Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Ağrı İl Özel İdaresi kaynaklarıyla finanse edilen, yüzde 50 hibeli yüzde 50 de çiftçi katkılı "Atıl Alanlarda Buğday Yetiştiriciliği Projesi" kapsamında TRT Park Alanı'nda program düzenlendi.

Programda konuşan Ağrı Valisi Osman Varol, salgından sonra tüm dünyanın gıda üretimini güvence altına alma düşüncesinin geliştiğini hatırlattı.

Kentte tarım ve hayvancılığın büyük öneme sahip olduğunu belirten Vali Varol, "Tarımsal üretim, gıda üretimi, hayvancılık bunlar dünyanın en önemli ve en stratejik sektörlerinden iki tanesi. Özelikle salgın döneminden itibaren, o güne kadar belki o işin ilgililerinin yakından bildiği ama salgından sonra tüm dünyanın öğrendiği, aslında hangi sektörde gelişirseniz gelişin, en temelde mutlaka gıda üretiminde kendinizi güvence altına almamız gerektiği tüm açıklığıyla ortaya çıktı. Bu zaman diliminde ülkeler kendi temel ihtiyaçlarını karşılama noktasında zorlandıklarını çok net bir şekilde gördüler ve öğrendiler. Ülkemizde zaten bu noktada çok ciddi çalışmalar devam etmekte ve mevcuttur. Hem Ağrı olarak bizler hem de ülkemizin tamamı kadimden beri bu topraklarda tarım ve hayvancılık yapmaktadır, bizler bu işi çok iyi bilen bir milletin evlatlarıyız. Sadece yapmamız gereken bu alandaki tıkanıklıkları açmak, çözmek, çiftçimizin, hayvancılıkla ilgilenen vatandaşlarımızın önündeki engelleri kaldırmak, onları harekete geçirmek için kritik alanlarda bir takım teşvikler yapmak ve bu vatandaşlarımızın önünü açmak." İfadelerini kullandı.  

 

"Bizim asıl mesleğimiz çiftçiliktir"

Ağrı’nın tarihi boyunca çiftçilikle uğraştığına dikkat çeken Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan,

"Ağrı’nın çiftçilikle ne kadar ilişkili bir il olduğunu geçmişe baktığımızda hepimiz çok net bir şekilde göreceğiz. Ebetteki sanayinin gelişmesi ve başka alanlardaki iş kollarının gelişmesi Ağrımızın faydasınadır ama bizim asıl mesleğimiz çiftçiliktir. Ne yazık ki yıllarca ilimizde bu ihmal edildi. Gerek devletin direk çiftçiyi desteklememesi, çiftçinin yanında durmaması, gerek çiftçilerimizin zor şartlar altında çiftçilikten uzaklaşması ilimizdeki üretimi çok küçük bir seviyeye çekmiş oldu, bunu en kısa zamanda bertaraf etmemiz lazım. Dünyanın bütün teknolojik imkânlarına sahip ülkelerin buğday kriziyle birlikte nasıl gıda kriziyle baş başa kaldığını hepimiz gördük, dolayısıyla bundan da ders çıkararak, kendi bölgemizden başlayarak çok daha önemli adımlar atmak zorundayız. Ağrı tarihi boyunca çiftçilikle uğraşmış, hayvancılıkla uğraşmış, bu ülkeye önemli katkılar sağlamış bir ilimizdir. Son dönemlerde çiftçilerimiz mağdur edildi. Geçen yıl buğday fiyatları 2,5 liraya tekabül eden bir fiyatla açıklandı, daha sonra biz yurtdışından 5 milyon ton buğday aldık ve 5 liradan aldık. Kendi çiftçimizin buğdayını 2,5 liraya almaya çalışırken başka ülkelerden 5 liraya 5 milyon ton buğday getirdik ülkeye ama bu yıl 7,5 liraya, bu çok iyi bir fiyat, biz yurtdışından tek gram buğday getirmedik." Şeklinde konuştu.  

"Bin 60 çiftçimize toplam 530 ton buğday tohumu dağıtımı yapılacaktır"

"Atıl Alanlarda Buğday Yetiştiriciliği" projesiyle  gerçekleştirilen tohum dağıtımı projesi hakkında bilgilendirmelerde bulunan Ağrı Tarım ve Orman İl Müdürü Kenan Engin, "Bugün Tarım ve Orman Bakanlığımız ve Valiliğimizle, İl Özel İdaresi finansesi ile birlikte yüzde 50’si hibe, yüzde 50 çiftçi destekli, 'Atıl Alanlarda Buğday Yetiştiriciliği' projesi kapsamında yaklaşık 8 milyon bütçe ile bin 60 çiftçimize Bin 200 dekar alanda üretim yapılmak üzere toplam 530 ton buğday tohumu dağıtımı yapılacaktır." Dedi. (İLKHA)