Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, gerçekleştirdiği basın toplantısıyla gündemi değerlendirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kadınların kılık ve kıyafetlerinin yasal güvence altına alınmasına yönelik çağrısının ardından CHP 3 maddelik kanun teklifi sunmuş, teklifte kadınların kamuda üniforma gibi kıyafetler dışında kıyafet zorlamasına tabii tutulamayacakları vurgulanmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu teklifi reddederek başörtüsü için anayasa değişikliği teklifinde bulunmuştu. Prag'da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu toplantısının ardından açıklama yapan Erdoğan, başörtüsü çıkışıyla Kılıçdaroğlu'nun kendilerine pas verdiğini söyleyerek, "Bizim de golü atmamız lazım. Bilmiyor benim ömrümüm santraforlukla geçtiğini" demişti.
Davutoğlu, AK Partili yöneticilere ve başörtüsü mağduriyeti yaşayan kadınlara seslenerek bir kez daha anayasal düzenleme çağrısında bulundu:
''Lütfen Sayın Cumhurbaşkanına gidiniz ve bu tarihi fırsatı kaçırmamak gerektiğini anlatınız. Alanı, gençlik yıllarımızdan bugüne yüreğimizi yakan bu sorunun çözümünü başka konularla ilişkilendirerek Sayın Cumhurbaşkanına bir siyasi gole çevirme telkininde bulunan Makvayelist çevrelere bırakmayınız. Bilin ki bu fırsatçı çevreler güç ve çıkar için yarın aynı golü sizlere ve bizlere atmaktan hiç çekinmeyecektir.''
'ORTADAN KALDIRABİLMEK İÇİN TARİHİ BİR FIRSAT ÖNÜMÜZDE'
Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
''12 Eylül ve 28 Şubat darbe rejimleri hiçbir anayasal ve yasal temeli olmayan başörtü yasağını filli ve keyfi olarak devreye sokmuşlardır. Kadınlarımızın sosyal hayata katılımlarını engellemiş, kamu vicdanında derin yaralar açmıştır. Bu yasak çetin mücadeleler sonrasında benimde içerisinde bulunduğum AK Parti döneminde kademeli bir şekilde ortadan kaldırılmıştır.
Ancak acı tecrübelerle biliyoruz ki, ülkemizde pusuda bekleyen yasakçı zihniyet her an yeniden hortlayabilir fiili yasağı yeniden getirebilir. Bugün bu yasağın bir daha gündeme gelmeyecek şekilde ortadan kaldırabilmek için tarihi bir fırsat önümüzdedir.
BAŞÖRTÜLÜ KADINLARA 'SESİNİZİ YÜKSELTİN' ÇAĞRISI
Bu yasağın gerçek mağdurları olan onurlu kadınlarımız adına sizden istirham ediyorum. Kendisi için nice bedeller ödenen bir onur mücadelesinin sembolü olan başörtüsünü siyasi bir gol fırsatı olarak görmeyiniz. Gelecek nesillerin bir daha böyle mağduriyet yaşamaması için sesinizi yükseltin.
Sayın Kılıçdaroğlu'nu geçmişteki söz ve eylemleri üzerinden mahkum etmeye kalkmanız da inandığınız değerler açısından doğru değildir. Yaşanan tecrübelerden ders alarak tutum ve davranış değiştirmek bir zaaf değil erdemdir.
DAVUTOĞLU ERDOĞAN'DAN RANDEVU TALEP ETTİ
Son dönemde gördüğüm bütün baskıları, hakaretleri, provokasyonları bir kenara bırakarak ve nefsimi bir kez daha ayaklar altına alarak kamuoyuna açık bir şekilde sizden randevu talebinde bulunuyorum. Bir seçimi nasıl kazanacağınıza değil Cumhuriyetimizin 2. yüzyılına nasıl yaralarını kapatmış bir toplum olarak girebileceğimize odaklanınız.
Değerli AK Partili yöneticiler, Sayın Cumhurbaşkanına yaptığım bu çağrı sizler için de geçerlidir.
Bu konuşmamı kaleme alırken her biriniz gözümün önünden geçtiniz. Hanımlarımızın ve kızlarımızın başörtüleri için omuz omuza mücadele verdiğimiz günleri hatırladım. Gözüm doldu, yüreğim yandı.
'BU TARİHİ FIRSATI KAÇIRMAMAMIZ GEREKTİĞİNİ ERDOĞAN'A ANLATIN'
Son yıllarda yaşadığım derin hayal kırıklıklarını ve ihtilaflarımızı da bir kenara bırakarak geçmişte bu mağduriyeti yaşamış kadınlarımız ve ilerde yaşaması muhtemel gelecek nesillerimiz adına sizlerden de istirham da bulunuyorum:
Lütfen Sayın Cumhurbaşkanına gidiniz ve bu tarihi fırsatı kaçırmamak gerektiğini anlatınız. Alanı, gençlik yıllarımızdan bugüne yüreğimizi yakan bu sorunun çözümünü başka konularla ilişkilendirerek Sayın Cumhurbaşkanına bir siyasi gole çevirme telkininde bulunan Makvayelist çevrelere bırakmayınız. Bilin ki bu fırsatçı çevreler güç ve çıkar için yarın aynı golü sizlere ve bizlere atmaktan hiç çekinmeyecektir.
Son dönemde bazı konuları Sayın Cumhurbaşkanına aktarmakta zorluklar yaşadığınızı biliyorum.
Ne olur, bu kez yüreğinizin sesini dinleyin ve bu sorunun tam bir toplumsal mutabakat ile çözülmesine katkıda bulununuz ki tarihi bir sınavı hep beraber aşabilelim.
Başörtüsü mağduriyetini yaşamış saygıdeğer kadınlarımız; bu sorunun gerçek mağduru da kahramanı da sahibi de sizlersiniz. Bu konunun siyasi bir malzeme, gol fırsatı olmadığını haykırma hakkı da sizlere aittir.
Şu anda bile 28 Şubat'ta okullara devam edemeyen genç kızlarımızla yaptığım dersleri hatırlıyorum. Yıllarca onlarla bilim ve sanat vakfında hafta sonları ders yapmış, acılarını paylaşmış ve eksikliklerini kapatmaya çalışmıştım.
Bu çerçevede atılacak hiçbir adımdan geri durmayacağımı bir kez daha kamuoyumuza ilan ediyorum. Netice ne olursa olsun bütün çabam "Şahit ol ya Rab" diyebilmek içindir.''