Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar;
İnsanlık, son birkaç yıldır salgınla başlayan ekonomik sorunlarla ve sıcak çatışmalarla devam eden buhranlı bir dönemden geçiyor. Hemen her gün dünyanın farklı bir köşesinde patlak veren yeni krizlere özellikle dikkatli baktığımızda bununla gözlerimizi açıyoruz. 2’nci Cihan Harbi sonrasında galiplerin çıkarlarını korumak gayesiyle inşa edilen küresel sistem son 70 yılın en büyük sarsıntılarından birini yaşıyor. Dünya’nın geri kalanının canı, kanı, göz yaşı, yer altı kaynakları pahasına bir avuç mahrurun refahını devam ettirmek üzerine kurulu bu çarpık yapı kökünden çatırdıyor.
Soğuk savaşın bitmesiyle barış, istikrar ve özgürlükler adına yeşeren umutla son yıllarda yerini korkuyu, endişeye hatta kimi ülkelerde faşizme bırakmaya başladı. İçinde bulunduğumuz 100 yıl daha önce yapılan tahminlerin aksine refah, huzur, adalet asrı olmaktan ziyade bir nevi çatışmalar çağına dönüşüyor.
ENFLASYON
Elbette son 50-60 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan enflasyon rakamları batılı ülkelerde yaşayanlar dahil herkesi zorluyor, bunaltıyor. Yaklaşan kış mevsimiyle beraber bu ülkelerde enerji ve gıda güvenliği konusundaki endişeler giderek tırmanıyor. Nitekim son Prag Zirvesi’nde tüm liderlerden bunu dinledim. Hepsi ‘bu kışı nasıl atlatacağız, bu kışı nasıl geçireceğiz’ hep bunu anlatıyorlardı. ‘Bizim böyle bir sorunumuz yok’ dedim. Liderler sadece anı düşünüyorlar. Ama bir diğer tarafta Rusya Ukrayna arasındaki gelişmeleri maalesef aklı selim ile değerlendirmiyorlardı. Gerek siyasi istikrarsızlıklar gerekse ekonomik sorunlar en büyük darbeyi küresel sistemin çeperlerinde yer alan yoksul ülkelere vuruyordu.
Az gelişmişin gelişmişe, yoksulun zengine, mazlumun zalime hizmet ettiği altta kalanın adeta canının çıktığı mevcut yapının devam etmesi mümkün değildir. Atalarımız bu gerçeği ‘zulm abat olunmaz’ diyerek ifade etmişlerdir. Biz de bir süredir ‘Dünya 5’ten büyüktür’ tespitimizle aynı hakikati tüm platformlarda dile getiriyoruz.
KILIÇDAROĞLU'NA BAŞÖRTÜSÜ ÇAĞRISI: SAMİMİYSEN GEL
Bugün Kabine toplantımız var. Anayasa değişikliği teklifimizde bu temel hak özgürlüğünü Anayasal güvence altına alma teklifimizi getireceğiz. Hadi bakalım. Çünkü yasal düzenlemeye ihtiyaç yok ki. Yasal düzenlemeye şu an ihtiyaç yokken çıktı ‘Yasal düzenleme yapalım’ dedi. Yasal düzenlemeye ihtiyaç yok. Senin yanında hiç hukukçu yok mu? Bu işler aşıldı artık.
Şimdi burada yapılması gereken bir şey var. Eğer samimiysen eğer dürüstsen gel anayasa değişikliğini yapalım ve bunu tamamen masadan kaldıralım. Bugünkü kabine toplantımızda Adalet Bakanımız yaptıkları çalışmayı bizlere sunacaklar.