Programa Fatih Numan Erdim`in okuduğu Kur`an-ı Kerim tilaveti ile başladı. HÜDA PAR Elazığ İl Gençlik Kolları Başkanı Muhammed Aydemir, katılımcılara bir selamlama konuşması yaptı. Okunan ilahilerin ardından programa katılan İlahiyatçı Yazar Nezir Tunç bir konuşma yaptı.
Sözlerine HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu`nun "Bu toprakları 2'nci Endülüs yapmayacağız" sözünden bir alıntı yaparak başlayan Tunç, 6-8 Ekim olaylarının tam anlaşılabilmesi için büyük fotoğrafın görülmesi gerektiğini belirtti.
Tunç, küresel güçlerin esas amaçlarının yaşadığımız bu coğrafyayı İslamsızlaştırmak olduğunu ve mustazafların bu amaca karşı çıktığı için zulüm görerek katledildiklerini söyledi.
İlahiyatçı Yazar Nezir Tunç, "1900 yılların başında ülkemizde hilafetin ilgasıyla, harf inkılabıyla, bizimle geçmişimiz arasında bağ kesildi. Bizim; medeniyetimizle, inancımızla, kültürümüzle bağımız kesildi. Kesilen bu bağı Doğu ve Güneydoğu illeri pek fazla hissetmedi. Çünkü bu toprakların insanları devletin bu ceberrut yüzüne alışamadı. Tabii olmadı, söylediklerine eyvallah demedi. Şeyh Said Efendi ile kıyam etti ve muhtelif coğrafyalarda muhtelif yerlerde buna dur dedi. Küresel emperyalist güçler, bu topraklardaki insanları islamsızlaştıramadığı için ikinci kozunu oynadı. Bu küresel emperyalistlerin amacı; bu toprakların İslamsızlaştırılmasıdır. Kimin eliyle olduğu onların pek umurunda değildir. Bayanlar tesettürsüz olacak, erkekler İslami kıyafet ve ahlaktan uzak olacak, Batıdan ithal ettikleri çürümüş kanunlarla insanlarımız yönetilecek ve istedikleri şekilde onları piyon haline getirilecekti. Kah manipülasyonlarla, kah jopla, silahla, tüfekle korkutarak bu toplumu değiştirdiler." dedi.
Cumhuriyetin İslamsızlaştırma projesine uymayan Doğu ve Güneydoğu bölgelerine ikinci bir plan kurulduğunu söyleyen Tunç, bu işi PKK eliyle yapmak küresel güçlerin harekete geçtiklerini belirtti.
Tunç, "Onun için ikinci kartını oynadılar. O da şuydu. Biz bu insanları İslamsızlaştıracağız ve mevcut düzenin eliyle de bu olmuyor. O zaman onların içinden çıkan, onlardan biri olan, onların diliyle konuşan aynı zamanda o halka zulmeden, rejime karşı da o rejimi sevmeyen bir yapı kuracağız. Biz onlarla bu halkı bu şekilde değiştirip dönüştüreceğiz. İşte bunu PKK'nin eliyle yaptılar. Görünürde komünist, sosyalist ikinci özelliği ise mevcut olan düzene düşman ama esas hedef toplumu İslamsızlaştırmaktı. İkinci Endülüs yapılacak, Müslümanlar dininden uzaklaştırılacaktı. 60-70 yıl boyunca bütün zulümlere rağmen inancından uzaklaşmayan annelerimiz, bacılarımız, kardeşlerimiz, ağabeyimlerimiz bunların eliyle 20 yılda değiştiler ve dönüştüler. 6-8 Ekim olayları ve ondan belki 20-25 yıl öncesi, 90'lı yıllarda mazlum ve mustazaf halkımızın, kardeşlerimizin, ağabeylerimizin bu coğrafyada karşılaştığı zulümlerin ana sebebi işte budur. 2000'li yılların sonrasındaki süreçte Müslümanları İslamsızlaştırmak isteyenler ve onların siyasi uzantıları birilerinin fırtına gençlik dediği o çakallar hür gençliğin duvarına tosladılar. Çağımızın mustazafları da o İslamsızlaştırma projesinin karşısında dağ gibi durdukları için hedef oldular. Cumhuriyetin kurulduğu dönem İttihat ve Terakki neyse bugün bu topraklarda PKK de odur. Bunların siyasi uzantılarına baktığınızda da sadece Türk ve Kürt kelimesinin yerini değiştirirsen, kelimelerin, cümlelerin, yorumların ve meselelere bakış açılarının yüzde 90'ı zaten aynıdır." dedi.
Yasin Börü ve dava arkadaşlarının şahitleri olmak gerektiğine vurgu yapan Tunç, "Kardeşlerim! Allah Celle Celaluhu, katına aldığı bazı şehitlerin arkasında şahitler bırakıyor. Evet Kerbela Çölü'nde Seyyid Şüheda Hazreti Hüseyin Efendimizin arkasında Zeynep kalmıştı. Kerbela'nın şahidi Zeynep idi. Ondan asırlar sonra benzer akıbeti yaşayan Yasin ve arkadaşlarının şahitleri de hamdolsun biz Müslümanlarız. Onun için Yasin`in davasına sahip çıkalım." dedi.
Program, okunan ilahi, sinevizyon ve şehitlerin konuşmaları ve dua ile sona erdi.
(İLKHA)