Çekya'nın başkenti Prag'daki Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) toplantısına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ikili görüşmelerinin ardından Prag Kalesi'nde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu
Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşındaki arabulucu ve kolaylaştırıcı rolünün takdirle karşılandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaşın ilk gününden itibaren akan kanı durdurmak, ölümlerin ve yıkımın önüne geçmek için çok büyük çaba sarf ettiklerini hatırlattı.
Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağını her fırsatta muhataplarının dikkatine getirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm zorluklarına rağmen tahıl koridorunun açılması ve esir takasının sağlanmasını önemli birer diplomatik başarı olarak değerlendiriyoruz." dedi.
Şu ana kadar dünya pazarlarına 6 milyon tonun üzerinde tahıl ve gıda ürününün sevkiyatının gerçekleştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Tahıl sevkiyatının önümüzdeki süreçte de devamı, başta Ukrayna halkı olmak üzere tüm Avrupa'nın ve dünyanın çıkarına olacaktır. Bu arada Rusya'nın gübresini de yine alıp Türkiye üzerinden ihtiyacı olan ülkelere göndermenin gayreti içerisinde olacağız. Türkiye'nin her iki tarafla da konuşabilen, samimi diyalog kurabilen, iki ülkenin de güven duyduğu bir konumda bulunmasının değeri giderek daha iyi anlaşılıyor. Nitekim bugünkü temaslarımızda pek çok Avrupalı lider Türkiye'nin diplomatik hamlelerinden sitayişle bahsetti. Sahada yaşanan kabul edilemez gelişmeler işimizi zorlaştırsa da en kötü barışın bile savaştan daha iyi olduğu inancıyla, çatışmaları sonlandırmak için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Hâl böyleyken, bazı birlik üyesi ülkelerin Türkiye ile iş birliği ve iyi komşuluk yerine gerginliği tırmandırmayı ve kışkırtmaları tercih ettiklerini görüyoruz. Burada şu hususun altını çizerek ifade etmek isterim, Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, hak ve hukukunda gözü yoktur. Biz, sadece ülkemizi ve Kıbrıs Türklerinin menfaatlerini korumanın mücadelesini veriyoruz. Kimseyle, hiçbir komşumuzla gerilim istemiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Akdeniz ve Ege sorunlarını uluslararası hukuk çerçevesinde çözmek istediklerini defaatle dile getirdiklerini ifade ederek "Avrupa Birliği'nin de bu konuda 'birlik dayanışması' adı altında haksız ve hukuksuz girişimlere destek olmak yerine, muhataplarımızı ikili temelde diyaloğa davet etmesini bekliyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"İsveç Başbakanı ile NATO üyelik süreciyle ilgili görüştünüz mü? Görüştüyseniz kendisine hangi mesajları ilettiniz?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç Başbakanı ile şu an itibarıyla görüşemediklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni başbakanı anlamak istiyorum. Yeni başbakanla da herhâlde kadrosunu filan gerçekleştirdikten sonra görüşme fırsatı bulduğumuzda memnuniyetle görüşürüz. Burada bir sıkıntı yok." ifadesini kullandı.
Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile görüşmesi
"Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile gün içerisinde birkaç kez görüştünüz. Kendisi hem Türkiye hem Azerbaycan ile sorunların çözümü konusunda size hangi mesajları verdi?" sorusu üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki görüşmelerin özel temsilciler vasıtasıyla devam ettiğini dile getirdi. Paşinyan ile görüşmeyi, samimi bir havada gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu görüşme esnasında bazı talepler söz konusu oldu. Bu taleplerle ilgili olarak da gerek özel temsilcilerimize gerekse dışişleri bakanlarımıza görevlendirmeyi yaptık. Dışişleri bakanlarımız birbirleriyle görüşecekler, özel temsilcilerimiz aynı şekilde görüşecekler ve ondan sonra çıkan neticeye göre adımımızı da atacağız." diye konuştu.
"Beyefendi konuşmadan çok rahatsız olmuş"
"Yunanistan'ın son dönemde provokasyonlarının arttığını biliyoruz. Burada yaptığınız ikili görüşmelerde bu provokasyonlara ilişkin fikir teatisinde bulundunuz mu? Yunanistan'ın göçmenlere uyguladığı politikalar da uluslararası raporlarda yer alıyor. Bunlar gündeme geldi mi?" sorusuna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu akşam yemekte bir konuşma yaptığını söyledi.
"Beyefendi konuşmadan çok rahatsız olmuş. Rahatsız olduğu için de aslında bu yemek adabına terstir, kimden izin aldı, nasıl yaptı bilmiyorum, herhâlde başkandan almıştır izni, orada çıktı bir konuşma yaptı. Kendisine bizim biraz ağır gelecek ifadeler kullandığımızı filan söyledi." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, aslında ağır bir şey de olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
Olması gereken yerde değiller. Hâlâ bunların bütün politikaları yalan üzerine kuruludur, hep yalan... Dürüstlük yok. Hadi bir araya gelelim dediğiniz zaman, kıyıdaş ülkelerle filan, buna da yanaşmıyorlar, yanaşmazlar ama Türkiye'den kendileri daha ön adım atmayı filan bekliyorlar. Araya da birçok ülkeyi sokuyorlar. Bugün birçok ülke onlarla bu münasebetleri geliştirme konusunda bizden bir adım atmayı beklediler. Sadece Yunanistan değil, aynı şekilde Güney Kıbrıs, 'Ya işte bir konuşalım, bir araya gelelim.' filan dedik, yok yani biz işte şimdi konuşuyoruz ayakta; görüşmeyi konuşmayı yaptık ama sizin bir yerlerden izin almanız gerekiyor... 'Yok ben izin almam.' filan dedi. 'Bugüne kadar hep böyle geldi bu iş. Siz izin almadan konuşamazsınız.' dedim. 'Benim iki ayım kaldı zaten bu arada bu işi konuşalım, görüşelim, bitirelim.' filan gibi laflar etti. Dedik ki şu anda muhataplarınız belli. O muhataplarınızla bu görüşmeleri yapabilirsiniz ve bizim de şu an itibarıyla Yunanistan'la görüşeceğimiz herhangi bir şey yok. Zamana bırakmak suretiyle zaman içerisinde temenni ederiz ki bir konuşma fırsatını yakalarız.
Toplantıda göç meselesine yönelik neler konuşulduğuna ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunların tamamını özetlemek kolay bir şey değil. Şimdi Avrupa Siyasi Topluluğu, Avrupa Birliğinin bir alternatifi değil. Avrupa Siyasi Topluluğu ayrı bir oluşum olarak çıktı ve şu anda Çekya'nın ilk toplantısını yapmış olduğu bir adım oldu ve konuyla ilgili olarak öyle zannediyorum ki şu anda bu toplantılardan sonra da Avrupa Siyasi Topluluğunun bu toplantısının sonuç bildirgesini de yayınlayacaklardır. O sonuç bildirgesinde de neler konuşulduğu ifade edilecektir." diye konuştu.
"Şu an itibarıyla zaten alt düzeyde görüşmeler yapılıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizin Rusya ile yürüttüğünüz buradaki ortaklık Ukrayna Savaşı'ndan önceki gibi seyretmekte, acaba bu bağlamda Suriye Devlet Başkanı ile bir görüşmeniz olması mümkün mü?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
Şu an itibarıyla böyle bir şey tabii söz konusu değil. Ama mümkün değildir gibi bir ifadeyi kullanmamda alışılmış bir siyasetçi değilim. Dolayısıyla bir vakti saati geldiğinde biz Suriye'nin Başkanı ile de görüşme yoluna gidebiliriz. Şu an itibarıyla zaten alt düzeyde görüşmeler yapılıyor. Fakat bizim bütün arzumuz Suriye'deki terör gruplarının buradan arındırılması ve terör gruplarının buradan arındırılması ile birlikte biliyorsunuz burada biz şu anda briket evler yapmak suretiyle geri dönüşü hızlandırmanın adımlarını atıyoruz. Bu geri dönüşümle ilgili de şu an itibarıyla 550 bin civarında Suriyeli kendi topraklarına döndü.Tabii Rusya-Ukrayna Savaşı bölgedeki atılacak adımları da bir yerde erteledi. Çünkü Suriye'deki bu olaylarda Rusya'nın da etkin bir rolü var, İran'ın etkin bir rolü var, bir diğer taraftan da koalisyon güçlerinin etkin bir rolü var. Tabii koalisyon güçlerinde özellikle başta Amerika olmak üzere terör örgütlerine ciddi manada silah, mühimmat, araç ve gereç takviyeleri, destekleri yapılıyor. Bütün bunları da vakti saati geldiğinde Amerika'nın yetkilileri ile yetkililerimiz görüşerek, bunlardan Suriye'nin gerek kuzeyde doğusunu gerekse tam kuzeyini arındırmalarını hep istiyoruz. Ama şu ana kadar istediğimize ulaştık mı, hayır ulaşmadık, takipçisiyiz, devam ediyoruz.
"Bir gece ansızın gelebiliriz"
"Bir gece ansızın gelebiliriz, dediğinizde Yunanistan'a saldırıda bulunabiliriz mi demek istiyorsunuz?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yani konuyu anlamışsın aslında. Bu sadece Yunanistan için geçerli değil, bizi rahatsız eden, bize saldıran hangi ülke olursa olsun onlara karşı bizim cevabımız: Bir gece ansızın gelebiliriz. Bunu böyle bilmeleri lazım, böyle anlamaları lazım. Şu an itibarıyla siz anladığınıza göre herhâlde onlar da anlamıştır." yanıtını verdi.
"Bu işi çözelim istiyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Cumhurbaşkanı 'Sayın Paşinyan ile görüştük, birtakım yeni talepler dile getirildi.' dediniz. Tam olarak neyi kastetmektesiniz, uzun zamandır aradaki sınırının açılması, Karabağ sorununun çözümlenmesi ile ilişkilendirildi. Oysaki bu Karabağ sorunu çözüldü deniyor, sınır ne zaman açılacak, diplomatik ilişkiler açısından ne olacak?" sorusu üzerine, şunları söyledi:
Konuyla ilgili biliyorsunuz özel temsilcilerimiz var. Özel temsilcilerimiz çalışmalarını sürdürüyor, aynı zamanda özel temsilcilerin üzerinde Dışişleri Bakanlarımızın çalışmaları var. Dışişleri Bakanlarımız da çalışmalarını sürdürüp bunu bir özet hâline getirdikten sonra bizlere bildirecekler ve bu çalışmaların içerisinde özellikle kargo taşımacılığından tutunuz, hava yolu taşımacılığına varıncaya kadar bütün bunlar üzerinde çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bir an önce Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan arasındaki bu ilişkileri ısıtalım ve bu işi çözelim istiyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün biz de kısaca İsveç Başbakanı Hanımefendiye sorduğumuzda 'çok kısa bir konuşma' da olsa sizinle görüştüğünü söyledi. Acaba bu konuşma yapıldı mı, NATO sürecinden bahsedildi mi?" şeklindeki soru üzerine, şunları dile getirdi:
"Arkadaşlar şimdi ben yeni Başbakandan bahsediyorum. İsveç'in yeni Başbakanı zaten bu toplantıda yok, buraya gelmedi. Önceki Dışişleri Bakanı buradaydı ve Başbakan önceki buradaydı onlarla öyle bir ayaküstü görüşmemiz oldu. Bu görüşmede de biz kendilerine her şeyi bütün açıklığıyla söyledik, İsveç'te bu terör örgütlerinin yürüyüşleri devam ettiği sürece, parlamentoda bu teröristler yer aldığı sürece, bizim İsveç'e bakışımız olumlu olmayacaktır." (İLKHA)