İnsan hakları örgütleri mektupta, "2022 Hindistan'ında, Başbakan Narendra Modi ve sağcı Hindu milliyetçiliğini savunan BJP ve RSS partilerinin liderliğinde, milyonlarca Hindistan vatandaşı dini zulüm, ayrımcılık ve ölümcül çete şiddetiyle karşı karşıya" ifadelerine yer verdi.

İnsan hakları örgütleri, "Müslümanlar’ın, Hıristiyanlar’ın ve Sihler’in ayrımcılıkla, BJP tarafından yönetilen eyaletlerdeki evlerin, işletmelerin, camilerin, kiliselerin ve dini okulların sık sık yıkılmasının yanı sıra linçler de dahil olmak üzere ölümcül çete şiddetiyle karşı karşıya" olduğunu ve ABD Holokost Anıt Müzesi’ne atıfta bulunarak bu vahşetin belgelendiğini belirtti.

Mektuba göre, son çıkan Vatandaşlık Yasası ve Ulusal Vatandaş Kaydı, yüzyıllardır Hindistan'da yaşayan Müslümanları haklarından mahrum etti.

Mektupta, “BJP hükümeti, Müslümanlar tarafından hayırsever amaçlar için ayrılan toprak ve mülklere yasadışı olarak el koymaya çalışıyor. Ayrıca, Hindu olmayan dini kurumların yetersiz hizmet alan Hintliler için bakım ve eğitimi destekleyen dış yardımları da ciddi şekilde kısıtladılar” ifadesi yer aldı.

Mektupta ayrıca, "Dalitler’in (diğer adıyla 'dokunulmazlar') ve Hindistan'ın yerli (Adivasi) halklarının düzenli olarak cinayet ve tecavüz dahil, ayrımcılık ve baskıyla karşı karşıya" kaldığı belirtildi.

Hint yargı sisteminin ve polisinin BJP/RSS’ye ‘sadık’ insanlarla dolu olduğu ve dini azınlıklara yönelik vahşeti durdurmak için neredeyse hiçbir şey yapılmadığı belirtilen mektupta, “BJP Hindistan'da iktidarda olduğu sürece anayasa, dini özgürlük, ibadet yerlerinin kutsallığı, mülkiyet, yaşamları ve azınlıkların onuru önemli değil” ifadesi yer aldı.

KARAR