Enes Durmaz - Erkan Yavuz – Baki Gümüş / Doğruhaber

Gezi Parkı olayları, duran adamlar, gezenler ve biraz da ağırdan takip eden açılım süreci… Türkiye aylardır bu olaylara kilitlendi. Özellikle Gezi Parkı Olayları’nda devrim havası oluşturmaya çalışan iç ve dış şer odakları, bütün gündemi meşgul etti. Özellikle İslam Dünyası’nda yaşanan acı olaylar, maneviyata olan ihtiyacımızı bir kez daha gözler önüne serdi. Yaklaşık bir aydır tüm Türkiye’nin gündeminde iyisiyle, kötüsüyle, doğrusuyla, yanlışıyla Gezi Parkı olayları yer aldı.
 
Derken okullar tatil oldu ve gündemden biraz olsun uzaklaşmak isteyenler, tatil planları yapmaya başladı. Rahmet mevsimi olan üç aylar özellikle de Ramazan ayı ve yaz dönemi Kur’ân Kursları ise arka planda kaldı. Kur’ân’a, ilme, ibadete, duaya, İslami ahlaka en çok ihtiyaç duyduğumuz bu aylarda gelin hep beraber Kur’ân’ı ve manevi bir iklimi gündemimize alalım. Gelin gündemimiz Kur’ân olsun!

CAMİLER MİSAFİRLERİNİ BEKLİYOR
Yaz tatiliyle beraber tüm camilerin genel temizliği yapıldı. Rahleler çıkarıldı, Elif Ba’lar ve kaynak kitaplar temin edildi; sıralar, tahtalar, sınıflar hazırlandı. İkramlar, hediyeler, ödüller ve oyunlar… Camiler şimdi tüm güzelliğiyle çocukları bekliyor. Doğruhaber’e konuşan İstanbul İl Müftülüğü Kur’ân Kurslarından Sorumlu Müftü Yardımcısı Mehmet Yaman, yaz döneminde tüm ailelere çocuklarının manevi eğitimleri için büyük görevler düştüğünü hatırlattı.
 
 
Herkesin yaz ayları boyunca Kur’ân-ı Kerim’i gündemine almasını isteyen Yaman, “Çocuklarımız hayatta başarılı olsunlar arzusuyla çırpınıyoruz. Hem dünya hem de ahiret saadetini hedefleyen dinimiz İslam’ı öğrenmek için daha fazla zaman ayırmamız gerekiyor” dedi.

“GEL BU YAZ, KUR’AN’I KALBİNE YAZ!”
Yaz Kur’an kurslarının sevgi eksenli olacağını ifade eden Müftü Yardımcısı Mehmet Yaman, Bu yıl Yaz Kur’an Kursları için ‘Gel Bu Yaz, Kur’an’ı Kalbine Yaz’ sloganı ile herkesi camide Kur’an-ı Kerim öğrenmeye davet ettiklerini söyledi. Yaman, bu sene yaş sınırı olmadığı için okula başlamayan çocuklarımız da camiye gelebilirler.
 
Okullar tatil olduğu için bütün çocuklarımız tatil havasına girdiğinden, camilerimizde hem Kur’an’ı öğrensinler hem de tatil yapsınlar, severek öğrensinler diye çalışacağız” dedi.

KAYITLAR NASIL OLACAK?
Yaz Kur’an kurslarının üç dönem halinde yapılacağını ifade eden Yaman, “24 Haziranda başlayacak birinci dönem, 12 Temmuz’a kadar devam edecek. İkinci dönemimiz 15 Temmuz 2 Ağustos tarihlerinde, üçüncü dönemimiz de 5 Ağustos 23 Ağustos arasında olacak. Bütün Türkiye genelinde sistem bu şekilde olacak.
 
Yaz tatilinde başka yerlere misafir gidecek olanların çocukları, gittikleri yerde herhangi bir camide kaldığı yerden dersini almaya devam edebilecek” diye konuştu.

BÜTÜN ÇOCUKLARIMIZI CAMİYE BEKLİYORUZ
Geçen yıl İstanbul genelinde 4 Bin 100 ayrı merkezde ‘Yaz Kur’an Kursu’ açıldığını belirten Yaman, “Bunun içinde camiler, Kur’an kursları, sitelerin sosyal alanları, okullar ve belediyelerin tahsis ettiği alanlar vardı.
 
Bu kurslarda toplamda 6 bin 6 yüz 66 görevli ders verdi. İnşallah bu sene daha fazla yerde ders vererek katılımın daha fazla olması için çalışacağız. Gönlümüz ister ki bütün çocuklarımız camiye gelsin, Kur’an dersi alıp temel dini bilgileri öğrensin” diye konuştu.

ÇOCUKLARIMIZ VE KENDİ SAADETİMİZ İÇİN ÇALIŞMALIYIZ
Çocuklarımızın daha donanımlı bir şekilde yetişmeleri için çaba sarf ettiklerini belirten Yaman, “Çocuklarımız hayatta başarılı olsunlar arzusuyla çırpınıyoruz. Hem dünya hem de ahiret saadetini hedefleyen dinimiz İslam’ı öğrenmek için daha fazla zaman ayırmamız gerekiyor. Dinimizi öğrenirsek hayatın her alanında başarılı olur, hem dünya hem de ahiret saadetini kazanırız. Dinimiz bize metin olmayı; olumsuzluklara karşı, dertlere, kederlere karşı göğüs gerebilmeyi sağlıyor.
 
Yani insanı bunalımdan, stresten koruyor. Daha dayanıklı, daha kuvvetli kılıyor insanı. Bu dünya saadetidir. Bir de bunun ahiret saadeti vardır. Nedir bu? Yarın biz biliyoruz ki bizi yaratan, bu dünyada yaptıklarımızdan bizi sorumlu tutacak.
 
İyiliklerimizin mükâfatını, kötülüklerimizin de cezasını verecek. Dindar insan da mükâfatını elde edecek. Ahiret mutluluğu budur” ifadelerini kullandı.

ZARURİ OLAN DİNİ BİLGİLERİ ÇOCUKLARIMIZA MUTLAKA ÖĞRETELİM
Zaruri olan dini bilgilerin özellikle çocukluk döneminde öğrenilmesi gerektiğini ifade eden Yaman, “Biz şimdi şunu hedefliyoruz: Çocuklarımız oynasınlar, eğlensinler. Ama oynayıp eğlenirken büyüklerimizin ifadesiyle “zarurat-ı diniyye” yani asgari dini bilgileri de öğrensinler. Bu çocuklar namaz kılacaksa namazda ne okuyacak onu öğrensin.
 
Bu bilgiler küçük yaşlarda elde edilemezse sonradan öğrenilmesi zor oluyor. 50-60 yaşına gelmiş hanımefendiler ve beyefendiler camiye geliyorlar. Görevlilerimizden Kur’an dersi alıyorlar. Ezber yapmaya çalışıyorlar. Ama bu onlara ağır geliyor. Onlar bunu itiraf ederek şöyle diyorlar: ‘Ah keşke bunları küçükken öğrenseydik.
 
Bu kadar zor gelmezdi. Şimdi ne kadar zor geliyor.’ Küçükken bunu öğrenemediklerine hayıflanıyorlar” dedi.

ÇOCUKLARIMIZI CAMİYE KÜSTÜRMEYELİM!
“Özellikle bu dönemde camiye gelen çocuklarımıza camiyi sevdirmek için çalışalım ve çocukların yaptığı yaramazlıklar yüzünden onların gönlünü kırmayalım” diyerek tavsiyede bulunan Yaman, “Lütfen camilerimize gelen çocuklarımızdan büyük bir insan gibi davranmasını beklemeyin.
 
Onlar çocuktur. Çocukluk yapabilirler, koşarlar, oynarlar, yaramazlık yaparlar. Lütfen onların, bu hal ve hareketlerinden ötürü kötü hatıralarla büyümelerine sebep olmayın. Nitekim böyle durumlarla karşılaşıp camiye bir daha gelmeyenler var. Diyorlar ki ‘Hocam ben küçükken bir camiye gitmiştim. Orada bir amca bana şöyle bir tokat atmıştı, bir daha da camiye uğramadım ve camiye gitmekten korktum.
 
’ Hâlbuki cami bir ana kucağı gibidir. Camilerimizde çocuklarımızın oynamaları, koşuşturmaları ve çocukluk yapmalarına lütfen katlanın, hoşgörüyle yaklaşın diyoruz” diye konuştu.

BAYRAM HAVASINDA CAMİLERİ DOLDURALIM
Bayram havasında ‘Yaz Kur’an Kursları’nın başlayacağını ifade eden Yaman, “Çocuklarımız cami nedir, mihrap nedir, minber nedir, minare nedir, şerefe nedir, musalla nedir, şadırvan nedir, imam kimdir, sarık nedir bunları böyle görerek, severek, benimseyerek öğrensinler istiyoruz. Hedefimiz sevgi eksenli bir Yaz Kur’an Kursu geçirmektir inşallah.
 
Anne-babalara tavsiyem, çocuklarının kaydını yaptıktan sonra çocuklarının camiye gidip gitmediğini takip etsinler, onlarla beraber olsunlar. Ayın 24’ünde bütün ilçelerimizdeki kurs ve camilerde dersler başlayacak. Bunun hazırlıklarını da yaptık. Bayram havasında bir açılış olacak inşallah” şeklinde konuştu.
 
ÇOCUĞUNUZ CEHENNEME DÜŞERSE YAKANIZA YAPIŞACAK
Yaz döneminde başlayan Kur’an kurslarını gündemimize almamız gerektiğini belirten Âlimler Birliği Cemiyeti Başkanı Molla Enver Kılıçaslan, sorduğumuz sorulara cevap vererek ailelere tavsiyelerde bulundu.
 

Hocam, yaz Kur’an kursları başladı, ama hava sıcaklıklarıyla beraber aileler gezi ve tatil programları yapıyor. Bu konuda ailelere yönelik ne tür tavsiyeleriniz olur?
Aileler, çocuklarından mesuldürler. Peygamber Efendimiz ‘Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlığınızdan kıyamet gününde Allah’ın huzurunda mesulsünüz’ demiştir. Şimdi babalar, analar, aile reisleri evlatlarından mesuldürler. Onları, iyi bir toplum içerisinde iyi bir çevrede yetiştirmek vaciptir, farzdır. Toplumun ne durumda olduğunu hepimiz görüyoruz.
 
Dolayısıyla bu aile reisleri mümkün olduğu kadar, ellerinden geldiği kadar çocuklarını İslami çevrelerde yetiştirmelidirler. Hadislerde mevcuttur, bazı çocuklar İslam’ı öğrenip yaşamadıkları için cehenneme müstehak olurlar. Sonra bu çocuklar anne babalarının yakalarına yapışarak şöyle derler: “Biz küçükken siz bize dinimizi öğretmediniz.
 
İslam’dan gelen bu emri yerine getirmediğiniz için bugün Allah-u Teâlâ bizi cehenneme gönderiyor. Bizim de sizin üzerinizde hakkımız var. Bizim ne kadar cezamız varsa o hak kadar siz de cehenneme girin, bizim de cezamız hafiflesin. Kur’an-ı Kerim’de emredilen hükümleri biliyordunuz, ama bize öğretmediniz. Siz niye bu emirleri bilmenize rağmen bize karşı görevinizi yapmadınız.”

ÇOCUKLARINIZI CEHENNEM AZABINDAN KORUYUN
Dolayısıyla bir anne ve baba çocuklarına karşı şefkat gösteriyorsa, çocuğu hasta olduğunda onun bu hastalıktan kurtulması için bütün servetini harcıyorsa İslami ilimler noktasında da bu hassasiyeti göstermeleri gerekiyor.
 
Aileler çocuklarını cehennem azabından korumak için bu yönde bir çaba harcamıyorlarsa demek ki ahirete inançları zayıftır, imanları zayıftır.

GÜNÜMÜZÜ NASIL GEÇİRELİM?
Anne ve babaların bu yaz tatilini daha faydalı geçirmelerine yönelik günlük bir program için onlara ne tür önerilerde bulunursunuz?
Anne ve babalar, yakınlarda medrese ve Kur’an-ı Kerim okunan yerler varsa oralara gidebilirler. Günlük olarak hadis okumalılar. Ya kendileri İslami sohbetler yapmalılar ya da bu konuda bilgili olan bir hocayı evlerine çağırıp sohbet yapmalılar.
 
Akrabalar içinde veya mahallede Allah’tan gerçekten korkan bir âlimi bulup onunla haftada bir kaç kez sohbetler yapmalılar. Kur’an-ı Kerim’i çokça okumalılar.

KUR’AN-I KERİM’İ OKUMAYAN KİMSE KALMASIN
Bizler de bu yönde çalışmalıyız. Kur’an-ı Kerim’i okumayan kimse kalmamalıdır. Allah’ın huzuruna giderken en önce Allah’ın bizden soracağı şey, bu olacaktır. Allah “Ey İnsanlar ben size bir dünyayı musahhar ettim. Gökleri, yerleri, ağaçları, denizleri, gölleri ve çeşit çeşit şeyleri yarattım ve size bir Peygamber ve Kitap gönderdim.
 
Siz ne kadar bu Kitaba, bu Peygambere itaat ettiniz?” diye bize soracaktır. Yani bizler Kur’an’ın ve Peygamberin bizlere getirmiş olduğu terbiye, edep ve şeriattan sorumluyuz. Kur’an’ın hükümlerini önce bizler kendimiz öğrenmeliyiz, sonra da çocuklarımıza bunu öğretmeliyiz. Kıyamet gününde bundan sorumlu olacağız.
 
Mümkün olduğu kadar Kur’an’ın okunduğu yerlerde, İslami derneklerde bulunmalıyız ve çocuklarımızı da kendimizle beraber bu yerlere götürmeliyiz.