn yetiştirdiğimiz zaman önümüzde kimse duramaz"

İslam'ın çok büyük ikinci bir kriz yaşadığını belirten Kaplan, "Biz bu krizi aşacağız, kısa vadede zor bir dönemden geçeceğiz ama orta, uzun vadede kendi alimlerimizi, ariflerimizi,  hakimlerimi zülcenaheyn yetiştirdiğimiz zaman bizim önümüzde kimse duramaz. Eğer biz yeniden ayağa kalkabilirsek inşallah bu olacak." dedi.

Günümüz yönetimlerin çürümeye yüz tuttuğunu ve çöktüğünü vurgulayan Kaplan, şunları söyledi:

"Sadece İslam dünyası yeniden ayağa kalkmak, insanlığı ayağa kaldırma potansiyeline sahip. Kur'an-ı Kerim ve sünnet-i seniyye ortada. İslam kaynakları ortada, hepsi sapasağlam ama Müslümanlar çürük. İslam, Müslümanlarını bekliyor. İslam, Müslümanları ayağa kaldıracak âlimlerini, ariflerini, hâkimlerini bekliyor.

İslam'a hakkıyla temsil olamadığımız için İslam'ı hakkıyla temsil edemiyoruz. Müslümanları temsil edecek kurumlar kuramıyoruz. İlk önce zihnin Müslümanlaştırılması lazım, sonra zeminin Müslümanlaştırılması lazım. Sonrasında ittihad-ı islam gibi çalışmaların üzerinde kafa yorulabilir.

Eğer biz bunları yapabilirsek, sahabe nesli gibi kendi öncü kuşaklarımızı yetiştirebilirsek, geçmişte 1300 yılda, asr-ı saadeti dışarda bırakarak söylüyorum, ortaya koyduğumuz birikimden daha mükemmel, bütün insanlığı ayağa kaldırabilecek İslami bir birikimi, İslam medeniyetinin atılım yapmasını, bütün insanlığın kendine gelmesini sağlayabilecek daha mükemmel bir medeniyet tecrübesi ortaya koyabiliriz."  (İLKHA)